Yahudi Yerleşimleri Kuşatmasındaki Filistin Köyü Açıklaması Şuşhahle
Şuşhahle köyü nüfusuna kayıtlı tek Filistinli Salah: '1997'den beri Yahudi yerleşim yerleriyle kuşatılmış şekilde yaşıyorum. İsrailli çetelerin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarından endişe eden halkın göç etmesi nedeniyle Şuşhahle terk edilmiş bir köy haline dönüştü' 'İsrail, dağları Yahudi yerleşim yerine dönüştürdü ve her türlü hizmetle donattı. Ancak benim su deposunu onarmamı ve güneş enerjisi paneli kurmamı dahi engelledi' Halk Direnişi Komiteleri Beytüllahim Koordinatörü Bireyciyye: 'Burası tarihi bir köy. Taşlarda Osmanlı döneminden olduğunu gösteren bazı işaretler ve mühürler var. Bu işaretler köyün Osmanlı himayesinde olduğunu gösteriyor'
KAYS EBU SEMRA - Filistinli Muhanned Salah (36), Filistin'in Batı Şeria bölgesindeki Beytüllahim kentinde yer alan ve çevresi tamamen Yahudi yerleşim yerleriyle çevrili Şuşhahle köyünde, İsrail tarafından ilkel şartlarda yaşamaya mahkum edildi.
AA muhabirine konuşan Salah, köy halkının 1976'da çevredeki Siyonist çetelerin saldırılarından duydukları endişe ve iş bulmak amacıyla Şuşhahle'den ayrıldığını söyledi.
Terk edilmiş haldeki köyüne 1997'de dönerek evini, tarihi mescidi ve mezarlığı onardığını, kendine ait tarım arazisini ıslah ettiğini belirten Salah, burada eşi, kızı ve babasıyla beraber tarım ve hayvancılık yaparak geçindiklerini anlattı.
Salah, 'Evlenmeden önce eşime köyde yaşamayı şart koştum. Yoksulluk ve cehaleti tabii ki istemiyorum. Ancak toprak sevgisi ve onu koruma arzusu beni bu toprak evde, dış dünyadan uzakta, susuz, elektriksiz ve diğer sosyal hizmetler olmadan yaşamaya itti.' dedi.
- 'İsrail su deposunu onarmamı engelledi'
Şuşhahle köyüne kayıtlı tek kişi olduğunu kaydeden Salah, İsrail tarafından ilkel şartlarda yaşamaya mahkum edilişini şöyle anlattı:
'1997'den beri Yahudi yerleşim yerleriyle kuşatılmış şekilde yaşıyorum. İsrailli çetelerin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarından endişe eden halkın göç etmesi nedeniyle Şuşhahle terk edilmiş bir köy haline dönüştü. O dönemden beri Yahudi yerleşim yerleri çok hızlı şekilde yayılıyor. İsrail binlerce dönüme el koydu ve her gün yeni bir Yahudi yerleşim yeri inşa ediyor ve ulaşım yolunu kapatıyor. İsrail, dağları Yahudi yerleşim yerine dönüştürdü ve her türlü hizmetle donattı. Ancak benim su deposunu onarmamı ve güneş enerjisi paneli kurmamı dahi engelledi.'
İsrail'in El-Halil ile Kudüs arasındaki yolu keserken kullandığı patlayıcı nedeniyle köy mescidinin çatısının yıkıldığı bilgisini veren Salah, kendi imkanlarıyla onardığı bu caminin duvarına çıkarak ezan okuduğunu aktardı.
Salah, güven içinde yaşamak istediğini ancak birkaç kez Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kaldığını ve İsrail güçleri tarafından gözaltına alındığını dile getirdi.
- 'Barış içinde yaşamak istiyoruz. Topraklarımızdan ayrılmayacağız'
İsrail'in dayattığı şartlar nedeniyle 10 yaşındaki kızı Sidar'ı her gün eşeğin çektiği bir arabayla 5 kilometre mesafedeki okula götürdüğünü söyleyen Salah, köy halkının geri dönmesini ve İsrail'in burada imara izin vermesini umduğunu kaydetti.
Böylelikle kızının hayvanlarla oynamanın dışında kendine oyun arkadaşı bulabileceğini belirten Salah, 'Kızıma vatan sevgisini aşıladım. O kendimize ait olan bu topraklar dışında güven bulamaz. Barış içinde yaşamak istiyoruz. Topraklarımızdan ayrılmayacağız.' diye konuştu.
Öte yandan Halk Direnişi Komiteleri Beytüllahim Koordinatörü Hasan Bireyciyye, Şuşhahle'nin eski sakinlerinin geri dönmesi için tarım arazilerinin ıslahı gibi bazı çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
-'Köy Osmanlı himayesindeydi'
Bireyciyye, köyde 15 eski ev bulunduğunu ve bunların 4'ünü onardıklarını, sahiplerinin köye dönmesi için geri kalan evleri de onarmak istediklerini dile getirdi.
Koordinatör Bireyciyye, 'Burası tarihi bir köy. Taşlarda Osmanlı döneminden olduğunu gösteren bazı işaretler ve mühürler var. Bu işaretler köyün Osmanlı himayesinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca köye geri dönüşün sağlanması, sembolik olarak Siyonist çetelerin Nekbe (Büyük Felaket) günü sürdükleri Filistinlilerin 'geri dönüş' hakkını temsil ediyor.' ifadelerini kullandı.
Filistinliler, 14 Mayıs 1948'de İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve o dönemde Filistin nüfusunun yarısından fazlasını (957 bin) zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle her yıl 15 Mayıs'ı Nekbe (Büyük felaket) olarak anıyor.
Kaynak: AA
AA muhabirine konuşan Salah, köy halkının 1976'da çevredeki Siyonist çetelerin saldırılarından duydukları endişe ve iş bulmak amacıyla Şuşhahle'den ayrıldığını söyledi.
Terk edilmiş haldeki köyüne 1997'de dönerek evini, tarihi mescidi ve mezarlığı onardığını, kendine ait tarım arazisini ıslah ettiğini belirten Salah, burada eşi, kızı ve babasıyla beraber tarım ve hayvancılık yaparak geçindiklerini anlattı.
Salah, 'Evlenmeden önce eşime köyde yaşamayı şart koştum. Yoksulluk ve cehaleti tabii ki istemiyorum. Ancak toprak sevgisi ve onu koruma arzusu beni bu toprak evde, dış dünyadan uzakta, susuz, elektriksiz ve diğer sosyal hizmetler olmadan yaşamaya itti.' dedi.
- 'İsrail su deposunu onarmamı engelledi'
Şuşhahle köyüne kayıtlı tek kişi olduğunu kaydeden Salah, İsrail tarafından ilkel şartlarda yaşamaya mahkum edilişini şöyle anlattı:
'1997'den beri Yahudi yerleşim yerleriyle kuşatılmış şekilde yaşıyorum. İsrailli çetelerin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarından endişe eden halkın göç etmesi nedeniyle Şuşhahle terk edilmiş bir köy haline dönüştü. O dönemden beri Yahudi yerleşim yerleri çok hızlı şekilde yayılıyor. İsrail binlerce dönüme el koydu ve her gün yeni bir Yahudi yerleşim yeri inşa ediyor ve ulaşım yolunu kapatıyor. İsrail, dağları Yahudi yerleşim yerine dönüştürdü ve her türlü hizmetle donattı. Ancak benim su deposunu onarmamı ve güneş enerjisi paneli kurmamı dahi engelledi.'
İsrail'in El-Halil ile Kudüs arasındaki yolu keserken kullandığı patlayıcı nedeniyle köy mescidinin çatısının yıkıldığı bilgisini veren Salah, kendi imkanlarıyla onardığı bu caminin duvarına çıkarak ezan okuduğunu aktardı.
Salah, güven içinde yaşamak istediğini ancak birkaç kez Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kaldığını ve İsrail güçleri tarafından gözaltına alındığını dile getirdi.
- 'Barış içinde yaşamak istiyoruz. Topraklarımızdan ayrılmayacağız'
İsrail'in dayattığı şartlar nedeniyle 10 yaşındaki kızı Sidar'ı her gün eşeğin çektiği bir arabayla 5 kilometre mesafedeki okula götürdüğünü söyleyen Salah, köy halkının geri dönmesini ve İsrail'in burada imara izin vermesini umduğunu kaydetti.
Böylelikle kızının hayvanlarla oynamanın dışında kendine oyun arkadaşı bulabileceğini belirten Salah, 'Kızıma vatan sevgisini aşıladım. O kendimize ait olan bu topraklar dışında güven bulamaz. Barış içinde yaşamak istiyoruz. Topraklarımızdan ayrılmayacağız.' diye konuştu.
Öte yandan Halk Direnişi Komiteleri Beytüllahim Koordinatörü Hasan Bireyciyye, Şuşhahle'nin eski sakinlerinin geri dönmesi için tarım arazilerinin ıslahı gibi bazı çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
-'Köy Osmanlı himayesindeydi'
Bireyciyye, köyde 15 eski ev bulunduğunu ve bunların 4'ünü onardıklarını, sahiplerinin köye dönmesi için geri kalan evleri de onarmak istediklerini dile getirdi.
Koordinatör Bireyciyye, 'Burası tarihi bir köy. Taşlarda Osmanlı döneminden olduğunu gösteren bazı işaretler ve mühürler var. Bu işaretler köyün Osmanlı himayesinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca köye geri dönüşün sağlanması, sembolik olarak Siyonist çetelerin Nekbe (Büyük Felaket) günü sürdükleri Filistinlilerin 'geri dönüş' hakkını temsil ediyor.' ifadelerini kullandı.
Filistinliler, 14 Mayıs 1948'de İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve o dönemde Filistin nüfusunun yarısından fazlasını (957 bin) zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle her yıl 15 Mayıs'ı Nekbe (Büyük felaket) olarak anıyor.