Başbakan'dan müjde üstüne müjde

65. hükümetin bugün 36 günündeyiz. Yoğun bir gündemle işbaşındayız. Geçtiğimiz hafta Van'da, İstanbul'da, Ankara'da on binlerce vatandaşımızla buluştuk. Şehit ailelerimizde bir araya geldik. Öğretmenlerimizi Ankara'da misafir ettik. Ağdı'da, Van'da, Diyarbakır'da bir çok eseri kullanıma açtık. İşimiz hizmet gücümüz millet dedik ve yapmamız gerekenleri yaptık.

İSRAİL İLE VARILAN ANLAŞMA
İsrail ile Mavi Marmara olayından beri kesilmiş olan diplomatik ilişkiler varılan mütabakat ile normalleşme sürecine girdi.Bu mutabakat kolay olmadı. 3 şartımız vardır. 2013 yılında İsrail resmen özür diledi. İlk şart buydu. Kalan iki şart da dün varılan mütabakatla sağlandı ve bugün imzalar atıldı. Mavi Marmara şehitleri için tazminat şartı yerine getirildi. Artık Gazze'deki çile sona erecek. Cuma günü göndereceğimiz insani yardım gemisi ile Gazze'ye ulaştıracağız. Kaba inşaatı biten 200 yataklı Filistin Türkiye hastanesini hızla bitirip yaraları saracağız. TOKİ evleri yıkılan kardeşlerimizin ev ihtiyacını karşılayacak. Buradaki en temel ihtiyaç olan elektrik ve su ihtiyacı da bu mutabakatla çözülecek. gelinen bu noktadan memnunuz. Türkiye Filistin halkının yanında olmaya devam edecek.

RUSYA İLE NORMALLEŞME SÜRECİ BAŞLADI
Türkiye için istediğimiz gibi herkes için esenlik istiyoruz. Zamanın akışı bazen olağanüstü gelişmeleri de gündeme getirebiliyor. Uluslararası ilişkileri yönetenler olağanüstü olayları olağana çevirmekle mükelleflerdir. Rusya ile son dönemde atılan adımlar bizim normalleşme kararımızın bir göstergesidir. Rusya ile yaşadığımız süreçte düzelmeler için gerekli adımlar atılıyor. Her iki lider arasında devam eden dolaylı temaslar nihayet cevap buldu. Türkiye ile Rusya arasındaki buzların çözülmesi sağlandı. İki ülke arasında normalleşme sürecinin başladığını söyleyebiliriz. her ülke için de hayırlı olsun. İşlerin bu noktaya gelmesinde bir çok gayret ve emek var. Özellikle kardeşlerimiz Kazakistan ve Azerbaycan gibi kardeş ülkelerin yoğun çabalarından dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. Dostlarımızı artıracak, düşmanlarımızı azaltacağız. Bu yöndeki çalışmalarımız devam ediyor.



AB HATASININ BEDELİNİ ÖDÜYOR
Birleşik Krallık'ın ayrılması ile AB'de zorlu bir süreç başladı. AB tarihinde ilk ve önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kararın toplumlar arası ilişkilerden ekonomiye kadar pek çok alanda yansımalarını göreceğiz. Son yıllarda kendi değerlerinden uzaklaşan AB bunun bedelini ödemeye başladı. AB'nin buradan çıkan kararı iyi değerlendirip daha kucaklayıcı bir tavır sergilemesi gerekiyor. Güçlü bir AB'nin yolu daha hoşgörülü bir vizyondan geçiyor. İngiltere'deki referandum kampanyalarında Türkiye üzerinden çirkin söylemler yer aldı. AB ne yazık ki yalnız değildir, dünyanın çeşitliği yerlerinde ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve islamafobi artıK göstermektedir.



33 FASIL AÇILIYOR
18 Mart'ta yapılan Türkiye-AB görüşmelerinde 33. fasıl ayın 30'unda müzakereye açılacaktır. Hayırlı uğurlu olsun. İlgili bakanlarımız 30 Haziran'da Brükselde hazır bulunacak. Bu faslın açılması ile birlikte AB yolundaki çalışmalar daha da ivmelenecektir.



İYİ-KÖTÜ TERÖRİST AYRIMI ORTADAN KALKMALI
Dün akşam parti genel merkezinde bildiğiniz gibi Ankara'daki büyükelçilikler, misyon şeflikleri geleneksel AK Parti iftarında bir araya geldi. İlaç bulamayan Gazzeli'nin de, sürgündeki Halep'linin meselesi bizim meselemizdir. Devletler arası sorunların reçetesi de sadece adalet değil. Terörle mücadelede başarı için, iyi terörist kötü terörist ayrımının ortadan kalkmasının mutlaka gerekli olduğunu düşünüyorum.

ULUSLARARASI TOPLUM SINIFTA KALDI
Uluslararası toplum göçmen krizinde iyi bir sınav veremedi. Biz insani görevlerimizi üstlenirken dünya kamuoyu bunu sadece seyretmekle yetindi. 3 milyona yakın Suriyeli'ye ev sahipliği yapan Türkiye dünyada en fala göçmen barındıran ülkedir. Biz bu yükün paylaşılması gerektiğini söyledik ama hiç bir ülkeden beklenen desteği göremedik.Bizim geleneklerimize uygun olarak bugüne kadar bu 3 milyon kardeşimizin yaşan şartlarının iyileştirilmesi için bir çok alanda 11 milyar gibi bir bütçe kullandık.

SİZLE BİRKAÇ MÜJDE PAYLAŞACAĞIM...
Ülkemizin bulunduğu bölge ateş çemberi.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2001'de yakmış olduğu meşale ülkemizin üzerindeki karanlığı aydınlığa çevirdi. Allah'ın yardımı ile büyük işlere imza attık. Demokrasiden bir an bile ayrılmadık. Daha ileri demokrasi ve vatandaşımızın refahı için gerekli reformları yaptık. Toplumun bütün kesimlerinin refahını artımak için yılmadan çlaıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Bugün sizlerle yeni müjlerimizi paylaşacağız.

ESNAFIN BORCU YAPILANDIRILIYOR
Enaflarımızın gecikmiş borçlarının faizlerini tamamen silip kalan borcu yeniden yapılandırıyoruz. Hayırlı olsun. 110 bin esnafımızın tamamını 400 trilyonluk yükten kurtarıyoruz. Esnaflarımız borcun ana parasını ödeyecek bu ana para da taksitlendirilecek.

ÇİFTÇİLERE BAYRAM ÖNCESİ ÖDEME
Çiftçilerimiz için de müjdelerimiz var. Tarım ülkesi için stratejik bir sektör olan tarım potansiyelimizi açığa çıkarmak ana hedeflerimizden birisi. Hububat hasadı bugünlerde devam ediyor. 1.5 ay içerisinde 250 bin ton buğday alımı gerçekleşecek. Çiftçilerimiz ürünlerini Toprak mahsulleri ofisine satmak isterlerse paralarını bayramdan önce alabilecekler.

MUHALEFETİN ANLAMAMASI NORMAL
6.5 milyon hektar büyüklüğündeki 184 ovamızı tarımsal sit ilan ediyoruz. Buralara atılacak tohum, dikilecek her fidan sonrası tarım arazisi olarak kalacak. Buralara bir çivi dahi çakılmayacak. Yurt dışında toprak kiralamaya gelince o mesele vizyon meselesidir. Konu vizyon olunca ana muhalafet liderinin anlamaması anlaşılabilir. Dünyada 200 milyar hektar alanı ülkeler aldı veya kiraladı. Ülkemize torak kazandırmanın nesi kötü muhalefet bunun nesinden rahatsız anlamış değiliz.

EKİLMEYEN TOPRAK KİRAYA VERİLECEK
Şahsa veya devlete ait olup ekilmeyen toprakları sahipleri adına kiraya vereceğiz. Hayvan varlığımızı artıracağız. Tarım sektörüne desteklerin 2015 yılı sonunda eriştiği meblağ 10 milyar 590 milyon TL'dir. Aile işletmelerini daha çok destekleyeceğiz. Genç çiftçilere 30 bin lira hibe sadece bunlardan bir tanesi. Doğu ve güneydoğu bölgesi yetiştiriciliğin merkezi haline gelecek.

DEVRİM GİBİ YENİLİKLER
İçişlerinde devrim gibi düzenlemeler geliyor. Evlenme ve ölüm gibi işlemler için artık nüfus merkezlerine gitmesi gerekmeyecek. Vatandaş artık mahkeme kararına ihtiyaç bulmadan yanlış yazılan ad ve soyadlarını değiştirebilecek.Pasaport ve ehliyet işlemleri arık polisten alınıp nüfusa verilecek. Ayrıca adres değişiklikleri bildirilirken evlenme yetkisinde de değişiklik olacak. Köy muhtarlarına evlendirme yetkisi veriyoruz.