'Küfür, Sosyal Medyanın Bir Parçası Oldu'
Sosyal medya uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık: 'Küfürler, argo ve hakaret içerikli kelimeler günümüzde sosyal medyanın tabiri caizse bir parçası durumuna gelmiştir' 'Sosyal medya kullanıcılarının bir ifade kullanmadan, bir paylaşım yapmadan önce mutlak suretle empati kurması gerekmektedir' 'Fatih Terim'e sosyal medya üzerinden acımasızca yüklenilmesi asla tasvip edilen bir durum değil' 'Arda Turan gibi isimler sosyal medyada paylaşım gerçekleştirirken çok daha dikkatli olmak zorundadır'
ELİFNUR ÇOLAK - 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası sürecinde Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve bazı milli futbolculara sosyal medya üzerinden yapılan eleştiriler bu mecranın doğru kullanımıyla ilgili soru işaretlerini akıllara getirdi.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal medyada Fatih Terim'e ailesi üzerinden yapılan ağır eleştirilerin hem hukuksal hem de insan hakları açısından asla tasvip edilemez olduğunu söyledi.
Kırık, yapılan eleştirilerin bir ölçüsünün olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Fatih Terim'e sosyal medya üzerinden eleştirileri acımasızca yüklenilmesi, ailesinin, kızının rencide edilmesi, doğmamış torununun hakaretlere maruz bırakılması gerek hukuksal gerekse de insan hakları açısından asla tasvip edilen bir durum değil. Küfürler, argo ve hakaret içerikli kelimeler günümüzde sosyal medyanın tabiri caizse bir parçası durumuna gelmiştir. Yapılan eleştirilerin mutlak suretle bir ölçüsünün olması gerekmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının bir ifade kullanmadan, bir paylaşım yapmadan önce mutlak suretle empati kurması gerekmektedir.'
Fatih Terim'in sosyal medyada kendisine hakaret eden kişileri dava ettiğinin belirtilmesi üzerine Kırık, şu ifadeleri kullandı:
'Sosyal medya kullanıcıları genellikle küfür ve hakaret içerikli sözcüklere yer verirken, sahte hesapları kullanmaktadırlar. Bunun sebebi kimlikleri gizlemek ve asıl kimliği ifşa etmemektir. Bu hesaplarda amaç, farklı mekanlarda yer alan kullanıcıları sanal ortamda bir arada toplayabilmektir. Bu nedenle kullanıcılara sosyal paylaşım ağlarına üye olmadan önce telefon onay kodu gönderilmesi sahte hesapların oluşumunun önüne geçmese de bu tarz hesapların sayısal bakımdan azalmasına neden olacaktır. Ancak sosyal paylaşım ağlarının bu sistemi benimseyebilmesi günümüz koşulları itibarıyla oldukça zordur.'
- 'Arda Turan gibi isimler dikkatli olmak zorunda'
Sosyal medya uzmanı Ali Murat Kırık, sporcuların, sanatçıların, siyasetçilerin sürekli olarak toplumun gözü önünde bulunan, halka mal olmuş kişiler olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Neredeyse attıkları her adım toplumun geniş bir kesimi tarafından takip edilmektedir. Çocuklar ve gençler bu isimleri rol model almakta, örnek olarak görmektedirler. Arda Turan da gerek oynadığı futbol gerekse de reklam filmleri bakımından sürekli göz önünde yer alan bir sporcudur. Arda Turan gibi isimler sosyal medyada paylaşım gerçekleştirirken çok daha dikkatli olmak zorundadır. Sıradan bir kullanıcının atmış olduğu tweet ya da paylaştığı fotoğraf ses getirmezken, Arda Turan gibi Türk halkı tarafından sevilen, marka olmuş bir ismin sanal ortamda kullandığı üslup hemen eleştiri konusu olabilmektedir.'
Ünlülerin bir kısmının sosyal medya danışmanları kullanarak paylaşımlarını gerçekleştirdiğini aktaran Kırık, 'Arda Turan gibi önemli isimlerin sosyal medyada bir içerik paylaşmadan önce paylaşılan içeriklerin mutlaka sonuçlarını ve etkilerini öngörmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde kullanıcılarla girilecek karşılıklı atışmalar ve sert münakaşalar kişi adına öngörülmeyecek büyük sorunlar doğurabilmektedir.' şeklinde görüş bildirdi.
Sosyal medyanın yaygınlaşması ve hızlı gelişim göstermesiyle bilişim hukukunun da giderek önem kazandığını dile getiren Kırık, 'Bilişim suçlarının çoğunluğu sosyal medya üzerinden hakaret ve dolandırıcılık teşkil etmektedir. Günümüzde Twitter'ın her içerik için IP adresi vermemesi önemli bir sorundur. Türkiye'de Twitter sadece 1-2 olay için IP adresi vermiştir. Bu tarz durumların önüne geçilmesi için mutlaka suretle hukuki düzenlemeye gidilmesi gerekmekte ve kişi hak ve özgürlükleri güvence altına alınmalıdır.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal medyada Fatih Terim'e ailesi üzerinden yapılan ağır eleştirilerin hem hukuksal hem de insan hakları açısından asla tasvip edilemez olduğunu söyledi.
Kırık, yapılan eleştirilerin bir ölçüsünün olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Fatih Terim'e sosyal medya üzerinden eleştirileri acımasızca yüklenilmesi, ailesinin, kızının rencide edilmesi, doğmamış torununun hakaretlere maruz bırakılması gerek hukuksal gerekse de insan hakları açısından asla tasvip edilen bir durum değil. Küfürler, argo ve hakaret içerikli kelimeler günümüzde sosyal medyanın tabiri caizse bir parçası durumuna gelmiştir. Yapılan eleştirilerin mutlak suretle bir ölçüsünün olması gerekmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının bir ifade kullanmadan, bir paylaşım yapmadan önce mutlak suretle empati kurması gerekmektedir.'
Fatih Terim'in sosyal medyada kendisine hakaret eden kişileri dava ettiğinin belirtilmesi üzerine Kırık, şu ifadeleri kullandı:
'Sosyal medya kullanıcıları genellikle küfür ve hakaret içerikli sözcüklere yer verirken, sahte hesapları kullanmaktadırlar. Bunun sebebi kimlikleri gizlemek ve asıl kimliği ifşa etmemektir. Bu hesaplarda amaç, farklı mekanlarda yer alan kullanıcıları sanal ortamda bir arada toplayabilmektir. Bu nedenle kullanıcılara sosyal paylaşım ağlarına üye olmadan önce telefon onay kodu gönderilmesi sahte hesapların oluşumunun önüne geçmese de bu tarz hesapların sayısal bakımdan azalmasına neden olacaktır. Ancak sosyal paylaşım ağlarının bu sistemi benimseyebilmesi günümüz koşulları itibarıyla oldukça zordur.'
- 'Arda Turan gibi isimler dikkatli olmak zorunda'
Sosyal medya uzmanı Ali Murat Kırık, sporcuların, sanatçıların, siyasetçilerin sürekli olarak toplumun gözü önünde bulunan, halka mal olmuş kişiler olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Neredeyse attıkları her adım toplumun geniş bir kesimi tarafından takip edilmektedir. Çocuklar ve gençler bu isimleri rol model almakta, örnek olarak görmektedirler. Arda Turan da gerek oynadığı futbol gerekse de reklam filmleri bakımından sürekli göz önünde yer alan bir sporcudur. Arda Turan gibi isimler sosyal medyada paylaşım gerçekleştirirken çok daha dikkatli olmak zorundadır. Sıradan bir kullanıcının atmış olduğu tweet ya da paylaştığı fotoğraf ses getirmezken, Arda Turan gibi Türk halkı tarafından sevilen, marka olmuş bir ismin sanal ortamda kullandığı üslup hemen eleştiri konusu olabilmektedir.'
Ünlülerin bir kısmının sosyal medya danışmanları kullanarak paylaşımlarını gerçekleştirdiğini aktaran Kırık, 'Arda Turan gibi önemli isimlerin sosyal medyada bir içerik paylaşmadan önce paylaşılan içeriklerin mutlaka sonuçlarını ve etkilerini öngörmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde kullanıcılarla girilecek karşılıklı atışmalar ve sert münakaşalar kişi adına öngörülmeyecek büyük sorunlar doğurabilmektedir.' şeklinde görüş bildirdi.
Sosyal medyanın yaygınlaşması ve hızlı gelişim göstermesiyle bilişim hukukunun da giderek önem kazandığını dile getiren Kırık, 'Bilişim suçlarının çoğunluğu sosyal medya üzerinden hakaret ve dolandırıcılık teşkil etmektedir. Günümüzde Twitter'ın her içerik için IP adresi vermemesi önemli bir sorundur. Türkiye'de Twitter sadece 1-2 olay için IP adresi vermiştir. Bu tarz durumların önüne geçilmesi için mutlaka suretle hukuki düzenlemeye gidilmesi gerekmekte ve kişi hak ve özgürlükleri güvence altına alınmalıdır.' değerlendirmesinde bulundu.