Ezanın Aslına İadesinin 66. Yılı
Sivil Dayanışma Platformu üyeleri, ezanın Arapça okunması yasağını kaldıran eski başbakanlardan Adnan Menderes'i mezarı başında andı.
Sivil Dayanışma Platformu (SDP) üyeleri, ezanın Arapça okunması yasağını kaldıran eski başbakanlardan Adnan Menderes'i mezarı başında andı.
Ezanın aslına İadesinin 66. yılı dolayısıyla Adnan Menderes'in Topkapı'daki anıt mezarında gerçekleştirilen törene, ezanın Türkçe okunduğu zamanlarda din görevlisi olarak çalışmış emekli din görevlileri ve SDP üyeleri katıldı.
Program, Kur'an-ı Kerim okunması ile başladı. Grup adına açıklama yapan SDP üyesi Taner Şahin, ezanın tekrar aslına uygun olarak okunmasına vesile olan ve askeri darbe sonrası idam edilen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı özlemle yad ettiklerini söyledi.
Ezanın yüzyıllar boyunca tevhidin ifadesi olarak gök kubbeyi çınlatan, insanlığı hayra davet etmenin, kurtuluşa çağırmanın sembolü olan bir sesleniş olduğunu belirten Şahin, 'İslamın şiarı ve Müslümanların varoluş göstergesi olan ezan, insanları hem namaza hem de dinin kendisine çağırmaktadır. Müslüman toplumlarda asırlardır aynı güzel ifadelerle okuna gelen ezan, 1932'de CHP iktidarının dini asimilasyon politikaları çerçevesinde, zorla ve baskıyla 18 yıl boyunca Türkçe okutulmuştur. İslamı Türkçeleştirme ve Müslüman halkın ümmet bilincini yok etme girişimleri bunlarla da sınırlı kalmamış, din eğitimi ve Kur'an-ı Kerim öğretimi yasaklanmış, camilerin birçok ahır yapılmış hatta daha ileri giderek namazı ve Kur'anı da Türkçeleştirme girişimlerinde bulunulmuştur. Bu mazlum halk bu baskılara 90 yıldır sabırla direnmiş ve direnmeye devam etmektedir.' ifadelerini kullandı.
Dönemin tanıklarından İlahiyatçı Cemal Tunçay ise ülkelerin esaretten kurtuluş yıl dönümlerinin olduğunu, ancak hazin bir şekilde ezanın tekrar aslına uygun okunmasının 66. yılını kutladıklarını kaydetti.
Ezanın, 1932'den 1950'ye kadar ''esir kaldığını'' ifade eden Tunçay, “Çocuktum, babam köyün hatibiydi. Ben de babamla birlikte minareye çıkardım. Babam, ezanı, 'Tanrı Uludur, Tanrı Uludur', ondan sonra da kimsenin onu göremeyeceği şekilde, 'Allahuekber, Allahuekber' diye okurdu.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Anıt Mezar'ın önünde ezan okundu. Programın sonunda dua eden SDP Başkanı Ayhan Oğan, zor şartlar altında yaşayan Müslümanların bir an önce kurtuluşa kavuşmaları temennisinde bulundu.
Kaynak: AA
Ezanın aslına İadesinin 66. yılı dolayısıyla Adnan Menderes'in Topkapı'daki anıt mezarında gerçekleştirilen törene, ezanın Türkçe okunduğu zamanlarda din görevlisi olarak çalışmış emekli din görevlileri ve SDP üyeleri katıldı.
Program, Kur'an-ı Kerim okunması ile başladı. Grup adına açıklama yapan SDP üyesi Taner Şahin, ezanın tekrar aslına uygun olarak okunmasına vesile olan ve askeri darbe sonrası idam edilen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı özlemle yad ettiklerini söyledi.
Ezanın yüzyıllar boyunca tevhidin ifadesi olarak gök kubbeyi çınlatan, insanlığı hayra davet etmenin, kurtuluşa çağırmanın sembolü olan bir sesleniş olduğunu belirten Şahin, 'İslamın şiarı ve Müslümanların varoluş göstergesi olan ezan, insanları hem namaza hem de dinin kendisine çağırmaktadır. Müslüman toplumlarda asırlardır aynı güzel ifadelerle okuna gelen ezan, 1932'de CHP iktidarının dini asimilasyon politikaları çerçevesinde, zorla ve baskıyla 18 yıl boyunca Türkçe okutulmuştur. İslamı Türkçeleştirme ve Müslüman halkın ümmet bilincini yok etme girişimleri bunlarla da sınırlı kalmamış, din eğitimi ve Kur'an-ı Kerim öğretimi yasaklanmış, camilerin birçok ahır yapılmış hatta daha ileri giderek namazı ve Kur'anı da Türkçeleştirme girişimlerinde bulunulmuştur. Bu mazlum halk bu baskılara 90 yıldır sabırla direnmiş ve direnmeye devam etmektedir.' ifadelerini kullandı.
Dönemin tanıklarından İlahiyatçı Cemal Tunçay ise ülkelerin esaretten kurtuluş yıl dönümlerinin olduğunu, ancak hazin bir şekilde ezanın tekrar aslına uygun okunmasının 66. yılını kutladıklarını kaydetti.
Ezanın, 1932'den 1950'ye kadar ''esir kaldığını'' ifade eden Tunçay, “Çocuktum, babam köyün hatibiydi. Ben de babamla birlikte minareye çıkardım. Babam, ezanı, 'Tanrı Uludur, Tanrı Uludur', ondan sonra da kimsenin onu göremeyeceği şekilde, 'Allahuekber, Allahuekber' diye okurdu.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Anıt Mezar'ın önünde ezan okundu. Programın sonunda dua eden SDP Başkanı Ayhan Oğan, zor şartlar altında yaşayan Müslümanların bir an önce kurtuluşa kavuşmaları temennisinde bulundu.