Tunus'ta İşkenceyle Mücadele
Tunus İşkenceyle Mücadele Örgütü: '2015 yılında bize işkenceyle ilgili 250'den fazla dosya ulaştı'.
Tunus İşkenceyle Mücadele Örgütü, 2015 yılında kendilerine 250'den fazla işkence dosyasının ulaştığını açıkladı.
Tunus 8 Mayıs İşkenceyle Milli Mücadele Günü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan örgütün başkanı Radiye Nasravi '2015 yılında bize ulaşan 250'den fazla dosyanın çoğu tutuklama merkezleri ve hapishanelere dair dosyalardır' dedi.
Nasravi ellerindeki dosyaların içeriğinin işkence, kötü muamele, aşırı şiddet kullanımı gibi farklı ölçülerde şikayetlerden oluştuğunu belirtti.
Nasravi, dile getirdiği 250 dosyanın sadece kendilerine gelenleri ihtiva ettiğini hatırlatarak 'Evet işkence konusu bizim özel alanımıza dahildir ancak ülkede bizim dışımızda birçok insan hakları örgütleri bulunuyor onların da elinde dosyalar vardır' şeklinde konuştu.
Bir zamanlar 'Teröriste dahi işkence edilemez' dedikleri için terör destekçisi gibi gösterilmeye çalışıldıklarının altını çizen Nasravi, 'İnsan vücudunun değerinden dolayı biz bunu dedik' ifadelerini kullandı.
İşkencenin devam etmesinin en önemli nedenlerinden birinin suçluların cezalandırılmamaları olduğunu belirten Nasravi 'Kanunlara göre işkenceciye verilecek cezanın 8 yıldan başladığını' söyledi.
Nasravi, Tunus'ta işkenceye maruz kalan kesimin yüzde 72'sinin gençlerden oluştuğunu ve ülkede işkencenin sistemli bir uygulama olmadığını ancak sessiz kalınırsa sistematik hale gelebileceği uyarısında bulundu.
Tunus'ta İşkenceyle Milli Mücadele Günü nedeniyle bazı merkezler bu konuda çeşitli programlar düzenledi.
Temimi Bilgi ve Bilimsel Araştırmalar Merkezi düzenlenen bir başka toplantıda Bin Ali döneminde cezaevlerinde görülen işkence vakaları ve sıkıntılar dile getirildi.
Kaynak: AA
Tunus 8 Mayıs İşkenceyle Milli Mücadele Günü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan örgütün başkanı Radiye Nasravi '2015 yılında bize ulaşan 250'den fazla dosyanın çoğu tutuklama merkezleri ve hapishanelere dair dosyalardır' dedi.
Nasravi ellerindeki dosyaların içeriğinin işkence, kötü muamele, aşırı şiddet kullanımı gibi farklı ölçülerde şikayetlerden oluştuğunu belirtti.
Nasravi, dile getirdiği 250 dosyanın sadece kendilerine gelenleri ihtiva ettiğini hatırlatarak 'Evet işkence konusu bizim özel alanımıza dahildir ancak ülkede bizim dışımızda birçok insan hakları örgütleri bulunuyor onların da elinde dosyalar vardır' şeklinde konuştu.
Bir zamanlar 'Teröriste dahi işkence edilemez' dedikleri için terör destekçisi gibi gösterilmeye çalışıldıklarının altını çizen Nasravi, 'İnsan vücudunun değerinden dolayı biz bunu dedik' ifadelerini kullandı.
İşkencenin devam etmesinin en önemli nedenlerinden birinin suçluların cezalandırılmamaları olduğunu belirten Nasravi 'Kanunlara göre işkenceciye verilecek cezanın 8 yıldan başladığını' söyledi.
Nasravi, Tunus'ta işkenceye maruz kalan kesimin yüzde 72'sinin gençlerden oluştuğunu ve ülkede işkencenin sistemli bir uygulama olmadığını ancak sessiz kalınırsa sistematik hale gelebileceği uyarısında bulundu.
Tunus'ta İşkenceyle Milli Mücadele Günü nedeniyle bazı merkezler bu konuda çeşitli programlar düzenledi.
Temimi Bilgi ve Bilimsel Araştırmalar Merkezi düzenlenen bir başka toplantıda Bin Ali döneminde cezaevlerinde görülen işkence vakaları ve sıkıntılar dile getirildi.