Plato Sanat'tan ''Formun Gücü'' Sergisi
Çağdaş Türk sanatçılarının son dönem yönelimlerini araştıran “Formun Gücü” sergisi Plato Sanat’ta açıldı. Soyut ve biçimsel eserler üzerine kurulu sergi 19 Haziran’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.
Sanata ve sanatçıya destek veren etkinliklerine bir yenisini daha ekleyen ve Plato Meslek Yüksekokulu bünyesinde faaliyet gösteren Plato Sanat, Küratör Marcus Graf yönetiminde yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Çağdaş Türk sanatçılarının son dönem yönelimlerini araştıran üç sergiden birincisi olarak hayata geçen “Formun Gücü” sergisinin açılışı gerçekleşti. 19 Haziran tarihine kadar açık olacak sergi Plato MYO Ayvansaray Kampusü’nde sanatseverleri ağırlayacak.
Ayşegül Çinici Yazıcı’nın direktörlüğünü yaptığı Plato Sanat’ın, “Formun Gücü” sergisi; sanat dünyasının durumunu tanıtıcı bir analizle yorumlayarak, günümüz sanatının önemli alanlarını eleştirel tartışmalara sevk etmeyi amaçlıyor. Sergiye eser veren sanatçılar arasında; Haydar Akdağ, Refik Anadol, Günnur Özsoy, Seçkin Pirim, Nejat Satı, Gülay Semercioğlu, Kemal Seyhan, Kaan Sofuoğlu ve Cemal Gürsel Soyel gibi önemli isimler yer alıyor.
‘’FARKLI MALZEMELER KULLANSAM DA SOYUT DİLDEN VAZGEÇEMİYORUM’’
Sergide birden fazla eseri olan sanatçı Günnur Özsoy, ‘’Benim en büyük iddiam hep soyut çalışıyor olmam, farklı malzemeler kullansam da soyut dilden vazgeçmiyorum’’ dedi.
Sanatın, üniversitenin içinde olması ve öğrencilerin efor sarf etmeden buna ulaşabilmelerinin çok güzel olduğunu ifade eden Özsoy, ‘’Günümüz şartlarında büyük kentlerde gerçekten gidilmek istense bile bazı sergiler kaçırılabiliyor. Bu açıdan üniversitedeki öğrenciler için bu etkinliklerin büyük bir şans olduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu.
‘’GENELLİKLE KARMA SERGİLER YAPIYORUZ’’
Plato Sanat’ın daimi Küratörü ve sanat eleştirmeni Markus Graf, Plato Sanat bünyesinde genellikle karma sergiler yaptıklarını söyledi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: ‘’Sergilerimiz genellikle, güncel sanatlar ve güncel dünyadaki sorular, sorunlar ve konularla ilgili oluyor. Bu bağlamda her serginin farklı bir konusu var. Buradaki sanatçılarımızla farklı açılardan ve farklı teknikler ile bu konuları inceliyoruz. Bu şekilde hem dünyamızı hem de sanatı sorguluyoruz ve tartışıyoruz.’’
GERÇEKÇİ ESERLER YERİNE SOYUT ÇALIŞMALARDAN OLUŞAN BİR SERGİ
Düzenlenen serginin soyut sanat ve formalizm konularını içerdiğini dile getiren Markus Graf, ‘’Günümüzde çağdaş sanata kavramsal, ekspresif, siyasi gibi birçok farklı yaklaşım var. Ancak çok popüler olmasa da soyut ve formalizm üzerine yoğunlaşan sanatçılarımız da var. Ben de, gerçekçilik bu kadar ön plandayken soyut, form, içerik üzerine yoğunlaşan sanatçıların Türkiye’deki durumunu merak ettim. Bu yüzden sergimizde farklı disiplinlerden gelen sanatçılar ile günümüzdeki çağdaş Türk sanatının soyut ve formalizm alanındaki durumunu inceledik’’ ifadelerinde bulundu.
‘’HEM ÖĞRENCİLERE HEM DE SANATSEVERLERE KATKISI VAR’’
Öğrencilerin günlük okul hayatlarında sergi alanından geçtiklerini dile getiren Markus Graf, ‘’Dolayısıyla öğrenciler hem derslerde hem de bizden bir şeyler öğreniyorlar. Bu açıdan bizim iki kitlemiz var diyebiliriz. Bir yandan İstanbul’daki sanatseverler gelip sergilerimizi takip ediyorlar, diğer taraftan öğrenciler bu etkinliklerden yararlanabiliyorlar’’ diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: İHA
Ayşegül Çinici Yazıcı’nın direktörlüğünü yaptığı Plato Sanat’ın, “Formun Gücü” sergisi; sanat dünyasının durumunu tanıtıcı bir analizle yorumlayarak, günümüz sanatının önemli alanlarını eleştirel tartışmalara sevk etmeyi amaçlıyor. Sergiye eser veren sanatçılar arasında; Haydar Akdağ, Refik Anadol, Günnur Özsoy, Seçkin Pirim, Nejat Satı, Gülay Semercioğlu, Kemal Seyhan, Kaan Sofuoğlu ve Cemal Gürsel Soyel gibi önemli isimler yer alıyor.
‘’FARKLI MALZEMELER KULLANSAM DA SOYUT DİLDEN VAZGEÇEMİYORUM’’
Sergide birden fazla eseri olan sanatçı Günnur Özsoy, ‘’Benim en büyük iddiam hep soyut çalışıyor olmam, farklı malzemeler kullansam da soyut dilden vazgeçmiyorum’’ dedi.
Sanatın, üniversitenin içinde olması ve öğrencilerin efor sarf etmeden buna ulaşabilmelerinin çok güzel olduğunu ifade eden Özsoy, ‘’Günümüz şartlarında büyük kentlerde gerçekten gidilmek istense bile bazı sergiler kaçırılabiliyor. Bu açıdan üniversitedeki öğrenciler için bu etkinliklerin büyük bir şans olduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu.
‘’GENELLİKLE KARMA SERGİLER YAPIYORUZ’’
Plato Sanat’ın daimi Küratörü ve sanat eleştirmeni Markus Graf, Plato Sanat bünyesinde genellikle karma sergiler yaptıklarını söyledi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: ‘’Sergilerimiz genellikle, güncel sanatlar ve güncel dünyadaki sorular, sorunlar ve konularla ilgili oluyor. Bu bağlamda her serginin farklı bir konusu var. Buradaki sanatçılarımızla farklı açılardan ve farklı teknikler ile bu konuları inceliyoruz. Bu şekilde hem dünyamızı hem de sanatı sorguluyoruz ve tartışıyoruz.’’
GERÇEKÇİ ESERLER YERİNE SOYUT ÇALIŞMALARDAN OLUŞAN BİR SERGİ
Düzenlenen serginin soyut sanat ve formalizm konularını içerdiğini dile getiren Markus Graf, ‘’Günümüzde çağdaş sanata kavramsal, ekspresif, siyasi gibi birçok farklı yaklaşım var. Ancak çok popüler olmasa da soyut ve formalizm üzerine yoğunlaşan sanatçılarımız da var. Ben de, gerçekçilik bu kadar ön plandayken soyut, form, içerik üzerine yoğunlaşan sanatçıların Türkiye’deki durumunu merak ettim. Bu yüzden sergimizde farklı disiplinlerden gelen sanatçılar ile günümüzdeki çağdaş Türk sanatının soyut ve formalizm alanındaki durumunu inceledik’’ ifadelerinde bulundu.
‘’HEM ÖĞRENCİLERE HEM DE SANATSEVERLERE KATKISI VAR’’
Öğrencilerin günlük okul hayatlarında sergi alanından geçtiklerini dile getiren Markus Graf, ‘’Dolayısıyla öğrenciler hem derslerde hem de bizden bir şeyler öğreniyorlar. Bu açıdan bizim iki kitlemiz var diyebiliriz. Bir yandan İstanbul’daki sanatseverler gelip sergilerimizi takip ediyorlar, diğer taraftan öğrenciler bu etkinliklerden yararlanabiliyorlar’’ diyerek sözlerini noktaladı.