Öğrencilerin Sertifika Sevinci

İbrahim Bodur Mesleki Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan açılış konuşmasını yapan Merkez Müdür Ramazan Demir, Ahiliğin; sanatın, ticaretin ve mesleğin olgun kişilik ve güzel ahlakla yoğrulduğu kökleri çok eskiye uzanan bir gelenek olduğunu hatırlattı. Ahiliğin yüzyıllar boyunca toplumumuzun sosyal ve ekonomik omurgasını oluşturan bir örgütlenme şekli olduğunu dile getiren Demir; Ahiliğin toplumsal kimliğimiz açısından daima sahiplenmemiz gereken çok özel bir kültür olduğunu belirterek "Anadolu Selçukluları’ndan Osmanlı İmparatorluğu’na geçiş sürecinde Ahilik çok önemli bir yer oynamıştır. Sanat ve meslek yönüyle de meslek yapısının temel niteliklerini belirlemiştir. Osmanlı hükümdarlarından Orhan Gazi ve oğlu 1.Murat, Ahi ocaklarında kuşak kuşanarak Ahi olmuşlardır. İmparatorluğun son dönemlerine kadar Ahilik mesleki bir yaklaşımla, eğitim, dayanışma, örgütlenme ve denetim konularına eğilirken, bir taraftan da daha o devirlerde müşteri odaklı bir yaklaşımla fiyat-kalite ve standart konularında çok ciddi çalışmalar yapmıştır. Günümüzde Avrupa Birliği üyelik süreciyle ilgili olarak önümüze gelen sınai ve ticari normlar standarter yaklaşımı özünde Ahilik kültürümüzün bir parçasıdır. Bilim, ahlak ve çalışma prensiplerine dayanan Ahilik teşkilatı, yüzyıllarca karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü, dayanışma ve adalet bilincini taşıyan esnaf ve sanatkarlar yetiştirmiştir” dedi.

"AHİLİK KÜLTÜRÜNÜ KORUMALIYIZ”

Ahilik teşkilatının çalışanların hakkını koruduğuna işaret eden Demir kendilerine düşen görevin bu kültüre sahip çıkmak olduğunu vurgulayarak “Bugün dünyada yeni yerleşen kavramlar olan tüketici hakları, kalite gibi kavramlar ve bu kavramların denetimini sağlayan kurumlar, 13.yüzyılda Ahilik teşkilatı aracılığı ile Anadolu ticari hayatına yerleşmiş ve esnafın üzerinde önemli durduğu hususların başında yer almıştır. Mesleğinde ehliyet sahibi olmayanlara asla ustalık icazeti verilmemiş, üretici ve tüketici arasında hakkaniyet ölçüsüne dayanan kaynaşma sağlanmıştır. Çalışanların hakkını koruyarak esnaflar arasında çırak, kalfa, usta hiyerarşisi oluşturulmuştur. Bugünkü manası ile sendikacılık sistemi uygulanmaya başlanmış, çalışanların hakları korunarak alınteri de korunmuştur. Çalışma hayatının yanı sıra sosyal hayatın gelişmesine katkı sağlayan Ahilik teşkilatı, barışta devletine eğitimli askerler hazırlamış, onların her türlü savaş teçhizatını hazırlamıştır. Ahilik sadece iktisadi hayatı yönlendiren bir kurumun olmasının yanından temelinde vatan ve millet sevgisi bulunan Türk Milleti’ne has bir sosyo-ekonomik sistemdir. Bu bağlamda bizlere düşen görev Ahilik kültürüne ve geleneğine sahip çıkmak ve bu kültürü yaşatmaktır. Ahilik sadece Türk insanının değil, bütün dünya toplumlarının örnek alması gereken bir insanlık ve ahlak sistemidir. Bu sistemin günümüzde de bütün esnafımızın ve hatta toplumumuzun gönlünde yer almasını ve yaşam tarzı haline gelmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

Balıkesir Esnaf ve Sanatkarları Birliği (BESOB) Başkan Vekili Necdet Erkan “Ahilik sisteminin temelinde usta-kalfa-çırak ilişkisi yatmaktadır. Bu sistem özellikle küçük esnaf ve sanatkar kesiminde geleneksel usta-çırak ilişkisine ve buna dayanan geleneksel meslek eğitimin varlığını Cumhuriyet Dönemi’nde ve hatta günümüze dek sürdürmüştür” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından belge almaya hak kazanan Himmet Delipınar, Davut Özcan, İsmail Aktaş, Hatice Bozdağ, Lüftü Toraman, Esra Anılmert, Kemal Altıntaş, Hüseyin Erdoğan ve Ahmet Gelenbe’ye belgeleri etkinliğe katılan protokol tarafından verildi.