İşte Türkiye'nin Ve Trabzon'un En Yaşlı Ahileri
Trabzon’da “Ahilik Haftası” nedeniyle düzenlenen etkinlikte Türkiye’nin ve Trabzon’un ahisi seçilen 77 yaşındaki Emine Coşkuner ile ilin en yaşlı ahileri seçilen fotoğraf sanatçısı 87 yaşındaki Yakup Yılmaz ve 80 yaşındaki marangoz ustası Mehmet Albayrak esnaflık üzerine öğütlerde bulundular.
İŞİN SIRRI DÜRÜSTLÜK
Trabzon’da düzenlenen törende Türkiye’nin ve Trabzon’un ahisi ödülünü Trabzon Vali Yardımcısı Murat Dikbaş‘ın elinden alan Emine Coşkuner, Türkiye’nin ve Trabzon’un ahisi seçilmesinin kendisi için sürpriz olduğunu belirterek meslekte uzun yıllar kalmanın sırrının dürüstlükten geçtiğini söyledi.
14 yaşında terziliğe başladığını ifade eden 77 yaşındaki Coşkuner, “Yaşım 77. 14 yaşında terziliğe başladım ve o günden beri terzilik yapıyorum. Bazı zamanlar evde bazı zamanda dükkanda terzilik yaptım. Eski dönemlerde hazır iş yoktu. Hazır iş çıkınca işlerimiz geriledi. Şimdi ancak tamir yapıyoruz. İşlerimizin gerilemesinin başlıca nedeni hazır giyim ve artan dükkan sayısı. Eşimde de terzi. 5 çocuğum var ancak hiç biri terzilik yapmıyor. Sigorta yaptıramadım, sigortalı olamadım. Eşim Bağ-Kur emeklisi onun da aldığı ancak kendine yetiyor. Eşimin aldığı bana da yetse bu işi yapmayacağım. Zor görüyor, dizlerim ağrıyor, güçlükle çalışabiliyorum” dedi.
Coşkuner, Türkiye’nin ve Trabzon’un ahisi seçilmesinn kendisin gururlandırdığını da belirterek, ”Çok iyi bir duygu, çok memnun oldum. Esnaf odası, belediye başkanı valimize çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin ahisi seçilmem benim için sürpriz oldu. Ahilikle ilgili mesajım dürüstlük. Hangi iş olursa olsun mutlaka dürüstlükle yapılmalı. Müşteriye dürüst olunmalı yaptığımız işi iyi yapmalıyız. Hak etmediğimiz parayı almamalıyız. Ben emeğim ne ise onu alırım. Fazlasına tenezzül etmem” diye konuştu.
70 YILDIR MARANGOZLUK YAPIYOR
Yaklaşık 70 yıldan beri marangozluk yapan 80 yaşındaki Mehmet Albayrak da mesleğe başladığı yıllarda makine olmadığı için her işi el yordamıyla yaptıklarını ancak şimdi durumun değiştiğini söyledi.
Albayrak “12 yaşından beri çalışıyorum. Babamı 6 yaşında kaybettim. Yaşım 80. Marangozluğu ustamdan öğrendim. Mesleğe başladığım zamanlar çerçeveyi elde yapardım şimdi ki gibi böyle makineler yoktu. Elle, hızarla çalışırdık. Çocuklarımdan aynı mesleği devam ettiren var. 10 yıldır rahatsızım, pek çalışamıyorum. Çocuklarım çalışıyor. Hep Trabzon’da çalıştım. Üç dört tane usta ile çalıştım. Bunlardan üçü vefat etti. Her işin temeli dürüstlüktür” şeklinde konuştu.
FOTOĞRAFÇILIKTAN ALBÜM SATICILIĞINA
Ahilik ödülünü TESOB Başkanı Metin Kara’nın elinden alan 87 yaşındaki Yakup Yılmaz ise iş hayatına fotoğrafçı olarak başladığını ancak şimdilerde fotoğraf albümü satışı yaptığını söyledi.
Mesleğin artık neredeyse yok olduğunu belirten Yılmaz "İş hayatıma askerliğim bittikten sonra başladı.
Babamın işi dolayısıyla Erzurum’a gitmiştim. Burada üç ayaklı fotoğraf makinesinden aldım. Erzurum’da bir müddet çalıştım. Daha sonra bir arkadaşımın vasıtasıyla Ağrı’ya gittim. Burada işin durumunu iyi gördüm ve fotoğrafhane açtım. Malzeme konusunda çok sıkıntı çektim. O günün şartlarında malzeme bulmak çok zordu. Adaptör dahi yoktu. Daha sonra bir arkadaşım bana yapma adaptör vererek çalışmaya başladım. Burada yaklaşık 20 yıl çalıştım. Daha sonra Trabzon’a gelerek fotoğrafçılığa burada devam ettim. Günümüzde ise artık bu meslek kalmadı. Şimdiki esnaflık daha kolay. Teknik çok ilerlemiş. Her şey var. O dönemler film yok, makine yok. Şimdi ise teknoloji inanılmaz gelişti. Günümüzde artık bizim gibi fotoğrafçılık yapan kalmadı. Bizde artık fotoğraf albümleri satarak iş hayatımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Trabzon’da düzenlenen törende Türkiye’nin ve Trabzon’un ahisi ödülünü Trabzon Vali Yardımcısı Murat Dikbaş‘ın elinden alan Emine Coşkuner, Türkiye’nin ve Trabzon’un ahisi seçilmesinin kendisi için sürpriz olduğunu belirterek meslekte uzun yıllar kalmanın sırrının dürüstlükten geçtiğini söyledi.
14 yaşında terziliğe başladığını ifade eden 77 yaşındaki Coşkuner, “Yaşım 77. 14 yaşında terziliğe başladım ve o günden beri terzilik yapıyorum. Bazı zamanlar evde bazı zamanda dükkanda terzilik yaptım. Eski dönemlerde hazır iş yoktu. Hazır iş çıkınca işlerimiz geriledi. Şimdi ancak tamir yapıyoruz. İşlerimizin gerilemesinin başlıca nedeni hazır giyim ve artan dükkan sayısı. Eşimde de terzi. 5 çocuğum var ancak hiç biri terzilik yapmıyor. Sigorta yaptıramadım, sigortalı olamadım. Eşim Bağ-Kur emeklisi onun da aldığı ancak kendine yetiyor. Eşimin aldığı bana da yetse bu işi yapmayacağım. Zor görüyor, dizlerim ağrıyor, güçlükle çalışabiliyorum” dedi.
Coşkuner, Türkiye’nin ve Trabzon’un ahisi seçilmesinn kendisin gururlandırdığını da belirterek, ”Çok iyi bir duygu, çok memnun oldum. Esnaf odası, belediye başkanı valimize çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin ahisi seçilmem benim için sürpriz oldu. Ahilikle ilgili mesajım dürüstlük. Hangi iş olursa olsun mutlaka dürüstlükle yapılmalı. Müşteriye dürüst olunmalı yaptığımız işi iyi yapmalıyız. Hak etmediğimiz parayı almamalıyız. Ben emeğim ne ise onu alırım. Fazlasına tenezzül etmem” diye konuştu.
70 YILDIR MARANGOZLUK YAPIYOR
Yaklaşık 70 yıldan beri marangozluk yapan 80 yaşındaki Mehmet Albayrak da mesleğe başladığı yıllarda makine olmadığı için her işi el yordamıyla yaptıklarını ancak şimdi durumun değiştiğini söyledi.
Albayrak “12 yaşından beri çalışıyorum. Babamı 6 yaşında kaybettim. Yaşım 80. Marangozluğu ustamdan öğrendim. Mesleğe başladığım zamanlar çerçeveyi elde yapardım şimdi ki gibi böyle makineler yoktu. Elle, hızarla çalışırdık. Çocuklarımdan aynı mesleği devam ettiren var. 10 yıldır rahatsızım, pek çalışamıyorum. Çocuklarım çalışıyor. Hep Trabzon’da çalıştım. Üç dört tane usta ile çalıştım. Bunlardan üçü vefat etti. Her işin temeli dürüstlüktür” şeklinde konuştu.
FOTOĞRAFÇILIKTAN ALBÜM SATICILIĞINA
Ahilik ödülünü TESOB Başkanı Metin Kara’nın elinden alan 87 yaşındaki Yakup Yılmaz ise iş hayatına fotoğrafçı olarak başladığını ancak şimdilerde fotoğraf albümü satışı yaptığını söyledi.
Mesleğin artık neredeyse yok olduğunu belirten Yılmaz "İş hayatıma askerliğim bittikten sonra başladı.
Babamın işi dolayısıyla Erzurum’a gitmiştim. Burada üç ayaklı fotoğraf makinesinden aldım. Erzurum’da bir müddet çalıştım. Daha sonra bir arkadaşımın vasıtasıyla Ağrı’ya gittim. Burada işin durumunu iyi gördüm ve fotoğrafhane açtım. Malzeme konusunda çok sıkıntı çektim. O günün şartlarında malzeme bulmak çok zordu. Adaptör dahi yoktu. Daha sonra bir arkadaşım bana yapma adaptör vererek çalışmaya başladım. Burada yaklaşık 20 yıl çalıştım. Daha sonra Trabzon’a gelerek fotoğrafçılığa burada devam ettim. Günümüzde ise artık bu meslek kalmadı. Şimdiki esnaflık daha kolay. Teknik çok ilerlemiş. Her şey var. O dönemler film yok, makine yok. Şimdi ise teknoloji inanılmaz gelişti. Günümüzde artık bizim gibi fotoğrafçılık yapan kalmadı. Bizde artık fotoğraf albümleri satarak iş hayatımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.