'Şiirlerle İstanbul Ve Bahar' Dinletisi
Sunucu, spiker, şair Harun Yöndem, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği'nce düzenlenen 'Şiirlerle İstanbul ve Bahar' etkinliğinde ünlü şairlerin İstanbul şiirlerini yorumladı.
Derneğin Eyüp'teki merkezinde 'Cumartesi Buluşmaları' kapsamında gerçekleşen etkinlik sonrası AA muhabirine açıklamada bulunan Yöndem, İstanbul’la ilgili konuşmalarda tarihin öne çıktığını belirterek, şöyle konuştu:
'Oysa bu şehir, İstanbul coğrafyasıyla da önemlidir. Öyle ki coğrafyada anlatılan kavramların, şekillerin birçoğu şehir ve çevresinde bulunur. Denizi, boğazı, körfezi, Haliç'i, dereleri, tepeleri, dağları, adaları, yarımadaları, burunları, ormanı, kırları gibi. Böylesine bir zenginliğe az rastlanır.'
Yöndem, 'Bahar İstanbul'a çiçeklerle gelir' ifadesini kullanarak, şunları aktardı:
'Bir yandan toprağın üstü renk renk çiçeklerle bezenirken, bir yandan da ağaçlar çiçeklenmeye başlar. Zeminde kendiliğinden papatyalar, sütleğenler, ballıbabalar açarken, korularda, parklarda, bahçelerde, yol kenarlarında hercai menekşeler, laleler, sümbüller, çuha çiçekleri, altınçanları, kartopları, ılgınlar, acemhalıları adeta kronolojik bir sırayla ve hiç aksamadan çevreyi donatırlar.'
Badem, erik, şeftali, kayısı, armut, elma, kiraz ve vişne ağaçlarının da çiçek açtığını kaydeden Yöndem, doğanın yeniden uyandığı bahar mevsiminde en çok beyaz renklerin göze çarptığını söyledi.
Yöndem, sözünü ettiği bütün çiçeklerin ardından İstanbul'da baharı net olarak hissettiren erguvan hakkında ise şunları dile getirdi:
'Erguvan ağaçları çiçek açınca, bütün diğer çiçekleri unutturan görüntüler ortaya çıkar. Gözler onun albenili renklerine takılır kalır, birkaç hafta süresince de başka ağaçlara, başka çiçeklere bakılamaz. Sokaklarda, parklarda, bahçelerde, korularda, 'Benden başkasına bakamazsın' dercesine salınan erguvanı Bizans’a bağlayanlar olsa da bizim için o Bursa’daki Emir Sultan’ın çiçeğidir. Bahar ve erguvan şairleri, yazarları, ressamları, bestekarları adeta çağırır. İstanbul’u anlatan şairler arasında da bu yüzden Nedim ve Yahya Kemal öne çıkar.'
Yöndem'in, İstanbul coğrafyasından ve tarihinden örneklerin eski fotoğraflarla dinleyicilere aktarıldığı etkinlikte, Yahya Kemal Beyatlı’nın 'Siste Söyleniş' ve 'Erenköyü’nde Bahar' şiirleri şairin kendi ses kaydından sunuldu.
Yöndem, etkinlikte kendisinin 'Kırık Plak', Hilmi Yavuz'un 'Aynalar ve Zaman', Ahmet Muhip Dranas'ın 'Serenat', Leontinos'un 'Byzantion’da Bir Ev', Nedim'in 'İstanbul Kasidesi', Tevfik Fikret'in 'Sis', Orhan Veli'nin 'İstanbul Türküsü', Necip Fazıl'ın 'Canım İstanbul', Sezai Karakoç'un 'Çeşmeler', İsmet Özel'in 'Demangeaison', Erdem Bayazıt'ın 'Veda' ve Nurettin Durman'ın 'Boğaziçi' şiirlerini müzik eşliğinde seslendirdi.
Derneğe üye gençlerin büyük ilgi gösterdiği etkinlikte Yöndem'e dernek tarafından adının yazılı olduğu çini tabak hediye edildi.
Kaynak: AA
'Oysa bu şehir, İstanbul coğrafyasıyla da önemlidir. Öyle ki coğrafyada anlatılan kavramların, şekillerin birçoğu şehir ve çevresinde bulunur. Denizi, boğazı, körfezi, Haliç'i, dereleri, tepeleri, dağları, adaları, yarımadaları, burunları, ormanı, kırları gibi. Böylesine bir zenginliğe az rastlanır.'
Yöndem, 'Bahar İstanbul'a çiçeklerle gelir' ifadesini kullanarak, şunları aktardı:
'Bir yandan toprağın üstü renk renk çiçeklerle bezenirken, bir yandan da ağaçlar çiçeklenmeye başlar. Zeminde kendiliğinden papatyalar, sütleğenler, ballıbabalar açarken, korularda, parklarda, bahçelerde, yol kenarlarında hercai menekşeler, laleler, sümbüller, çuha çiçekleri, altınçanları, kartopları, ılgınlar, acemhalıları adeta kronolojik bir sırayla ve hiç aksamadan çevreyi donatırlar.'
Badem, erik, şeftali, kayısı, armut, elma, kiraz ve vişne ağaçlarının da çiçek açtığını kaydeden Yöndem, doğanın yeniden uyandığı bahar mevsiminde en çok beyaz renklerin göze çarptığını söyledi.
Yöndem, sözünü ettiği bütün çiçeklerin ardından İstanbul'da baharı net olarak hissettiren erguvan hakkında ise şunları dile getirdi:
'Erguvan ağaçları çiçek açınca, bütün diğer çiçekleri unutturan görüntüler ortaya çıkar. Gözler onun albenili renklerine takılır kalır, birkaç hafta süresince de başka ağaçlara, başka çiçeklere bakılamaz. Sokaklarda, parklarda, bahçelerde, korularda, 'Benden başkasına bakamazsın' dercesine salınan erguvanı Bizans’a bağlayanlar olsa da bizim için o Bursa’daki Emir Sultan’ın çiçeğidir. Bahar ve erguvan şairleri, yazarları, ressamları, bestekarları adeta çağırır. İstanbul’u anlatan şairler arasında da bu yüzden Nedim ve Yahya Kemal öne çıkar.'
Yöndem'in, İstanbul coğrafyasından ve tarihinden örneklerin eski fotoğraflarla dinleyicilere aktarıldığı etkinlikte, Yahya Kemal Beyatlı’nın 'Siste Söyleniş' ve 'Erenköyü’nde Bahar' şiirleri şairin kendi ses kaydından sunuldu.
Yöndem, etkinlikte kendisinin 'Kırık Plak', Hilmi Yavuz'un 'Aynalar ve Zaman', Ahmet Muhip Dranas'ın 'Serenat', Leontinos'un 'Byzantion’da Bir Ev', Nedim'in 'İstanbul Kasidesi', Tevfik Fikret'in 'Sis', Orhan Veli'nin 'İstanbul Türküsü', Necip Fazıl'ın 'Canım İstanbul', Sezai Karakoç'un 'Çeşmeler', İsmet Özel'in 'Demangeaison', Erdem Bayazıt'ın 'Veda' ve Nurettin Durman'ın 'Boğaziçi' şiirlerini müzik eşliğinde seslendirdi.
Derneğe üye gençlerin büyük ilgi gösterdiği etkinlikte Yöndem'e dernek tarafından adının yazılı olduğu çini tabak hediye edildi.