Cannes'da Sona Doğru
Cannes Film Festivali'nin ödülleri yarın dağıtılacak.
Cannes Film Festivali'nin ödülleri yarın sahiplerini bulacak.
Yönetmen Woody Allen'in yarışma dışı kategoride yer alan 'Cafe Society' filminin gösterimiyle açılan festival, yarın sona erecek.
Başkanlığını 'Mad Max' serisi filmlerin yönetmeni George Miller'in yaptığı jüri, 21 film hakkındaki değerlendirmelerini yarın açıklayacak.
Festivalde yarışanlar arasında, yönetmenler Pedro Almodovar, Ken Loach, Sean Penn, Xavier Dolan, Paul Verhoeven ve Dardenne kardeşlerin filmleri de bulunuyor.
Festivalde, Allen'in 'Cafe Society' filminin yanı sıra Steven Spielberg'in 'The BFG' ve Jodie Foster'ın 'Money Monster' filmleri de yarışma dışı filmler bölümünde gösterildi.
Yarın yapılacak törende bu yıl Altın Palmiye Onur Ödülü Fransız aktör Jean-Pierre Leaud'e verilecek. Leaud, Fransız Yeni Dalga akımının kurucularından François Truffaut'un filmlerindeki Antoine Doinel karakterini canlandırmış ve pek çok filmde rol almıştı.
Diğer taraftan festival yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Polisin yanı sıra toplamda 400 asker ve jandarma da festival alanı ve çevresinde görev yaparken, şehrin tümünde 500 güvenlik kamerası kullanıldığı bildirildi.
- Polemikler ve tartışmalar
Festival sırasında bazı polemikler de yaşandı.
Festivalin 12 Mayıs'ta gerçekleştirilen açılış seremonisini sunan Fransız komedyen Laurent Lafitte, Woody Allen'a, hakkında ABD'de açılan tecavüz davaları nedeniyle film yönetmenliği kariyerini Avrupa'da geçirmek zorunda kalan Roman Polanski'ye atıfla, 'Avrupa'da birçok film çekiyor olman çok hoş bir şey, ABD'de tecavüzden suçlanıyor olmasan da' demişti.
Cannes Film Festivali'ne paralel etkinliklerden 'Kadınlar Harekete Geçiyor' adlı konferansta konuşan oyuncu Susan Sarandon, ise Yönetmen Woody Allen'ı eleştirmiş, 'Onun (Allen) bir çocuğa cinsel saldırıda bulunduğunu ve bunun doğru bir davranış olmadığını düşünüyorum. Onun hakkında söyleyecek güzel bir sözüm yok.' demişti.
Allen ise eleştirilere yanıt vermemişti.
Festivalde Altın Palmiye için yarışan, 'Aquarius' isimli filmin Brezilyalı yönetmeni Kleber Mendonça Filho ve filmin oyuncuları kırmızı halıdan geçerken, Brezilya Senatosu'nun geçici olarak görevden uzaklaştırdığı Devlet Başkanı Dilma Rousseff'e destek için pankartlar taşımışlardı.
Filho, düzenlediği basın toplantısında ülkesinin bölünmüş durumda olduğunu söylemiş, 'Gösterdiğimiz kağıtlardaki çok kısa ifadeler, Brezilya'da ne yaşanmakta olduğunu anlatıyor.' demişti.
Fransa'daki Yahudi Cemaati'nin, Cannes Film Festivali yan gösteriminde yer almamasını istediği ve yapım aşamasında olan bir Filistin filminin bir bölümü baskılara rağmen festivalde seyirciyle buluşmuştu.
Yönetmen Nasri Hajjaj'ın 'Münih: Bir Filistinli Hikayesi' filminin bir kısmı, 'Film Pazarı' etkinliği çerçevesinde Dubai Film Festivali ile Cannes Film Festivali'nin ortak projesi dahilinde gösterilmişti.
Fransa'daki Yahudilerin çatı kurumu Yahudi Kurumları Temsilciler Konseyinin (CRIF), filmin 1972 Münih Olimpiyat Oyunları'nda 11 İsrailli atletin Filistinli bir grup saldırgan tarafından rehin alındıktan sonra öldürülmesinden Alman güvenlik güçlerini sorumlu tuttuğunu iddia ederek filmin etkinlikte yer almasını engellemek istemişti.
Filmin de içinde bulunduğu etkinliğe ünlü İngiliz Yönetmen Ken Loach da katılmıştı.
Kaynak: AA
Yönetmen Woody Allen'in yarışma dışı kategoride yer alan 'Cafe Society' filminin gösterimiyle açılan festival, yarın sona erecek.
Başkanlığını 'Mad Max' serisi filmlerin yönetmeni George Miller'in yaptığı jüri, 21 film hakkındaki değerlendirmelerini yarın açıklayacak.
Festivalde yarışanlar arasında, yönetmenler Pedro Almodovar, Ken Loach, Sean Penn, Xavier Dolan, Paul Verhoeven ve Dardenne kardeşlerin filmleri de bulunuyor.
Festivalde, Allen'in 'Cafe Society' filminin yanı sıra Steven Spielberg'in 'The BFG' ve Jodie Foster'ın 'Money Monster' filmleri de yarışma dışı filmler bölümünde gösterildi.
Yarın yapılacak törende bu yıl Altın Palmiye Onur Ödülü Fransız aktör Jean-Pierre Leaud'e verilecek. Leaud, Fransız Yeni Dalga akımının kurucularından François Truffaut'un filmlerindeki Antoine Doinel karakterini canlandırmış ve pek çok filmde rol almıştı.
Diğer taraftan festival yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Polisin yanı sıra toplamda 400 asker ve jandarma da festival alanı ve çevresinde görev yaparken, şehrin tümünde 500 güvenlik kamerası kullanıldığı bildirildi.
- Polemikler ve tartışmalar
Festival sırasında bazı polemikler de yaşandı.
Festivalin 12 Mayıs'ta gerçekleştirilen açılış seremonisini sunan Fransız komedyen Laurent Lafitte, Woody Allen'a, hakkında ABD'de açılan tecavüz davaları nedeniyle film yönetmenliği kariyerini Avrupa'da geçirmek zorunda kalan Roman Polanski'ye atıfla, 'Avrupa'da birçok film çekiyor olman çok hoş bir şey, ABD'de tecavüzden suçlanıyor olmasan da' demişti.
Cannes Film Festivali'ne paralel etkinliklerden 'Kadınlar Harekete Geçiyor' adlı konferansta konuşan oyuncu Susan Sarandon, ise Yönetmen Woody Allen'ı eleştirmiş, 'Onun (Allen) bir çocuğa cinsel saldırıda bulunduğunu ve bunun doğru bir davranış olmadığını düşünüyorum. Onun hakkında söyleyecek güzel bir sözüm yok.' demişti.
Allen ise eleştirilere yanıt vermemişti.
Festivalde Altın Palmiye için yarışan, 'Aquarius' isimli filmin Brezilyalı yönetmeni Kleber Mendonça Filho ve filmin oyuncuları kırmızı halıdan geçerken, Brezilya Senatosu'nun geçici olarak görevden uzaklaştırdığı Devlet Başkanı Dilma Rousseff'e destek için pankartlar taşımışlardı.
Filho, düzenlediği basın toplantısında ülkesinin bölünmüş durumda olduğunu söylemiş, 'Gösterdiğimiz kağıtlardaki çok kısa ifadeler, Brezilya'da ne yaşanmakta olduğunu anlatıyor.' demişti.
Fransa'daki Yahudi Cemaati'nin, Cannes Film Festivali yan gösteriminde yer almamasını istediği ve yapım aşamasında olan bir Filistin filminin bir bölümü baskılara rağmen festivalde seyirciyle buluşmuştu.
Yönetmen Nasri Hajjaj'ın 'Münih: Bir Filistinli Hikayesi' filminin bir kısmı, 'Film Pazarı' etkinliği çerçevesinde Dubai Film Festivali ile Cannes Film Festivali'nin ortak projesi dahilinde gösterilmişti.
Fransa'daki Yahudilerin çatı kurumu Yahudi Kurumları Temsilciler Konseyinin (CRIF), filmin 1972 Münih Olimpiyat Oyunları'nda 11 İsrailli atletin Filistinli bir grup saldırgan tarafından rehin alındıktan sonra öldürülmesinden Alman güvenlik güçlerini sorumlu tuttuğunu iddia ederek filmin etkinlikte yer almasını engellemek istemişti.
Filmin de içinde bulunduğu etkinliğe ünlü İngiliz Yönetmen Ken Loach da katılmıştı.