Muhsine Kahraman, Şehit Aileleri İle Bir Araya Geldi
Erzincan Valisi Süleyman Kahraman’ın Eşi Muhsine Kahraman, şehit aileleri ile yemekte bir araya geldi.
Vali Süleyman Kahraman’ın Eşi Muhsine Kahraman davet etmiş olduğu şehit aileleri ile yemek programında bir araya geldi. Hilton Garden Inn’de düzenlenen yemek programında Muhsine Kahraman, şehit aileleri ile tek tek görüşüp, istek ve sorunlarını dinleyerek, kendilerine gül hediye etti.
Muhsine Kahraman programda yapmış olduğu konuşmada bu vatanın en onurlu insanlarının şehit aileleri olduğunu belirterek, konuşmasının devamında; “Çok değerli şehit ailelerimiz, Sadece belli günlerde değil, her zaman yüreğimizin en derin ve nadide köşesinde yaşattığımız şehitlerimizin ruhaniyetinin; gazilerimizin cesaret ve kahramanlığının gönüllerimizde dalga dalga esmesi ümidiyle bir araya geldiğimiz programımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Vatan, insanın halen üzerinde yaşadığı, geçmişin acı ve tatlı hatıraları ile avunduğu, istikbâle ümitle baktığı; kısacası her üç zamanı da idrak ettiği bütün bir mekândır. Bir toprak parçasının vatan olabilmesi kolay değildir. Yüzlerce yıl yurt edinilen, uğrunda şehitler verilerek kanla yoğrulan toprak parçasıdır vatan. Üzerinde bir medeniyet kurulan yerdir vatan. Ünlü Şâir Mithat Cemal Kuntay, bu gerçeği şöyle dile getirir: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa, vatandır.”
İnsan çalışarak pek çok rütbe ve unvanlar elde edebilir. Şehitlik ve gazilik rütbesi ise, hayat karşılığında elde edilmekte ve inanç sayesinde kazanılmaktadır. Bu bakımdan rütbelerin en üstünü hiç şüphe yok ki şehitlik ve gaziliktir. Şehitlik mertebesine yükselmek hem Cenab-ı Hak katında, hem de halk yanında büyük bir şereftir. Şehit, Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup nimetlere erişeceği ve cennete gireceğine şahit olunacağı için bu adı almıştır. Gazi ise, Allah yolunda ve vatan uğrunda savaştığı ve şehit olmayı arzu ettiği halde ölmeyip sağ kalan kimseye verilen addır. Gazi de şehit olmak ve bu mertebeye yükselmek için savaştığından dolayı o da şehitler derecesinde kabul edilmiştir. Cenab-ı Hak, şehitlerin ölü değil, diri olduklarını ve O’nun tarafından rızıklandırıldıklarını bildiriyor. İnsan, ölmekle bu mertebeye yükseldiği halde, Yüce Allah, onların ölü değil, bizim anlayamayacağımız bir hayat ile diri olduklarını bildiriyor ve şöyle buyuruyor: “Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Hayır onlar diridirler; ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara, 2/154)
Değerli kardeşlerim, burada acılarımızı tazelemek istemiyorum. Biliyorum hepimizin yüreği yaralıdır. “ateş de düştüğü yeri yakar.” ama biz yine biliyoruz ki: dinimiz şehitliğe çok büyük önem vermiştir. Bizim inancımızda şehitlik en üstün mertebedir. Şehitler, yüce Allah’ın ve peygamberimizin övgüsüne mazhar olmuşlar, cennetle müjdelenmişlerdir. Şehitlik, peygamberlikten sonra gelen en büyük rütbedir buna inanıyoruz, bu inancımız acılarımızı dindiriyor, hafifletiyor. Allah hepimize sabır ve dayanma gücü versin ve bir daha asla böyle acılar yaşatmasın.
Değerli konuklar, Sizler, bu ülkenin, bu vatanın en onurlu insanlarısınız. Bu duygu ve düşüncelerimle tekrar şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. Gazilerimize şifalar diliyorum, bu programda bizlerle beraber olduğunuz için hepinize tekrar teşekkür ediyorum, en derin sevgi ve saygı ile selamlıyorum.”dedi.
Muhsine Kahraman, konuşmasının ardından şehit aileleri ile yakından ilgilenerek, şehit çocuklarına çeşitli hediyeler verip, onlarla kucaklaştı.
Gerçekleştirilen programda Muhsine Kahraman’a, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammer Doğan ve Eşi eşlik etti.
Kaynak: İHA
Muhsine Kahraman programda yapmış olduğu konuşmada bu vatanın en onurlu insanlarının şehit aileleri olduğunu belirterek, konuşmasının devamında; “Çok değerli şehit ailelerimiz, Sadece belli günlerde değil, her zaman yüreğimizin en derin ve nadide köşesinde yaşattığımız şehitlerimizin ruhaniyetinin; gazilerimizin cesaret ve kahramanlığının gönüllerimizde dalga dalga esmesi ümidiyle bir araya geldiğimiz programımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Vatan, insanın halen üzerinde yaşadığı, geçmişin acı ve tatlı hatıraları ile avunduğu, istikbâle ümitle baktığı; kısacası her üç zamanı da idrak ettiği bütün bir mekândır. Bir toprak parçasının vatan olabilmesi kolay değildir. Yüzlerce yıl yurt edinilen, uğrunda şehitler verilerek kanla yoğrulan toprak parçasıdır vatan. Üzerinde bir medeniyet kurulan yerdir vatan. Ünlü Şâir Mithat Cemal Kuntay, bu gerçeği şöyle dile getirir: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa, vatandır.”
İnsan çalışarak pek çok rütbe ve unvanlar elde edebilir. Şehitlik ve gazilik rütbesi ise, hayat karşılığında elde edilmekte ve inanç sayesinde kazanılmaktadır. Bu bakımdan rütbelerin en üstünü hiç şüphe yok ki şehitlik ve gaziliktir. Şehitlik mertebesine yükselmek hem Cenab-ı Hak katında, hem de halk yanında büyük bir şereftir. Şehit, Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup nimetlere erişeceği ve cennete gireceğine şahit olunacağı için bu adı almıştır. Gazi ise, Allah yolunda ve vatan uğrunda savaştığı ve şehit olmayı arzu ettiği halde ölmeyip sağ kalan kimseye verilen addır. Gazi de şehit olmak ve bu mertebeye yükselmek için savaştığından dolayı o da şehitler derecesinde kabul edilmiştir. Cenab-ı Hak, şehitlerin ölü değil, diri olduklarını ve O’nun tarafından rızıklandırıldıklarını bildiriyor. İnsan, ölmekle bu mertebeye yükseldiği halde, Yüce Allah, onların ölü değil, bizim anlayamayacağımız bir hayat ile diri olduklarını bildiriyor ve şöyle buyuruyor: “Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Hayır onlar diridirler; ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara, 2/154)
Değerli kardeşlerim, burada acılarımızı tazelemek istemiyorum. Biliyorum hepimizin yüreği yaralıdır. “ateş de düştüğü yeri yakar.” ama biz yine biliyoruz ki: dinimiz şehitliğe çok büyük önem vermiştir. Bizim inancımızda şehitlik en üstün mertebedir. Şehitler, yüce Allah’ın ve peygamberimizin övgüsüne mazhar olmuşlar, cennetle müjdelenmişlerdir. Şehitlik, peygamberlikten sonra gelen en büyük rütbedir buna inanıyoruz, bu inancımız acılarımızı dindiriyor, hafifletiyor. Allah hepimize sabır ve dayanma gücü versin ve bir daha asla böyle acılar yaşatmasın.
Değerli konuklar, Sizler, bu ülkenin, bu vatanın en onurlu insanlarısınız. Bu duygu ve düşüncelerimle tekrar şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. Gazilerimize şifalar diliyorum, bu programda bizlerle beraber olduğunuz için hepinize tekrar teşekkür ediyorum, en derin sevgi ve saygı ile selamlıyorum.”dedi.
Muhsine Kahraman, konuşmasının ardından şehit aileleri ile yakından ilgilenerek, şehit çocuklarına çeşitli hediyeler verip, onlarla kucaklaştı.
Gerçekleştirilen programda Muhsine Kahraman’a, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammer Doğan ve Eşi eşlik etti.