Gümüşhaneli Dağcılar Tarihi Yollarda Yürüdü
Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) üyesi sporcular, Torul ilçesine bağlı Büyük Çit köyünde yeşil ve tarihin iç içe yaşandığı doğa yürüyüşü gerçekleştirdi.
Bin 400 metre rakımlı Emirler Mahallesinden başlayan yürüyüşte sporcular Papavera Kilisesi, Çayırlık, Yayla altı, Kapılar mevkilerinden 2 bin 50 metre rakımdaki Emirler Yaylasına ulaştı.
Burada bir yayla evinde yanlarında getirdikleri yiyecekleri yiyip çay molası veren sporcular daha sonra orman içinden Düzler, Kerim Boğazı, Hanzar ve Gülbilek mevkiinden yürüyüşün başladığı mahalleye inerek etkinliği sonlandırdı.
Bahar mevsimiyle birlikte yeşilin her tonunun gözlendiği, binbir renkli çiçeklerin bezendiği bölgeye uzun yıllar sonra yürüyüş gerçekleştiren sporcular, Büyük Çit köy muhtarı Kaya Çelik tarafından sık sık bölgenin tarihi özellikleri hakkında bilgilendirildi.
Etkinlik sorumlusu Selami Karaaslan gidiş güzergahında kilise ve tarihi çeşmeleri inceleme fırsatı bulduklarını asıl sürprizin ise yaylada karşılarına çıktığını söyledi.
Köy muhtarı Kaya Çelik’in verdiği bilgiler ışığında hem tarihi İpek Yolunun üzerinde hem de Rum’lar döneminde yapılan ve Osmanlı-Rus harbinde genişletilen orman yolunda yürüyüş yaptıklarını kaydeden Karaaslan, yine Osmanlı-Rus harbinden kalan siperleri görme şansı elde ettiklerini söyledi.
Tarih ve doğanın iç içe yaşandığı, çam ve köknar ağaçlarından oluşan sık bir orman içinden yürüyüş gerçekleştirdiklerini kaydeden Karaaslan, kendilerine rehberlik yaptığı ve bölgeyle ilgili çok sayıda bilgiyi paylaştığı için köy muhtarı Kaya Çelik’e teşekkür etti.
Gümüşhane’nin tarihin her döneminden kalan eserlerle adeta bir açık hava müzesi olduğunu dile getiren Karaaslan, kendilerinin doğa gezileri sırasında bu eserleri görme, inceleme ve fotoğraflama fırsatı bulduklarını belirterek, Büyük Çit bölgesinin tarihi eserler ve tarihi çeşmelerinin yanında barındırdığı tarihi yollarla da ayrı bir öneme sahip olduğunu bir kez daha teyit ettiklerini sözlerine ekledi.
Cenevizlilerden kalma yolların ve kalıntıların da bulunduğu vadide çok sayıda tarihi çeşmenin de halen ayakta olduğunu dile getiren Karaaslan, bu çeşmelerin bazılarının köylüler tarafından korunmasına karşın bazılarının ise tahrip edildiğini kaydetti.