HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Açıklaması
'7 Haziran'da HDP'ye destek veren insanların yüzde 80'i şu an örgütün silahlı mücadelesine destek vermiyor ve desteğini çekti' 'Sürecin bozulmasının sebebi HDP'nin, aldığı yüzde 13 lük oy, 6 milyon oy alması'.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, '7 Haziran'da HDP'ye destek veren insanların yüzde 80'i şu an örgütün silahlı mücadelesine destek vermiyor ve desteğini çekti.' dedi.
Yılmaz, AA muhabirine Çözüm Süreci ve bölgedeki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Terör örgütünün Çözüm Süreci'ni hedeflerine ulaşmak için fırsat olarak kullandığını belirten Yılmaz, 'Örgüt, Çözüm Süreci'ni bahane ederek veya fırsat bilerek, silahlanmasını, örgütlenmesini hatta kırsaldaki örgütlü yapısını, silahlı yapısını şehirlere taşımak için bir fırsat olarak kullandı. Çözüm Süreci'nin o kadar uzamasının dezavantajı oldu.' ifadesini kullandı.
Örgütün yaptığı hatanın, 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin aldığı yüzde 13'lük oyu 'kendi silahına, şiddetine verilen destek olarak algılamasından' kaynaklandığını vurgulayan Yılmaz, 'Sürecin bozulmasının sebebi aldığı yüzde 13 lük oy, 6 milyon oy alması. Bu sebeple dedi ki 'ben zaten silahla bu işi yapacağım, silahlı sığınaklarımı yapmışım, tünellerimi kazmışım, halkı örgütlemişim, militanlarımı şehre sızdırmışım ve özerklik ilanı yapacağım, halk da bana destek verecek asker polis zaten karakola çekiliyor dolayısıyla bu iş bitmiştir, devrimci halk savaşını başlatıyoruz.' diye kendi ifadeleriyle böyle bir yanılgıya düştü ama halk destek vermedi.' değerlendirmesini yaptı.
HDP'nin 7 Haziran seçimi öncesi en büyük propaganda aracının, 'HDP'nin barajı geçmesi halinde vatandaşların dağdaki yakınlarının geleceği, çatışmanın olmayacağı, masada bu işin hallolacağı' olduğuna dikkati çeken Yılmaz, 'Eğer biz barajı geçersek sorun yok, geçmezsek savaş çıkacak.' argümanının da çok fazla kullanıldığına işaret etti. Yılmaz, ' (Bunu ben çıkaracağım) demiyordu, 'Erdoğan çıkaracak, hükümet savaş çıkaracak' diyordu.' şeklinde konuştu.
'HDP, savaş, çatışma olmasın diye bir destek, bir nevi emanet oy aldı. Emanet oy verme olayı oldu. Barajı geçti, barajı geçtikten sonra vadettikleriyle pratiği bir olmayınca halk desteğini çekti.' ifadesini kullanan Yılmaz, '7 Haziran'da HDP'ye destek veren insanların yüzde 80'i şu an örgütün silahlı mücadelesine destek vermiyor ve desteğini çekti. Fakat bu Kürtlerin temel insani ve kültürel haklarından vazgeçti anlamında algılanmamalıdır.' açıklamasında bulundu.
Hükümetin örgütle mücadele ettiği mevcut durumda Kürtlerin temel bazı haklarını vererek taleplerini karşılaması gerektiğini belirten Yılmaz, 'Bu durumda örgütün tamamen elindeki bütün argümanlar, kullandığı, suistimal ettiği o malzeme elinden alınmış olacak ve marjinalleşmeye doğru gidecek. Ama bu yapılmazsa, bu hakların konuşulması konusunda eğer, 'tekrar yeni bir masa kurulsun, Çözüm Süreci başlasın, ondan sonra vereceğim' gibi bir yanılgıya düşerse, o zaman örgütü tamamen palazlandıracak ve Kürtleri tamamen örgüte teslim etmiş olacak.' değerlendirmesinde bulundu.
PKK dışında da Kürtlerin örgütlü yapılarının bulunduğunu ifade eden Yılmaz, devletin, Kürtlerin tüm örgütlü yapılarıyla da Kürtlerin temel haklarını konuşması gerektiğinin altını çizerek, 'Bunu yapabilirse başarılı olur, Kürtleri kaybetmez. Yoksa Kürtleri örgütün insafına terk edecek, örgütün kucağına itecek.' dedi.
Kaynak: AA
Yılmaz, AA muhabirine Çözüm Süreci ve bölgedeki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Terör örgütünün Çözüm Süreci'ni hedeflerine ulaşmak için fırsat olarak kullandığını belirten Yılmaz, 'Örgüt, Çözüm Süreci'ni bahane ederek veya fırsat bilerek, silahlanmasını, örgütlenmesini hatta kırsaldaki örgütlü yapısını, silahlı yapısını şehirlere taşımak için bir fırsat olarak kullandı. Çözüm Süreci'nin o kadar uzamasının dezavantajı oldu.' ifadesini kullandı.
Örgütün yaptığı hatanın, 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin aldığı yüzde 13'lük oyu 'kendi silahına, şiddetine verilen destek olarak algılamasından' kaynaklandığını vurgulayan Yılmaz, 'Sürecin bozulmasının sebebi aldığı yüzde 13 lük oy, 6 milyon oy alması. Bu sebeple dedi ki 'ben zaten silahla bu işi yapacağım, silahlı sığınaklarımı yapmışım, tünellerimi kazmışım, halkı örgütlemişim, militanlarımı şehre sızdırmışım ve özerklik ilanı yapacağım, halk da bana destek verecek asker polis zaten karakola çekiliyor dolayısıyla bu iş bitmiştir, devrimci halk savaşını başlatıyoruz.' diye kendi ifadeleriyle böyle bir yanılgıya düştü ama halk destek vermedi.' değerlendirmesini yaptı.
HDP'nin 7 Haziran seçimi öncesi en büyük propaganda aracının, 'HDP'nin barajı geçmesi halinde vatandaşların dağdaki yakınlarının geleceği, çatışmanın olmayacağı, masada bu işin hallolacağı' olduğuna dikkati çeken Yılmaz, 'Eğer biz barajı geçersek sorun yok, geçmezsek savaş çıkacak.' argümanının da çok fazla kullanıldığına işaret etti. Yılmaz, ' (Bunu ben çıkaracağım) demiyordu, 'Erdoğan çıkaracak, hükümet savaş çıkaracak' diyordu.' şeklinde konuştu.
'HDP, savaş, çatışma olmasın diye bir destek, bir nevi emanet oy aldı. Emanet oy verme olayı oldu. Barajı geçti, barajı geçtikten sonra vadettikleriyle pratiği bir olmayınca halk desteğini çekti.' ifadesini kullanan Yılmaz, '7 Haziran'da HDP'ye destek veren insanların yüzde 80'i şu an örgütün silahlı mücadelesine destek vermiyor ve desteğini çekti. Fakat bu Kürtlerin temel insani ve kültürel haklarından vazgeçti anlamında algılanmamalıdır.' açıklamasında bulundu.
Hükümetin örgütle mücadele ettiği mevcut durumda Kürtlerin temel bazı haklarını vererek taleplerini karşılaması gerektiğini belirten Yılmaz, 'Bu durumda örgütün tamamen elindeki bütün argümanlar, kullandığı, suistimal ettiği o malzeme elinden alınmış olacak ve marjinalleşmeye doğru gidecek. Ama bu yapılmazsa, bu hakların konuşulması konusunda eğer, 'tekrar yeni bir masa kurulsun, Çözüm Süreci başlasın, ondan sonra vereceğim' gibi bir yanılgıya düşerse, o zaman örgütü tamamen palazlandıracak ve Kürtleri tamamen örgüte teslim etmiş olacak.' değerlendirmesinde bulundu.
PKK dışında da Kürtlerin örgütlü yapılarının bulunduğunu ifade eden Yılmaz, devletin, Kürtlerin tüm örgütlü yapılarıyla da Kürtlerin temel haklarını konuşması gerektiğinin altını çizerek, 'Bunu yapabilirse başarılı olur, Kürtleri kaybetmez. Yoksa Kürtleri örgütün insafına terk edecek, örgütün kucağına itecek.' dedi.