Kurtulmuş, AA Editör Masasına Konuk Oldu
Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (4) 'Biz devleti, milleti korumak mecburiyetindeyiz. Kimseyi haksız yere suçlayarak, kimsenin bireysel, kişisel haklarına saldırıda bulunmayız. Burada FETÖ örgütüyle yapılan mücadele, hukuk içerisinde yapılan bir mücadeledir, devam edecek olan bir mücadeledir. Nasıl 'PKK ile mücadele ne zaman bitecek' derseniz, 'FETÖ grubuyla mücadele ne zaman bitecek' derseniz, onun da tarihini veremeyiz' 'Ne kimsenin silahla ne kimsenin entrikayla devleti ele geçiremeyeceği bir sistemi kurmak boynumuzun borcudur. Bunu yapmadığımız takdirde bugün bu yapıyla karşı karşıyayız, dün Türkiye'de onlarca bir kısmı başarılı, onlarcası da başarısız olmuş darbe girişimleri vardı. Sandıktan çık, al milletten oyu, gel milleti yönet' 'Öyle demokratik, şeffaf bir devlet yönetimi ortaya çıkaralım ki sözün, egemenliğin sahibi sadece vatandaş olsun. Milletimizden başka, gücünü milletten almayan hiç kimse egemenliği kullanmasın. 1960 darbesini yaparak sandıktan çıkmayan bir iradeyle milleti yönetmekle, devletin içine gizlenerek bir paralel örgüt olarak devletin imkanlarını ele geçirip devleti yönetmek arasında zerrece bir mahiyet farkı yoktur. Birisi silahlı, birisi entrikayla bunu yapmıştır'
Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk olan Kurtulmuş, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
'Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir ifadesine atfen polis ve asker içerisinde yapılanmış 'Paralel Devlet Yapılanmasına mensup kişilerin, terör örgütüne operasyonlarla ilgili bilgi sızdırdıklarını ve bundan dolayı şehit sayısının arttığını' söyledi. Bilginin nasıl sızdırıldığı tespit edilebildi mi? İçeriden bilgi sızdırılmasını engellemek amacıyla ne tür tedbirler alınıyor?' sorusu üzerine Kurtulmuş, her gün ortaya çıkan delillerin, her davada, dosyada elde edilen bulguların, sahadaki uygulamaların, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile PKK'nın ve Türkiye düşmanlarının rahatlıkla ittifak edebildiklerini gösterdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasındaki Brookings Enstitüsü'nün önünde yapılan gösteriyi 'ibreti alem' olarak nitelendiren Kurtulmuş, 'Hem Ermenilerin hem PKK'lıların hem FETÖ'cülerin bir araya gelerek sadece Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı üzerinden bir ittifak oluşturduklarını gördük. Bu maalesef asker ve sivil bürokrasinin içerisinde de varlığını gördüğümüz, müşahede ettiğimiz bir durum.' diye konuştu.
Bunlarla ilgili binlerle ifade edilecek soruşturma açıldığını, emniyet ve adliye teşkilatı içerisinde çok sayıda yönetici niteliğindeki insanın yerinin değiştirildiğini belirten Kurtulmuş, uzun yıllar boyunca, son derece usta bir şekilde devletin içinde gizlenerek, devletin birimlerini paralelize etmek üzere hareket eden ve bunu kendisi için bir numaralı ödev gören, bu vatan hainliğini 'Allah rızası' için yapan bir örgütle karşı karşıya olunduğunu vurguladı.
MİT tırlarının durdurulduğunu, Oslo'daki görüşmelerin deşifre edildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, Başbakan Davutoğlu'nun ise dışişleri bakanlığı sırasında dinlendiğini, kendisi de dahil çok sayıda insanın 'Selam Tevhid' örgütü adı altında bir davanın içerisine sokulduğunu anımsatan Kurtulmuş, bir darbe kurgulayan ve bunun hazırlığını yıllardır yapan bir örgütle karşı karşıya olunduğuna dikkati çekti.
Örgütün, bütün birimlerin içerisinde adamlarının olduğunu, bunların bir kısmının hala kripto olarak işlerini yaptığını anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Tespit edildikçe bunların üzerine gidiliyor ama bunu yaparken de şu hassasiyetle hareket ediyoruz; biz devleti, milleti korumak mecburiyetindeyiz. Kimseyi haksız yere suçlayarak, kimsenin bireysel, kişisel haklarına saldırıda bulunmayız. Burada FETÖ örgütüyle yapılan mücadele, hukuk içerisinde yapılan bir mücadeledir, devam edecek olan bir mücadeledir. Nasıl 'PKK ile mücadele ne zaman bitecek' derseniz, 'FETÖ grubuyla mücadele ne zaman bitecek' derseniz, onun da tarihini veremeyiz. Uzun yıllar tahkimat yapılmış. Birisi silahlı, birisi silahsız gibi de düşünmeyin. Zaman zaman bu örgüte de rahatlıkla destek verebilecek bir altyapıya, anlayışa sahipler. Dolayısıyla mücadele sürecek, nerede varsa sonuna kadar gidilecek.'
- 'Titizlikle takip edilecek'
Başbakan Davutoğlu'nun geçen hafta bakanlarla toplantılar yaptığını anımsatan Kurtulmuş, 'Bundan sonra bu çok daha titizlikle takip edilecek. Türkiye'de hem demokrasi bakımından hem de devletin birlik, dirlik içerisinde işlerinin yürütülmesi bakımından önemlidir. Hiç kimsenin kamudaki işlerini yaparken, kamu görevliliğinin dışarısından başka bir kanaldan emir alarak hareket etmesi asla kabul edilemez. Dünyanın hiçbir demokrasisi buna müsaade etmez.' ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, amirinin dışında başka birisinden emir alan anlayışa kimsenin müsaade etmeyeceğini, böyle davrananların bulunup, ayıklanıp, dışarı atılacağını söyledi.
Mücadelenin kararlılık ve titizlikle sürdürüleceğinin altını çizen Kurtulmuş, örgütün en kısa sürede temizlenmesini ümit ettiğini dile getirdi.
'Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne silahsız terör örgütü olarak giren Paralel Devlet Yapılanması FETÖ’ye yönelik, kara para aklama, finans boyutu, devlet içinde yapılanmalarına kadar birçok alanda yürütülen mücadele tüm boyutlarıyla Başbakanlık’taki PDY ile Mücadele Koordinasyon Toplantısı’nda ele alındı. Bu örgüte yönelik mücadelede gelinen son durum ve alınacak tedbirler neler?' sorusu üzerine, Kurtulmuş, devletin içerisinde, paralel başka bir yapılanmaya izin vermeyecek bir şekilde bu sürecin yürütüleceğini söyledi.
- 'Şeffaf, demokratik bir sistem kurulmalı'
Sürecin, hukuk içerisinde yürütüleceğini ifade eden Kurtulmuş, kara para aklamadan, Milli Eğitim Bakanlığı içerisindeki işlere kadar, devletin her alanına sirayet etmiş alanların bulunup, hesabının sorulacağını kaydetti.
Her bakanlıkta bir kişinin görevlendirildiğini, bu kişilerin sürekli olarak Başbakanlıkta bir araya gelerek işlerin günlük akışını takip edeceğini anlatan Kurtulmuş, bunun sadece Milli Güvenlik Siyaset Belgesine girmiş bir mesele, defaatle Milli Güvenlik Toplantılarında alınmış bir tavsiye kararı olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
Hükümetin kararlılıkla konunun üzerine gittiğini ve rutin olarak takip edileceğini aktaran Kurtulmuş, Türkiye'de herhangi bir grubun devletin içerisinde kümelenerek, ele geçiremeyeceği kadar şeffaf, açık, demokratik bir sistemin kurulmasının önemine vurgu yaptı.
'Gençlik zamanımızdan itibaren herkes devleti ele geçirmeye çalışır.' diyen Kurtulmuş, devletin ele geçirilecek bir yer değil, millete hizmet edilen bir mekanizma olduğunu, bunu bu hale dönüştürmenin AK Parti hükümetlerinin boynunun borcu olduğunu söyledi.
- 'Bu antidemokratik despotizm'
AK Parti'nin 2023 hedeflerinin bir kısmının bu olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şöyle konuştu:
'Öyle demokratik, şeffaf bir devlet yönetimi ortaya çıkaralım ki sözün, egemenliğin sahibi sadece vatandaş olsun. Milletimizden başka, gücünü milletten almayan hiç kimse egemenliği kullanmasın. 1960 darbesini yaparak sandıktan çıkmayan bir iradeyle milleti yönetmekle, devletin içine gizlenerek bir paralel örgüt olarak devletin imkanlarını ele geçirip devleti yönetmek arasında zerrece bir mahiyet farkı yoktur. Birisi silahlı, birisi entrikayla bunu yapmıştır. Ne kimsenin silahla ne kimsenin entrikayla devleti ele geçiremeyeceği bir sistemi kurmak boynumuzun borcudur. Bunu yapmadığımız takdirde bugün bu yapıyla karşı karşıyayız, dün Türkiye'de onlarca bir kısmı başarılı, onlarcası da başarısız olmuş darbe girişimleri vardı. Sandıktan çık, al milletten oyu, gel milleti yönet. 'Hayır, ben milletten oy alamam ama milleti ben yöneteceğim'. Yok böyle bir şey, demokraside böyle bir şey olmaz.'
Yıllar önce, 'FETÖ'cüler bu kadar kendilerine güveniyorlarsa partilerini kursunlar, milletten oy alsınlar, milleti yönetsinler, bir söz söylersek namertiz' dediğini anımsatan Kurtulmuş, 'Milletten vekalet almayacağım, millet bana ülkeyi yönet talimatı vermeyecek ama ülkeyi ben yöneteceğim, şu partinin sırtına basarak, güçlü bürokrasideki kanalları kullanarak, yurtdışındaki bağlantıları kullanarak... Bunun adına antidemokratik despotizm derler.' değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, Türkiye'de ne askeri darbelerin despotizmine ne de FETÖ ve benzeri örgütlerin despotizmine müsaade edilmeyeceğini kaydetti.
(Sürecek)