Yargıda Birlik Derneği Başkanı Kırmaz Açıklaması
'HSYK seçimleriyle ilgili anayasal düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Seçim sistemi devam edecekse bile bunun yanına farklı alternatiflerin getirilmesi ya da seçim sisteminin tamamen kaldırılması lazım. Biz bunu en azından tartışmalıyız diye düşünüyorum' '(İstinaf Mahkemesi kararnamesine yöneltilen eleştiriler) Bu eleştirileri doğru bulmuyoruz. Biz bir defa kararnamedeki isimleri dernek üyeliği vasfıyla değil liyakat, ehliyet ve hakkaniyet vasıflarıyla değerlendiriyoruz'
KEMAL KARADAĞ - Yargıda Birlik Derneği Başkanı Birol Kırmaz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleriyle ilgili anayasal düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, 'Seçim sistemi devam edecekse bile bunun yanına farklı alternatiflerin getirilmesi ya da seçim sisteminin tamamen kaldırılması lazım. Biz bunu en azından tartışmalıyız diye düşünüyorum.' dedi.
Kırmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, HSYK'ya üye seçimi için 2010 ve 2014 yıllarında iki seçim yapıldığını anımsattı.
HSYK seçimlerinin Türkiye'nin yargı sistemine beklenilen uyumu sağlayamadığını savunan Kırmaz, 'Meslektaşlarımız arasında ayrılıklar oluştu. Meslektaşlarımız özellikle taşra adliyelerinde sıkıntılar yaşadı. Olay biraz yargıya uzak durması gereken siyasi anlamda cereyan etti. Bu da bizim yargımızla ilgili çok farklı sıkıntılara yol açtı.' ifadelerini kullandı.
Kırmaz, şöyle konuştu:
'HSYK seçimleriyle ilgili anayasal düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Seçim sistemi devam edecekse bile bunun yanına farklı alternatiflerin getirilmesi ya da seçim sisteminin tamamen kaldırılması lazım. Biz bunu en azından tartışmalıyız diye düşünüyorum. Önümüzde iki seçim örneği var. Bu örnekler yargı sistemimizde sıkıntılara yol açtı. Bunun tartışılması ve ülkemizin faydasına olan sistemin uygulamaya konulması yararlı olacaktır.'
Kurulan istinaf mahkemelerine üye atanmasına ilişkin kararnameye yöneltilen eleştirilere de değinen Kırmaz, yüksek mahkemelerde yoğun bir dosya trafiği olduğuna dikkati çekti.
Yüksek mahkemelerin fedakarca çalışmasına rağmen söz konusu dosya trafiğinin devam ettiğine ve istinaf mahkemelerinin kurulmasına ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan Kırmaz, şöyle devam etti:
'Şu anki Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulumuz bu konudaki iradesini gösterdi ve istinaflar faaliyete geçirildi. Kararnameden sonra sosyal medyadan ve internet medyasından bazı eleştiriler yükseldi. İstinafa atananların Yargıda Birlik Derneği üyesi olduğu, YARSAV üyelerinin hiç istinaf mahkemelerine atanmadığı gibi eleştiriler yükseldi. Bunu bir YARSAV üyesi meslektaşımız açıkladı. Bu eleştirileri doğru bulmuyoruz. Biz bir defa kararnamedeki isimleri dernek üyeliği vasfıyla değil liyakat, ehliyet ve hakkaniyet vasıflarıyla değerlendiriyoruz. O yargı mensubumuzun bu söylemleri istinaf kararnamesinde isimleri bulunan binin üzerindeki meslektaşımıza çok büyük haksızlıktır. Oradaki meslektaşlarımız mesleğe yıllarını vermiş birinci sınıf ya da birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılardır. Oraya liyakatlarıyla gelmişlerdir.'
YARSAV yönetimini, enerjilerini yargı sisteminin daha iyi bir noktaya getirilmesi için harcamaya davet ettiklerini söyleyen Kırmaz, eleştirilerle değil birlikte bir şeyler üretildiğinde sonuç alınabileceğine kaydetti.
Kaynak: AA
Kırmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, HSYK'ya üye seçimi için 2010 ve 2014 yıllarında iki seçim yapıldığını anımsattı.
HSYK seçimlerinin Türkiye'nin yargı sistemine beklenilen uyumu sağlayamadığını savunan Kırmaz, 'Meslektaşlarımız arasında ayrılıklar oluştu. Meslektaşlarımız özellikle taşra adliyelerinde sıkıntılar yaşadı. Olay biraz yargıya uzak durması gereken siyasi anlamda cereyan etti. Bu da bizim yargımızla ilgili çok farklı sıkıntılara yol açtı.' ifadelerini kullandı.
Kırmaz, şöyle konuştu:
'HSYK seçimleriyle ilgili anayasal düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Seçim sistemi devam edecekse bile bunun yanına farklı alternatiflerin getirilmesi ya da seçim sisteminin tamamen kaldırılması lazım. Biz bunu en azından tartışmalıyız diye düşünüyorum. Önümüzde iki seçim örneği var. Bu örnekler yargı sistemimizde sıkıntılara yol açtı. Bunun tartışılması ve ülkemizin faydasına olan sistemin uygulamaya konulması yararlı olacaktır.'
Kurulan istinaf mahkemelerine üye atanmasına ilişkin kararnameye yöneltilen eleştirilere de değinen Kırmaz, yüksek mahkemelerde yoğun bir dosya trafiği olduğuna dikkati çekti.
Yüksek mahkemelerin fedakarca çalışmasına rağmen söz konusu dosya trafiğinin devam ettiğine ve istinaf mahkemelerinin kurulmasına ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan Kırmaz, şöyle devam etti:
'Şu anki Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulumuz bu konudaki iradesini gösterdi ve istinaflar faaliyete geçirildi. Kararnameden sonra sosyal medyadan ve internet medyasından bazı eleştiriler yükseldi. İstinafa atananların Yargıda Birlik Derneği üyesi olduğu, YARSAV üyelerinin hiç istinaf mahkemelerine atanmadığı gibi eleştiriler yükseldi. Bunu bir YARSAV üyesi meslektaşımız açıkladı. Bu eleştirileri doğru bulmuyoruz. Biz bir defa kararnamedeki isimleri dernek üyeliği vasfıyla değil liyakat, ehliyet ve hakkaniyet vasıflarıyla değerlendiriyoruz. O yargı mensubumuzun bu söylemleri istinaf kararnamesinde isimleri bulunan binin üzerindeki meslektaşımıza çok büyük haksızlıktır. Oradaki meslektaşlarımız mesleğe yıllarını vermiş birinci sınıf ya da birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılardır. Oraya liyakatlarıyla gelmişlerdir.'
YARSAV yönetimini, enerjilerini yargı sisteminin daha iyi bir noktaya getirilmesi için harcamaya davet ettiklerini söyleyen Kırmaz, eleştirilerle değil birlikte bir şeyler üretildiğinde sonuç alınabileceğine kaydetti.