Meral Akşener, Bahçeli'ye seslendi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) genel başkan adayı Meral Akşener " Bize paralel diyenler hiç birimiz paralel değiliz ama siz yamuksunuz yamuk" dedi.
Kurultay çalışmaları kapsamında Balıkesir'e gelen MHP genel başkan adayı Merak Akşener, akşam saatlerinde partililerle bir araya geldi. Gala'da partililere seslenen Akşener, 'Bugün şu salondaki coşkuyu, şu salondaki heyecanı, şu salonda sizlerin ortaya koyduğu bu iradeyi keşke birileri gelip görseydi. Biz bir yola çıktık. Her gittiğimiz yerde ben bu kongre sürecini uzun uzun anlattım. Ama 15'inde kongremiz, 15 Mayıs'ta kurultayımız var. Artık bu süreci anlatmaktan vazgeçtim. Bundan sonra ne yapacağımızı neleri hedeflediğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurultay talebinde bulunan bizlerle, 'hayır yaptırmayız' diyen genel merkezimiz arasındaki mesele esasında MHP'nin iç işidir. Ama gelin görün ki korku dağları bekliyor ve MHP'nin iç işi olan olağan üstü büyük kurultay meselemiz şu an da Türkiye'nin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, sarayın, sarayı destekleyen hani ona Sayın Cumhurbaşkanına reis diyorlar ya, reisçi takımın bir numaralı sorunu olmuş durumda' dedi.
Siyasi bir partinin iç işlerine karışmanın edebe ve nezakete sığmadığını dile getiren Akşener, 'Muhteremler habire edepten hayadan bahsede bahsede geziyorsunuz. Siyasi nezaketten bahsede bahsede geziyorsunuz. Yahu bir siyasi partinin iç işlerine karışmak, kongrelerinde bir adayın yanında, bir adayın karşısında olmak hangi edebe, hangi hayaya, hangi nezakete sığar. Siz iyice kafayı karıştırdınız. Hani diyor ya gençler 'ne içtin abi, neyin kafası bu?' şeklinde konuştu.
8 Nisan'da bir karar alındığını ve bu kararı tartışması gerekenlerin ülkücüler olduğunu söyleyen MHP genel başkan adayı Meral Akşener, '8 Nisan'da alınan kararı tartışması gereken, bu salonu şereflendiren değerleri ülküdaşlarım olması gerekirken 7 gazete birden bire bizlere hakaret ederek çıktı. Reisçi diye bir gazete. Sonra şaşırdık biz. Birden bire hani sayın Bahçeli'ye ağız dolusu hakaret eden yazar çizer takımı var ya. Meğerse bizim genel başkan kanatsız bir melekmiş, bir evliyaymış. Bunlar yeni fark etmiş. Biz de o meleğin kanatlarını yolan acuzelermişiz. Yok yok yuhlamayın. Onlara acıyın. Tarzan zorda, Abbas yolcu. Meğer partimizin bugünkü yönetimini ne çok severlermiş' dedi.
7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti Milletvekili Aydın Ünal'ın bir tweet attığını söyleyen Akşener, 'Aydın Ünal diye bir AKP'li Milletvekili var. 7 Haziran seçimlerinden sonra bu arkadaş tam Sayın Davutoğlu ile sayın genel başkan görüşme yapacakları gün bir tweet attı. 'Ey Bahçeli sana salyalarını yalatacağız' dedi.
Hepimiz tepki gösterdik. Sonra aradan zaman geçti. 8 Nisan'da karar alındı. Ve birden bire bu muhterem islahi-nefs oldu. Yahu ne hata etmişiz, ne mübarek adammış bu Sayın Bahçeli demeye başladı' dedi.
'HEM KENDİNİZ YAMUKSUNUZ, HEM TÜRKİYE'Yİ YAMULTTUNUZ'
Haklarında çıkan paralel iddialarına cevap veren MHP genel başkan adayı Akşener, 'Birden bire başta ben olmak üzere 548 delegemiz ve biraz daha azalarak diğer aday arkadaşlarımız MHP'ye, partimize operasyon yapan ajanlar ve paralel olduk. Şimdi buradan her gittiğim yerde söylüyorum. Ve bir kere daha söylüyorum. Bize paralel diyenler hiç birimiz paralel değiliz ama siz yamuksunuz yamuk. Allah'ın izniyle biz iktidar olacağız ve Türkiye'de önce yamuk olan sizleri ve sonra yamulttuğunuz tüm kurumları düzelteceğiz. Hem kendiniz yamuksunuz hem Türkiye'yi yamulttunuz. Neleri yamulttunuz, dış politikayı yamulttunuz. Hani bu arkadaşlar Ortadoğu uzmanıydılar. Hani stratejik derinlik diye kitap yazılmıştı. Türkiye şu an da stratejik çukurun içinde. Allah'ın izniyle MHP iktidarında bu milletin ferasetiyle biz bu iki paralık edilen ülkemizin itibarını inşallah rahmetli Başbuğ'umuzun vasiyeti olan milletler ailesinin en şerefli üyesi yapmak şeklinde bu yamukluğu düzelteceğiz' dedi.
Sosyal medyada hakkında çıkan eleştirilere de cevap veren Akşener, 'Utanarak söylemeyelim ki bazıları diyor ki sosyal medyada 'Bu hanım MHP genel başkanı olmasın. Faili meçhullerin sorumlusudur.' Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için bu milletin birliği ve beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır ve sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum' dedi.
Ülkücülerin sahte kahramanlar olmadığını söyleyen Akşener, 'Biz ülkücüler sahte kahramanlar değiliz. Hani var ya orada dantelliler. Geldiler ya. Annelerinin dantel çarşaflarını sarmış muhteremler vardı ya.Hani ölmeye hazırdılar ya. Çok merak ediyorum bu çakma kahramanlar nerede, dantelli kefenliler nerede. Söyleyeyim KPSS'de başarı gösteremeyip torpille kul hakkı yiyerek hepsi ballı maaşların, hepsi ballı ihalelerin peşinde. Şimdi evet dış politikayı rayına oturtacağız. Dış politikada ülkemizi büyük Atatürk'ün bizim birinci başbuğumuzun hedef gösterdiği 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' ilkesini yeniden merkeze oturtacağız. Ve ülkemizi milletler ailesinin en şerefli üyesi yapmak için elimizden geleni yapacağız' ifadelerini kullandı.
Akşener iktidarı hedeflediklerini belirterek konuşmalarını şöyle sürdürdü:
'Cumhurbaşkanının ülkücü olmasına inandığımız için koltuk meraklısıyız. Bu ülkede Başbakanın bir ülkücü olması gerektiğine inandığımız için o koltukları istiyoruz. Bakanlar kurulunun tümünün ülkücü olması gerektiğine inanıyoruz ve onun için o koltukları istiyoruz. Öyle bana 150-200-250 milletvekili yetmez. Biz tek başına iktidar olacak bir milletvekili sayısını en sağdan başlayarak o meclisi kaplayacak sayıyı istiyoruz. Bu koltukları istiyoruz. Bu koltukları niye istiyoruz biliyor musunuz. Hanımefendilerle konuşuyoruz. Sizin çocuklarınız 85 puan alıyor, olmuyor. 95'le de olmuyor. Ama başkalarının 35'le oluyor 35'le. Nasıl oluyor. Yuhlamaya lüzum yok ben onların uykusunu kaçırmazsam namerdim.'
17 ve 25 Aralık operasyonlarından da bahsederek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye soru yönelten Akşener, 'Buradan sizin huzurunuzda şimdi genel merkezimize, genel başkana bir soru sormak istiyorum. 17-25 Aralık 2013'ten itibaren MHP için, o kurumsal yapı için sizin için bir yolsuzluk ve hırsızlık soruşturmasıydı. Hepimiz bunun üzerinden konuşarak gittik. Hatta ben biraz daha şiddetli konuştuğum için bir kadının uğrayabileceği en ağır iftiraya uğradım. Dövüştüm. Dördüncü gün Cumhurbaşkanı, Başbakan beni aradı ve eşleri de beni aradı. Ama bu bana yeterli gelmedi. Bu tür iftirayla karşılaşan siyasetçilerin içinde tek kişi olarak bu müfterileri mahkemeye verdim. Mahkemede bir şey çıktı. Şimdi bunlar diyor ki '17-25 Aralık reise yapılan bir darbe ve kumpastır' diyor. Dolayısı ile bu hanımda Erzincan'da ve Büyükçekmece'de öyle bir konuşma yaptı ki reisi 17-25 Aralık'ın içine hapsetti. Dolayısı ile bu nedenle böyle bir konuşma yaptı. Şimdi bu soruyu Sayın Bahçeli'ye bir kez daha soruyorum. Bedel ödemiş ve halâ kavgasını veren bir siyasetçi olarak şu sorunun cevabını almak zorundayım. Son dönemde yapılan konuşmalara baktığımda, bahar havası esen durumlara baktığımda, komşuluk gidiş gelişlerine baktığımda Sayın Cumhurbaşkanımın sözlerine baktığımda acaba hala MHP için ve Sayın Bahçeli için 17-25 Aralık bir yolsuzluk ve hırsızlık soruşturması mıdır, yoksa reise paralel çete tarafından yapılmış bir darbe ve kumpas mıdır. Bir saat vardı 17.25'te durdurulmuş, pili çıkmış. Bu saat hala öyle duruyor mu?. Yoksa sayın genel başkan reise kumpas olduğunu, darbe olduğunu kabul ettiniz de o saate o pili taktınız mı, bu sorunun cevabını almak benim hakkımdır' şeklinde konuştu.
Akşener konuşmalarının sonunda MHP Genel Merkezindeki partililere de seslenerek, 'Genel merkezde kongre için ayak sürüyen değerli arkadaşlara sesleniyorum. Kapandığınız odalardan çıkın. Gelin buraya hem ülkücünün, hem milletin sesini duyun. Pamuklarla tıkadığınız kulaklarınızı açın, çıkın oradan gelin buraya dinleyin bizi. Gelin bakalım Ülkücüler ne söylüyor. Yeter oturduğunuz o koltuklar. Eskittiniz eskittiniz kalkın artık. Gelin bu salonu şereflendiren ülkücüleri dinleyin. Milliyetçi Hareket Partisini kesinlikle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin arka bahçesi yaptırmayacağız. Ben inandım siz inandınız milletimiz inandı' dedi.
Uzun süre alkışlanan Akşener, daha sonra partililerin tezahüratları arasında Balıkesir'den ayrıldı.
Kaynak: İHA
Siyasi bir partinin iç işlerine karışmanın edebe ve nezakete sığmadığını dile getiren Akşener, 'Muhteremler habire edepten hayadan bahsede bahsede geziyorsunuz. Siyasi nezaketten bahsede bahsede geziyorsunuz. Yahu bir siyasi partinin iç işlerine karışmak, kongrelerinde bir adayın yanında, bir adayın karşısında olmak hangi edebe, hangi hayaya, hangi nezakete sığar. Siz iyice kafayı karıştırdınız. Hani diyor ya gençler 'ne içtin abi, neyin kafası bu?' şeklinde konuştu.
8 Nisan'da bir karar alındığını ve bu kararı tartışması gerekenlerin ülkücüler olduğunu söyleyen MHP genel başkan adayı Meral Akşener, '8 Nisan'da alınan kararı tartışması gereken, bu salonu şereflendiren değerleri ülküdaşlarım olması gerekirken 7 gazete birden bire bizlere hakaret ederek çıktı. Reisçi diye bir gazete. Sonra şaşırdık biz. Birden bire hani sayın Bahçeli'ye ağız dolusu hakaret eden yazar çizer takımı var ya. Meğerse bizim genel başkan kanatsız bir melekmiş, bir evliyaymış. Bunlar yeni fark etmiş. Biz de o meleğin kanatlarını yolan acuzelermişiz. Yok yok yuhlamayın. Onlara acıyın. Tarzan zorda, Abbas yolcu. Meğer partimizin bugünkü yönetimini ne çok severlermiş' dedi.
7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti Milletvekili Aydın Ünal'ın bir tweet attığını söyleyen Akşener, 'Aydın Ünal diye bir AKP'li Milletvekili var. 7 Haziran seçimlerinden sonra bu arkadaş tam Sayın Davutoğlu ile sayın genel başkan görüşme yapacakları gün bir tweet attı. 'Ey Bahçeli sana salyalarını yalatacağız' dedi.
Hepimiz tepki gösterdik. Sonra aradan zaman geçti. 8 Nisan'da karar alındı. Ve birden bire bu muhterem islahi-nefs oldu. Yahu ne hata etmişiz, ne mübarek adammış bu Sayın Bahçeli demeye başladı' dedi.
'HEM KENDİNİZ YAMUKSUNUZ, HEM TÜRKİYE'Yİ YAMULTTUNUZ'
Haklarında çıkan paralel iddialarına cevap veren MHP genel başkan adayı Akşener, 'Birden bire başta ben olmak üzere 548 delegemiz ve biraz daha azalarak diğer aday arkadaşlarımız MHP'ye, partimize operasyon yapan ajanlar ve paralel olduk. Şimdi buradan her gittiğim yerde söylüyorum. Ve bir kere daha söylüyorum. Bize paralel diyenler hiç birimiz paralel değiliz ama siz yamuksunuz yamuk. Allah'ın izniyle biz iktidar olacağız ve Türkiye'de önce yamuk olan sizleri ve sonra yamulttuğunuz tüm kurumları düzelteceğiz. Hem kendiniz yamuksunuz hem Türkiye'yi yamulttunuz. Neleri yamulttunuz, dış politikayı yamulttunuz. Hani bu arkadaşlar Ortadoğu uzmanıydılar. Hani stratejik derinlik diye kitap yazılmıştı. Türkiye şu an da stratejik çukurun içinde. Allah'ın izniyle MHP iktidarında bu milletin ferasetiyle biz bu iki paralık edilen ülkemizin itibarını inşallah rahmetli Başbuğ'umuzun vasiyeti olan milletler ailesinin en şerefli üyesi yapmak şeklinde bu yamukluğu düzelteceğiz' dedi.
Sosyal medyada hakkında çıkan eleştirilere de cevap veren Akşener, 'Utanarak söylemeyelim ki bazıları diyor ki sosyal medyada 'Bu hanım MHP genel başkanı olmasın. Faili meçhullerin sorumlusudur.' Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için bu milletin birliği ve beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır ve sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum' dedi.
Ülkücülerin sahte kahramanlar olmadığını söyleyen Akşener, 'Biz ülkücüler sahte kahramanlar değiliz. Hani var ya orada dantelliler. Geldiler ya. Annelerinin dantel çarşaflarını sarmış muhteremler vardı ya.Hani ölmeye hazırdılar ya. Çok merak ediyorum bu çakma kahramanlar nerede, dantelli kefenliler nerede. Söyleyeyim KPSS'de başarı gösteremeyip torpille kul hakkı yiyerek hepsi ballı maaşların, hepsi ballı ihalelerin peşinde. Şimdi evet dış politikayı rayına oturtacağız. Dış politikada ülkemizi büyük Atatürk'ün bizim birinci başbuğumuzun hedef gösterdiği 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' ilkesini yeniden merkeze oturtacağız. Ve ülkemizi milletler ailesinin en şerefli üyesi yapmak için elimizden geleni yapacağız' ifadelerini kullandı.
Akşener iktidarı hedeflediklerini belirterek konuşmalarını şöyle sürdürdü:
'Cumhurbaşkanının ülkücü olmasına inandığımız için koltuk meraklısıyız. Bu ülkede Başbakanın bir ülkücü olması gerektiğine inandığımız için o koltukları istiyoruz. Bakanlar kurulunun tümünün ülkücü olması gerektiğine inanıyoruz ve onun için o koltukları istiyoruz. Öyle bana 150-200-250 milletvekili yetmez. Biz tek başına iktidar olacak bir milletvekili sayısını en sağdan başlayarak o meclisi kaplayacak sayıyı istiyoruz. Bu koltukları istiyoruz. Bu koltukları niye istiyoruz biliyor musunuz. Hanımefendilerle konuşuyoruz. Sizin çocuklarınız 85 puan alıyor, olmuyor. 95'le de olmuyor. Ama başkalarının 35'le oluyor 35'le. Nasıl oluyor. Yuhlamaya lüzum yok ben onların uykusunu kaçırmazsam namerdim.'
17 ve 25 Aralık operasyonlarından da bahsederek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye soru yönelten Akşener, 'Buradan sizin huzurunuzda şimdi genel merkezimize, genel başkana bir soru sormak istiyorum. 17-25 Aralık 2013'ten itibaren MHP için, o kurumsal yapı için sizin için bir yolsuzluk ve hırsızlık soruşturmasıydı. Hepimiz bunun üzerinden konuşarak gittik. Hatta ben biraz daha şiddetli konuştuğum için bir kadının uğrayabileceği en ağır iftiraya uğradım. Dövüştüm. Dördüncü gün Cumhurbaşkanı, Başbakan beni aradı ve eşleri de beni aradı. Ama bu bana yeterli gelmedi. Bu tür iftirayla karşılaşan siyasetçilerin içinde tek kişi olarak bu müfterileri mahkemeye verdim. Mahkemede bir şey çıktı. Şimdi bunlar diyor ki '17-25 Aralık reise yapılan bir darbe ve kumpastır' diyor. Dolayısı ile bu hanımda Erzincan'da ve Büyükçekmece'de öyle bir konuşma yaptı ki reisi 17-25 Aralık'ın içine hapsetti. Dolayısı ile bu nedenle böyle bir konuşma yaptı. Şimdi bu soruyu Sayın Bahçeli'ye bir kez daha soruyorum. Bedel ödemiş ve halâ kavgasını veren bir siyasetçi olarak şu sorunun cevabını almak zorundayım. Son dönemde yapılan konuşmalara baktığımda, bahar havası esen durumlara baktığımda, komşuluk gidiş gelişlerine baktığımda Sayın Cumhurbaşkanımın sözlerine baktığımda acaba hala MHP için ve Sayın Bahçeli için 17-25 Aralık bir yolsuzluk ve hırsızlık soruşturması mıdır, yoksa reise paralel çete tarafından yapılmış bir darbe ve kumpas mıdır. Bir saat vardı 17.25'te durdurulmuş, pili çıkmış. Bu saat hala öyle duruyor mu?. Yoksa sayın genel başkan reise kumpas olduğunu, darbe olduğunu kabul ettiniz de o saate o pili taktınız mı, bu sorunun cevabını almak benim hakkımdır' şeklinde konuştu.
Akşener konuşmalarının sonunda MHP Genel Merkezindeki partililere de seslenerek, 'Genel merkezde kongre için ayak sürüyen değerli arkadaşlara sesleniyorum. Kapandığınız odalardan çıkın. Gelin buraya hem ülkücünün, hem milletin sesini duyun. Pamuklarla tıkadığınız kulaklarınızı açın, çıkın oradan gelin buraya dinleyin bizi. Gelin bakalım Ülkücüler ne söylüyor. Yeter oturduğunuz o koltuklar. Eskittiniz eskittiniz kalkın artık. Gelin bu salonu şereflendiren ülkücüleri dinleyin. Milliyetçi Hareket Partisini kesinlikle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin arka bahçesi yaptırmayacağız. Ben inandım siz inandınız milletimiz inandı' dedi.
Uzun süre alkışlanan Akşener, daha sonra partililerin tezahüratları arasında Balıkesir'den ayrıldı.