Yenimahalle'de 'Enerji Ve Su' Paneli
CHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı ve Tüketici Hakları Derneği Yenimahalle Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Enerji ve Su” paneli Yenimahalle Belediyesi 50. Yıl Dört Mevsim Tiyatro Salonu’nda yapıldı.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın ev sahipliğinde düzenlenen panele CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, Yenimahalle İlçe Başkanı Ahmet Meşe, Yenimahalle Belediye Başkan Vekili Mehmet Kartal, Başkan Yardımcıları Başar Bal, Yaşar Neslihanoğlu, Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda Yenimahalleli katıldı.
Elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedelleri, enerji politikaları ve su sorunlarının ele alındığı panelde, Tüketici Hakları Derneği Yönetiminden Ahmet Yurtseven, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi üyesi Necdet Pamir ve “Küresel Ticaretin Son Hedefi Su Pazarı” adlı kitabın yazarıKudret Ulusoy sunumlarıyla katılımcıları aydınlattı.
ÖZELLEŞTİRMELERLE TÜRKİYE AYDINLIĞA ÇIKAMAZ
Hakkını aramayan toplumlar otoriter rejimlerde, diktatörlüklerde olur diye sözlerine başlayan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Demokrasinin en güzel yönü hakkına aramak ve sorgulamaktan geçer. Demokratik bir ülkede her konumdaki kişi eleştiriye açık olmak zorundadır. Her konuda da halka hesap vermelidir. Adalet de bunu sağlamakla mükelleftir. Ne yazık ki bugün bu noktalardan çok uzaklardayız” dedi.
Yaşar, “Türkiye, her konuda olduğu gibi tüketicinin haklarının korunmasında da çok büyük bir yanılgı, çok büyük bir zaaf içerisindedir. Düşünün birisi hırsızlık yapıyor bir başkası onun bedelini ödüyor ve bu göz göre göre yapılıyor. Birisi kaçak elektrik kullanıyor, namuslu insanlar o hırsızın bedelini ödüyor. Bunun normal bir demokratik bir ülkede olması mümkün değildir. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda elektrik ve su konusunda temel gıdalar konusunda çok büyük sıkıntı içerisindeyiz. Şimdide elektrik üzerinde çeşitli oyunlar oynanıyor. Barajlar özelleştiriliyor. Elektrik dağıtım şirketleri özelleştiriliyor. Devletin elindeki kar getiren tüm müesseseleri stratejik öneme sahip kuruluşları özelleştirerek Türkiye aydınlığa çıkamaz, bütçesini denkleştiremez” diye konuştu.
BÜYÜK BİR TEZGAH SÖZ KONUSU
Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ise “Su, gıda ve enerji en stratejik üç konumuzdur ve tüm oyunlar bu üçünün üzerinde oynanıyor” diye konuştu.
Özellikle Türkiye’de bu konuda müthiş bir sömürü olduğunun altını çizen Çakar “Türkiye de ve tüm dünyada bu üçlü temel insan haklarıdır ama gelin görün ki elektrik dağıtımının yüzde yüzü özelleştirildi, üretimininde yüzde 78 ine kadar olanı özel sektör tarafından üretiliyor ve kısa zamanda yüzde yüze kadar çıkacak. Büyük bir tezgah söz konusu. Tüketicilerin satın alma gücünü dikkate aldığımızda bu satın alma gücü ile fiyatlar özellikle hükümet tarafından hiç bir şekilde gündeme gelmiyor, gelemez, getirilemez. Çünkü Türkiye en pahalı enerji, su ve doğal gaz tüketen ülkelerin başında gelmektedir. Halk olarak temiz, sağlıklı, ucuz su tüketmek en doğal hakkımız ama ne yazık ki Türkiye’de en ticari araç olarak kullanılıyor. Türkiye de en pahalı şehir şebeke suyunu Ankara da kullanıyoruz.Üstelik de bu suyun yüzde 70’ini Ankaralı içmiyor. Çeşme suyu içmekten endişeleniyor” dedi.
SOSYAL DEMOKRASİ ANLAYIŞI İLE SON BULACAK
CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin de “Enerjiyle ilgili sorunlar, tüketici haklarının korunması ile ilgili sorunlar ve halkın yaşam kalitesi ile ilgili bütün konular, yıllardır CHP olarak mücadele ettiğimiz konulardır ve sosyal demokrasi anlayışı ile son bulacaktır. Ben sanayiden gelen bir arkadaşınızı ve Türkiye de kullandığımız sanayi elektriği özellikle Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeden hemen hemen yüzde 40 daha fazla fiyatlarla kullanıyoruz” diye konuştu.
DOĞUDA TÜKETİLEN 20 MİLYAR KW’IN 14 MİLYARI KAÇAK
Tüketici Hakları Derneği Yönetiminden Ahmet Yurtseven ise Elektrik faturaları üzerinden yapılan haksızlıkları anlattı.
Yurtseven “Elektrik faturalarımızda kaçak olarak kullanılmakta olan her bir kullanım bizler tarafından ödenmek zorunda bırakılıyor. Güneydoğuda yüzde 90 kadar bir oranda kaçak elektrik kullanılıyor. Doğu Anadolu da yüzde 70’lere yakın bir oran söz konusudur. Bölgede tüketilen 20 milyar kilowatt saat enerjinin 14 milyar kilowattı kaçak. Yani Keban Barajı ve Karakaya Barajının toplam yıllık üretiminden daha fazla bölgede kaçak var.Yaklaşık 11 ay kadar bu bedeli faturalarımızda gördükten sonra, tekrar 2012 yılının Mayıs ayında faturalardan bu bedeli kaldırdılar. Fakat bu bedelleri almaya devam ediyorlar” dedi.
TÜRKİYE’DE KAYNAK ÇOK KULLANAN YOK
Enerji sözcüğünün bizde çağrıştırması gereken en önemli şeyin dinamizm, hayat ve yaşam olduğunu ifade eden Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi üyesi Necdet Pamir de “Tüm sektörlerin temelinde enerji var. Ülkemiz öyle bir noktaya gelmiş ki bugün birincil enerji tüketiminde bütün kaynakları alıp da bir havuza toplasanız yüzde 75 dışa bağımlıyız. 2014 yılında Türkiye enerji ithalatına tam 55 milyar dolar ödemiştir. Türkiye 264 milyar kilovat saat 2015 yılında elektrik tüketmiştir. Türkiye’nin kaynakları olmadığı iddia ediliyor oysa Türkiye bu rakamın 3,5 katı ülke içindeki kaynaklara sahiptir. Ama bundan atıl bekliyor. Yenilenebilir kaynaklar açısından baktığımızda Türkiye’nin hidroelektriktehenüz devreye almadığımız 70 milyar, rüzgarda 110 milyar, jeotermalde 16 milyar, güneş çatı uygulamaları dahil 400 milyar kilowatt saat enerji üretme potansiyeli var. Türkiye’nin kaynağı yok lafının hiç bir şekilde temelinin olmadığını bu rakamlardan görebiliriz” diye konuştu.
“Küresel Ticaretin Son Hedefi Su Pazarı” adlı kitabın da yazarı olan Kudret Ulusoy da su konusunda Yenimahallelileri aydınlattı. Ulusoy “Su insanlar için olmazsa olmaz bir olgudur, ülkemizde yaşanan sorunları ancak bir araya gelerek birlik olarak aşabiliriz. Dünyada petrolden sonraki en önemli savaş su savaşlarıdır. Kaynaklarını iyi kullanamayan ülkeler bu savaştan mutlaka yenik ayrılacaktır” dedi.
Kaynak: İHA
Elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedelleri, enerji politikaları ve su sorunlarının ele alındığı panelde, Tüketici Hakları Derneği Yönetiminden Ahmet Yurtseven, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi üyesi Necdet Pamir ve “Küresel Ticaretin Son Hedefi Su Pazarı” adlı kitabın yazarıKudret Ulusoy sunumlarıyla katılımcıları aydınlattı.
ÖZELLEŞTİRMELERLE TÜRKİYE AYDINLIĞA ÇIKAMAZ
Hakkını aramayan toplumlar otoriter rejimlerde, diktatörlüklerde olur diye sözlerine başlayan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Demokrasinin en güzel yönü hakkına aramak ve sorgulamaktan geçer. Demokratik bir ülkede her konumdaki kişi eleştiriye açık olmak zorundadır. Her konuda da halka hesap vermelidir. Adalet de bunu sağlamakla mükelleftir. Ne yazık ki bugün bu noktalardan çok uzaklardayız” dedi.
Yaşar, “Türkiye, her konuda olduğu gibi tüketicinin haklarının korunmasında da çok büyük bir yanılgı, çok büyük bir zaaf içerisindedir. Düşünün birisi hırsızlık yapıyor bir başkası onun bedelini ödüyor ve bu göz göre göre yapılıyor. Birisi kaçak elektrik kullanıyor, namuslu insanlar o hırsızın bedelini ödüyor. Bunun normal bir demokratik bir ülkede olması mümkün değildir. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda elektrik ve su konusunda temel gıdalar konusunda çok büyük sıkıntı içerisindeyiz. Şimdide elektrik üzerinde çeşitli oyunlar oynanıyor. Barajlar özelleştiriliyor. Elektrik dağıtım şirketleri özelleştiriliyor. Devletin elindeki kar getiren tüm müesseseleri stratejik öneme sahip kuruluşları özelleştirerek Türkiye aydınlığa çıkamaz, bütçesini denkleştiremez” diye konuştu.
BÜYÜK BİR TEZGAH SÖZ KONUSU
Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ise “Su, gıda ve enerji en stratejik üç konumuzdur ve tüm oyunlar bu üçünün üzerinde oynanıyor” diye konuştu.
Özellikle Türkiye’de bu konuda müthiş bir sömürü olduğunun altını çizen Çakar “Türkiye de ve tüm dünyada bu üçlü temel insan haklarıdır ama gelin görün ki elektrik dağıtımının yüzde yüzü özelleştirildi, üretimininde yüzde 78 ine kadar olanı özel sektör tarafından üretiliyor ve kısa zamanda yüzde yüze kadar çıkacak. Büyük bir tezgah söz konusu. Tüketicilerin satın alma gücünü dikkate aldığımızda bu satın alma gücü ile fiyatlar özellikle hükümet tarafından hiç bir şekilde gündeme gelmiyor, gelemez, getirilemez. Çünkü Türkiye en pahalı enerji, su ve doğal gaz tüketen ülkelerin başında gelmektedir. Halk olarak temiz, sağlıklı, ucuz su tüketmek en doğal hakkımız ama ne yazık ki Türkiye’de en ticari araç olarak kullanılıyor. Türkiye de en pahalı şehir şebeke suyunu Ankara da kullanıyoruz.Üstelik de bu suyun yüzde 70’ini Ankaralı içmiyor. Çeşme suyu içmekten endişeleniyor” dedi.
SOSYAL DEMOKRASİ ANLAYIŞI İLE SON BULACAK
CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin de “Enerjiyle ilgili sorunlar, tüketici haklarının korunması ile ilgili sorunlar ve halkın yaşam kalitesi ile ilgili bütün konular, yıllardır CHP olarak mücadele ettiğimiz konulardır ve sosyal demokrasi anlayışı ile son bulacaktır. Ben sanayiden gelen bir arkadaşınızı ve Türkiye de kullandığımız sanayi elektriği özellikle Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeden hemen hemen yüzde 40 daha fazla fiyatlarla kullanıyoruz” diye konuştu.
DOĞUDA TÜKETİLEN 20 MİLYAR KW’IN 14 MİLYARI KAÇAK
Tüketici Hakları Derneği Yönetiminden Ahmet Yurtseven ise Elektrik faturaları üzerinden yapılan haksızlıkları anlattı.
Yurtseven “Elektrik faturalarımızda kaçak olarak kullanılmakta olan her bir kullanım bizler tarafından ödenmek zorunda bırakılıyor. Güneydoğuda yüzde 90 kadar bir oranda kaçak elektrik kullanılıyor. Doğu Anadolu da yüzde 70’lere yakın bir oran söz konusudur. Bölgede tüketilen 20 milyar kilowatt saat enerjinin 14 milyar kilowattı kaçak. Yani Keban Barajı ve Karakaya Barajının toplam yıllık üretiminden daha fazla bölgede kaçak var.Yaklaşık 11 ay kadar bu bedeli faturalarımızda gördükten sonra, tekrar 2012 yılının Mayıs ayında faturalardan bu bedeli kaldırdılar. Fakat bu bedelleri almaya devam ediyorlar” dedi.
TÜRKİYE’DE KAYNAK ÇOK KULLANAN YOK
Enerji sözcüğünün bizde çağrıştırması gereken en önemli şeyin dinamizm, hayat ve yaşam olduğunu ifade eden Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi üyesi Necdet Pamir de “Tüm sektörlerin temelinde enerji var. Ülkemiz öyle bir noktaya gelmiş ki bugün birincil enerji tüketiminde bütün kaynakları alıp da bir havuza toplasanız yüzde 75 dışa bağımlıyız. 2014 yılında Türkiye enerji ithalatına tam 55 milyar dolar ödemiştir. Türkiye 264 milyar kilovat saat 2015 yılında elektrik tüketmiştir. Türkiye’nin kaynakları olmadığı iddia ediliyor oysa Türkiye bu rakamın 3,5 katı ülke içindeki kaynaklara sahiptir. Ama bundan atıl bekliyor. Yenilenebilir kaynaklar açısından baktığımızda Türkiye’nin hidroelektriktehenüz devreye almadığımız 70 milyar, rüzgarda 110 milyar, jeotermalde 16 milyar, güneş çatı uygulamaları dahil 400 milyar kilowatt saat enerji üretme potansiyeli var. Türkiye’nin kaynağı yok lafının hiç bir şekilde temelinin olmadığını bu rakamlardan görebiliriz” diye konuştu.
“Küresel Ticaretin Son Hedefi Su Pazarı” adlı kitabın da yazarı olan Kudret Ulusoy da su konusunda Yenimahallelileri aydınlattı. Ulusoy “Su insanlar için olmazsa olmaz bir olgudur, ülkemizde yaşanan sorunları ancak bir araya gelerek birlik olarak aşabiliriz. Dünyada petrolden sonraki en önemli savaş su savaşlarıdır. Kaynaklarını iyi kullanamayan ülkeler bu savaştan mutlaka yenik ayrılacaktır” dedi.