Başbakan Davutoğlu: Bunun adı gazetecilik değil
Başbakan Ahmet Davutoğlu,"Avrupa'nın başkentlerinde terör örgütlerinin çadırları açılıyor, paçavraları asılıyor. Terör örgütünün eli kanlı katilleri ile röportaj yapılıyor. Kimse kusura bakmasın bunun adı gazetecilik değil terör teşvikidir.' dedi.
Başbakan, Türkiye'nin terörle mücadelesinde uluslararası toplumun doğru imtihan veremediğini belirterek 'Terör konusunda ikircikli bir tavır sergiliyorlar. Avrupa'nın başkentlerinde terör örgütlerinin çadırları açılıyor, paçavraları asılıyor. Terör örgütünün eli kanlı katilleri ile röportaj yapılıyor. Kimse kusura bakmasın bunun adı gazetecilik değil terör teşvikidir.' dedi.
Sözlerinin bir bölümünde ise başbakan olmak isteyen çocuklarla olan hatıralarına değinen Davutoğlu, 'Kılıçdaroğlu''nun başbakan olma ümidi yok ama çocukların başbakan olma iddiası var. ' ifadesini kullandı.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
Bu aziz davaya medya üzerinden hiza verebileceklerini zannediyorlar. Geçti o günler. Kimse basın üzerinden siyaseti, AK Parti'yi dizayn etmeye heveslenmesin. Eğer Cumhurbaşkanımızın 14 yıl içinde, manşetler üzerinden, basın üzerinden siyaseti dizayn etmeye karşı verdiği kavga, bir kez daha bugün verilmesi gerekecekse, işte söylüyorum, biz buradayız ve bu kavgayı sonuna kadar da sürdürmeye kararlıyız. Tökezlememizi, tuzaklara düşmemizi bekleyenler var. Onlar nifakla beslenirler, gıdalanırlar. Onlar için dava yoktur, emanet yoktur, nasip yoktur. Onların gözünde siyaset; menfaatçilik, çatışmadır. Bu kadro gibi kadronun bir araya gelmesini tasavvur edemezler. AK Parti'nin başarı öyküsünü anlayamayanlar kirli hesaplar peşindeler. 1 Kasım üzerinden çok zaman geçmedi, milletimizin verdiği destek ortada. Kamuoyu yoklamaları da ortada.
TERÖRLE MÜCADELE
Bölücü terör örgütünün yuvalandığı yerleri huzura kavuşturuyoruz. Türkiye terör belasından tamamen kurtulacağı bu mücadele kesintisiz şekilde devam edecektir. 40 yıla yakın bu terörle belasının tek bir amacı var, Türkiye'yi kendi içine kapatarak, enerjisini boşa harcatmak. Bir taraftan PKK ve onun uzantıları, diğer taraftan DAEŞ eşzamanlı saldırılar gerçekleştiriyor. DAEŞ konusunda Türkiye'ye karşı iftiraları dile getirenler de bunun parçası. Çukur kazanlar ile Kilis'e atılan bombaların sahipleri aynı odaklar. Onlar piyondur. Kilis'e atılan bombalar kirli bir planın parçasıdır. Suriyeli mazlumlara sahip çıkmamız birilerini rahatsız ediyor. Bu saldırılara anında cevap verilecek, gereken neyse gereken adım atılacaktır. Birileri, birilerinin hazırladığı kirli tezgahın içine düşmeyeceğiz.
KİLİS'TE ZARARA UĞRAYAN ESNAF DESTEKLENECEK
Bakanlar Kurulumuzda alınacak tedbirleri bir kez daha görüştük. Öncelikle ilave askeri tedbirler alınacak. Genelkurmay Başkanımız da katıldı zirvemize ve askeri tedbirlerin alınması için gerekli hazırlıklar yapıldı. Saldırılar nedeniyle zarara uğrayan esnafı destekeleyeceğiz. 5 milyon ve ilave 5 milyon ödeme yapılacak. Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız olmak üzere Kilisli kardeşlerimizin yanında olacak. Sağlık alanında ilave tedbirler alıyoruz. İlave sağlık personeli gönderilecek Kilis'e.
BUNUN ADI GAZETECİLİK DEĞİL
Biz bir yandan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini giderirken bir yandan terörle mücadele ederken terör ve terör destekçileri hak ettikleri cevabı alacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Uluslararası toplum bu konudaki imtihanını doğru veremiyor. Terör konusunda ikircikli bir tavır sergiliyorlar. Avrupa'nın başkentlerinde terör örgütlerinin çadırları açılıyor, paçavraları asılıyor. Terör örgütünün eli kanlı katilleri ile röportaj yapılıyor. Kimse kusura bakmasın bunun adı gazetecilik değil terör teşvikidir.
KILIÇDAROĞLU OSMAN GAZİ KÖPRÜSÜ'NDEN GEÇECEK Mİ?
Acaba Kılıçdaroğlu İzmir'e giderken, Yalova'ya gelince, Osman Gazi Köprüsü'nü görünce ne hissedecek? Köprüden mi geçecek, yoksa 1 buçuk saat Körfez'i mi dolaşacak? İnadına geçmeyebilir de.
KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞBAKAN OLMA ÜMİDİ YOK AMA...
Çankaya'da çocukları ağırladım. Birtanesi 'Başbakan olmak için en çok hangi derse çalışayım?' dedi. Böyle çocukları olan millet çöker mi? Anıtakabir'den çıkarken birtanesine 'sen ne olacaksın?' dedim. 'Abim başbakan, ben de cumhurbaşkanı olacağım' dedi. Çocuklarımızın artık hedefleri küçük değil. Kılıçdaroğlu''nun başbakan olma ümidi yok ama çocukların başbakan olma iddiası var.