Paris İklim Anlaşması İmzalandı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, New York’ta ki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda düzenlenen törende Paris İklim Anlaşması’nı Türkiye adına imzaladı.
İmzanın ardından Türkiye’nin bu konuda hayata geçireceği önlemlere ilişkin bir konuşma yapan Bakan Sarı, “Türkiye olarak elimizi taşın altına koyduk. Dünyayı iklim değişikliğinden kaynaklanacak olan tehlikeye karşı korumak için 175 ülkeyle birlikte hareket edeceğiz” dedi.
Bakan Sarı, iklim değişikliğinin çağın en büyük sorunlarından birisi olduğunu kaydederek, "Hiçbir ülke iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden muaf değildir. İklim değişikliğinin küresel niteliği etkili eylemleri gerekli kılmaktadır" diye konuştu.
Paris anlaşmasının bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Bakan Sarı, “Bu anlaşma tüm ülkelerin iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik kararlılıklarını yansıtmaktadır. Türkiye, Paris’te başarılı bir anlaşmaya ulaşabilmek amacıyla iklim müzakerelerine yapıcı olarak katkıda bulunmuştur. Biz, ‘ülkelerin farklı ulusal koşulları ışığında ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar’ esasına dayalı adil, esnek ve kapsayıcı bir anlaşmayı destekledik” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin G20 dönem başkanlığında Antalya Liderler Zirvesi’nden Paris Konferansı’na güçlü bir mesaj göndermek için yoğun çaba gösterdiğini anlatan Bakan Sarı, Paris’te tarafların sera gazı emisyonlarını azaltacaklarını, dayanıklılığı güçlendireceklerini ve kolektif eylem ortaya koyacaklarını beyan ettiklerini bildirdi.
Gerçek zorluğun bu taahhütleri eyleme dönüştürmek olduğuna vurgu yapan Bakan Sarı, şunları söyledi:
“Anlaşmanın başarısı yeterli finansman ve teknoloji transferi ile ilgili taahhütlerin gerçekleştirilmesine bağlı olacaktır. Bu açıdan gelişmiş ülkeler düşük karbonlu ve iklim dayanıklı dünya ekonomisine geçişte gerekli olanakları sağlamak için sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Bu aynı zamanda benim ülkem için de önemli bir konudur. Türkiye’nin Paris anlaşmasını gelişmekte olan bir ülke olarak imzaladığını ve ulusal katkısını buna göre ortaya koyduğunu vurgulamak isterim.
Türkiye, 2030 itibarıyla sera gazı emisyonlarını mevcut durumdan yüzde 21’e kadar azaltacağını beyan etmiştir. Türkiye, Taraflar Konferansı’nda kabul gören özel koşullarının gereğince değerlendirilmesini ve böylelikle iklim finansmanına ve teknoloji transferine erişiminin kolaylaştırılması ve temin edilmesini beklemektedir. Bu ulusal katkımızın etkili bir biçimde gerçekleştirilmesi için hayati bir konudur.”
“TÜRKİYE TARAFLAR KONFERANSI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPMAYA ADAY”
Bakan Sarı, Türkiye’nin, Paris anlaşmasının uygulanması için kritik bir yıl olan 2020’de Birleşmiş Milletler Çerçeve Sözleşmesi Sekreteryası’nın 26. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği için aday olduğunu da belirterek, bunun, Türkiye’nin gezegenin korunmasına atfettiği önemi gösterdiğini aktardı.
“Biz, ortaklarımızla iklim değişikliği, çölleşme ve ekosistemlerin bozulumu ile mücadele alanında sinerji oluşturmak ve işbirliğimizi geliştirmek için çalışmaya devam edeceğiz” diyen Bakan Sarı, Türkiye’nin gelecek nesiller için bu ortak çaba konusunda kendi sorumluluğunu yerine getireceği taahhüdünde bulunduğunu ifade etti.
“ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK”
BM’deki konuşmasının ardından Türk basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Sarı, 175 ülkenin BM çatısı altında bir araya gelip, gelecek nesiller için önemli bir anlaşmaya imza attığını kaydederek, “Bugün tarihi bir gündü” değerlendirmesini yaptı.
İklim değişikliği ile mücadele noktasında Türkiye’nin iyi niyetinin bir işareti olarak verdiği katkı payını tescilleyen anlaşmanın altına imza attığını anlatan Sarı, “Türkiye olarak elimizi taşın altına koyduk. Dünyayı iklim değişikliğinden kaynaklanacak olan tehlikeye karşı korumak için 175 ülkeyle birlikte hareket edeceğiz” diye konuştu.
Bakan Sarı, Türkiye’nin AK Parti hükümetleri döneminde çok önemli çevre anlaşmalarına imza attığını hatırlattı. Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele için altyapı tesislerini oluşturacağını, yenilenebilir enerji ve temiz enerji kaynaklarını kullanacağını belirten Bakan Sarı, Türkiye’nin Paris’te verdiği sözü yerine getirmek için tüm bakanlıklarıyla çalışacağını ifade etti.
Kaynak: İHA
Bakan Sarı, iklim değişikliğinin çağın en büyük sorunlarından birisi olduğunu kaydederek, "Hiçbir ülke iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden muaf değildir. İklim değişikliğinin küresel niteliği etkili eylemleri gerekli kılmaktadır" diye konuştu.
Paris anlaşmasının bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Bakan Sarı, “Bu anlaşma tüm ülkelerin iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik kararlılıklarını yansıtmaktadır. Türkiye, Paris’te başarılı bir anlaşmaya ulaşabilmek amacıyla iklim müzakerelerine yapıcı olarak katkıda bulunmuştur. Biz, ‘ülkelerin farklı ulusal koşulları ışığında ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar’ esasına dayalı adil, esnek ve kapsayıcı bir anlaşmayı destekledik” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin G20 dönem başkanlığında Antalya Liderler Zirvesi’nden Paris Konferansı’na güçlü bir mesaj göndermek için yoğun çaba gösterdiğini anlatan Bakan Sarı, Paris’te tarafların sera gazı emisyonlarını azaltacaklarını, dayanıklılığı güçlendireceklerini ve kolektif eylem ortaya koyacaklarını beyan ettiklerini bildirdi.
Gerçek zorluğun bu taahhütleri eyleme dönüştürmek olduğuna vurgu yapan Bakan Sarı, şunları söyledi:
“Anlaşmanın başarısı yeterli finansman ve teknoloji transferi ile ilgili taahhütlerin gerçekleştirilmesine bağlı olacaktır. Bu açıdan gelişmiş ülkeler düşük karbonlu ve iklim dayanıklı dünya ekonomisine geçişte gerekli olanakları sağlamak için sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Bu aynı zamanda benim ülkem için de önemli bir konudur. Türkiye’nin Paris anlaşmasını gelişmekte olan bir ülke olarak imzaladığını ve ulusal katkısını buna göre ortaya koyduğunu vurgulamak isterim.
Türkiye, 2030 itibarıyla sera gazı emisyonlarını mevcut durumdan yüzde 21’e kadar azaltacağını beyan etmiştir. Türkiye, Taraflar Konferansı’nda kabul gören özel koşullarının gereğince değerlendirilmesini ve böylelikle iklim finansmanına ve teknoloji transferine erişiminin kolaylaştırılması ve temin edilmesini beklemektedir. Bu ulusal katkımızın etkili bir biçimde gerçekleştirilmesi için hayati bir konudur.”
“TÜRKİYE TARAFLAR KONFERANSI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPMAYA ADAY”
Bakan Sarı, Türkiye’nin, Paris anlaşmasının uygulanması için kritik bir yıl olan 2020’de Birleşmiş Milletler Çerçeve Sözleşmesi Sekreteryası’nın 26. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği için aday olduğunu da belirterek, bunun, Türkiye’nin gezegenin korunmasına atfettiği önemi gösterdiğini aktardı.
“Biz, ortaklarımızla iklim değişikliği, çölleşme ve ekosistemlerin bozulumu ile mücadele alanında sinerji oluşturmak ve işbirliğimizi geliştirmek için çalışmaya devam edeceğiz” diyen Bakan Sarı, Türkiye’nin gelecek nesiller için bu ortak çaba konusunda kendi sorumluluğunu yerine getireceği taahhüdünde bulunduğunu ifade etti.
“ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK”
BM’deki konuşmasının ardından Türk basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Sarı, 175 ülkenin BM çatısı altında bir araya gelip, gelecek nesiller için önemli bir anlaşmaya imza attığını kaydederek, “Bugün tarihi bir gündü” değerlendirmesini yaptı.
İklim değişikliği ile mücadele noktasında Türkiye’nin iyi niyetinin bir işareti olarak verdiği katkı payını tescilleyen anlaşmanın altına imza attığını anlatan Sarı, “Türkiye olarak elimizi taşın altına koyduk. Dünyayı iklim değişikliğinden kaynaklanacak olan tehlikeye karşı korumak için 175 ülkeyle birlikte hareket edeceğiz” diye konuştu.
Bakan Sarı, Türkiye’nin AK Parti hükümetleri döneminde çok önemli çevre anlaşmalarına imza attığını hatırlattı. Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele için altyapı tesislerini oluşturacağını, yenilenebilir enerji ve temiz enerji kaynaklarını kullanacağını belirten Bakan Sarı, Türkiye’nin Paris’te verdiği sözü yerine getirmek için tüm bakanlıklarıyla çalışacağını ifade etti.