Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu Tasarısı
TBMM Genel Kurulunda, Tasarı'nın 2. Bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı
TBMM Genel Kurulunda, Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Tasarısı'nın 2. Bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
'Temel Kanun' olarak iki bölüm halinde ele alınan 38 maddelik tasarının görüşmeleri sürüyor.
Tasarının 2. Bölümü üzerinde MHP Grubu adına konuşan Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, düzenlemede önemli eksiklikler bulunduğunu, her maddede Adalet Bakanı'na geniş çaplı takdir yetkileri tanınmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Yabancı bir devlette hüküm giymiş olanların Türkiye'ye iadesi talep edildiğinde, yeni bir sebep ve durum ortaya çıktığı iddia edilmek suretiyle hükmün hafifletilebileceği veya ortadan kaldırılabileceğini anlatan Parsak, 'Tasarı, bu yönüyle kara para aklama ve yolsuzluk nedeniyle Türkiye'nin gündeminde olan ve ülke dışında yargılanmakta olan kişiler ve özellikle son günler itibarıyla Reza Zarrab gibi örnekleri düşünüldüğünde, farklı bir anlam kazanmaktadır' dedi.
Türkiye'ye iade edilmeyen bölücülerin, teröristlerin iadesini mümkün kılacak düzenlemeleri de tasarıda görmek istediklerini belirten Parsak, tasarıda, bölücü terör örgütünün bazı ülkelerde yuvalanmasının ve destek görmesinin önüne geçebilecek, Türkiye'nin uluslararası itibarını koruyacak, ülkeye ve millete ihanet eden, yetim hakkına el uzatanlardan hesap sormaya yönelik maddelerin de yer alması gerektiğini söyledi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de bölüm üzerinde yaptığı konuşmada, Ergenekon davasında 'iktidar-cemaat ortaklığının' görüldüğünü, ortaklık bittikten sonra 'Saray-Ergenekon ortaklığının' başladığını ve dava sürecinde farklı gelişmeler yaşandığını savundu. Baluken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dava sürecinde 'Davanın savcısıyım' dediğini, davadaki son gelişmeye dair tek laf etmemesinin ise ilginç olduğunu ifade etti.
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ da bölüm üzerindeki konuşmasında, 200 maddelik tasarının 38 maddeye indirildiğini, geri kalan maddelerin parlamentodan kaçırıldığını savunarak, Adalet Bakanlığının bunları yönetmelikle düzenlemesinin vahim olduğunu ifade etti. Düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu ve AYM tarafından iptal edileceğini savunan Gökdağ, 'Yarın Zarrab ile ilgili belge istendiğinde bunları verip vermeme Adalet Bakanlığının keyfiyetinde olacak' diye konuştu.
CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davada casusluk faaliyetinin gerçekleşmediğini belirterek, 'Davanın adını casusluk olarak koyan, hukukçu olmayan Cumhurbaşkanıdır' dedi.
Gazetecilerin, gizlilik kararı alınan veya kapalı oturumda yapılması gereken davada bir belgeyi yayımlamasının suç olduğunu belirten Aldan, ancak iktidarın, Ergenekon davasında gizli belgeleri gazetedeki köşesinde yayımlaması ve kitap yazmak suçundan hakkında 40'a yakın dava açılan bir AK Parti milletvekilini kurtarmak için 2012 yılında TCK'da değişiklik yaparak bunu suç olmaktan çıkardığını söyledi.
Aldan, 'Dündar ve Gül'ün hiçbir suçu yoktur. AYM de buna dayanarak ihlal kararı vermiştir. Can Dündar'ı tanımam ama Erdemi Gül'ü iyi tanırım, kendisi bu ülkeyi seven bir gençtir. AKP, Refah Partisi ve Saadet Partisi tabanı kendisini çok iyi bilir. Böyle bir insana casusluk yaftası yapıştırıp cezaevine tıkmak, insafsızlık ve hukuk adına cinayettir' diye konuştu.
Tasarının 2. Bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelere ilişkin önergelere geçildi.
Kaynak: AA
'Temel Kanun' olarak iki bölüm halinde ele alınan 38 maddelik tasarının görüşmeleri sürüyor.
Tasarının 2. Bölümü üzerinde MHP Grubu adına konuşan Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, düzenlemede önemli eksiklikler bulunduğunu, her maddede Adalet Bakanı'na geniş çaplı takdir yetkileri tanınmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Yabancı bir devlette hüküm giymiş olanların Türkiye'ye iadesi talep edildiğinde, yeni bir sebep ve durum ortaya çıktığı iddia edilmek suretiyle hükmün hafifletilebileceği veya ortadan kaldırılabileceğini anlatan Parsak, 'Tasarı, bu yönüyle kara para aklama ve yolsuzluk nedeniyle Türkiye'nin gündeminde olan ve ülke dışında yargılanmakta olan kişiler ve özellikle son günler itibarıyla Reza Zarrab gibi örnekleri düşünüldüğünde, farklı bir anlam kazanmaktadır' dedi.
Türkiye'ye iade edilmeyen bölücülerin, teröristlerin iadesini mümkün kılacak düzenlemeleri de tasarıda görmek istediklerini belirten Parsak, tasarıda, bölücü terör örgütünün bazı ülkelerde yuvalanmasının ve destek görmesinin önüne geçebilecek, Türkiye'nin uluslararası itibarını koruyacak, ülkeye ve millete ihanet eden, yetim hakkına el uzatanlardan hesap sormaya yönelik maddelerin de yer alması gerektiğini söyledi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de bölüm üzerinde yaptığı konuşmada, Ergenekon davasında 'iktidar-cemaat ortaklığının' görüldüğünü, ortaklık bittikten sonra 'Saray-Ergenekon ortaklığının' başladığını ve dava sürecinde farklı gelişmeler yaşandığını savundu. Baluken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dava sürecinde 'Davanın savcısıyım' dediğini, davadaki son gelişmeye dair tek laf etmemesinin ise ilginç olduğunu ifade etti.
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ da bölüm üzerindeki konuşmasında, 200 maddelik tasarının 38 maddeye indirildiğini, geri kalan maddelerin parlamentodan kaçırıldığını savunarak, Adalet Bakanlığının bunları yönetmelikle düzenlemesinin vahim olduğunu ifade etti. Düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu ve AYM tarafından iptal edileceğini savunan Gökdağ, 'Yarın Zarrab ile ilgili belge istendiğinde bunları verip vermeme Adalet Bakanlığının keyfiyetinde olacak' diye konuştu.
CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davada casusluk faaliyetinin gerçekleşmediğini belirterek, 'Davanın adını casusluk olarak koyan, hukukçu olmayan Cumhurbaşkanıdır' dedi.
Gazetecilerin, gizlilik kararı alınan veya kapalı oturumda yapılması gereken davada bir belgeyi yayımlamasının suç olduğunu belirten Aldan, ancak iktidarın, Ergenekon davasında gizli belgeleri gazetedeki köşesinde yayımlaması ve kitap yazmak suçundan hakkında 40'a yakın dava açılan bir AK Parti milletvekilini kurtarmak için 2012 yılında TCK'da değişiklik yaparak bunu suç olmaktan çıkardığını söyledi.
Aldan, 'Dündar ve Gül'ün hiçbir suçu yoktur. AYM de buna dayanarak ihlal kararı vermiştir. Can Dündar'ı tanımam ama Erdemi Gül'ü iyi tanırım, kendisi bu ülkeyi seven bir gençtir. AKP, Refah Partisi ve Saadet Partisi tabanı kendisini çok iyi bilir. Böyle bir insana casusluk yaftası yapıştırıp cezaevine tıkmak, insafsızlık ve hukuk adına cinayettir' diye konuştu.
Tasarının 2. Bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelere ilişkin önergelere geçildi.