100 Milyon Liralık Dolandırıcılık Olayında, Güvenlik Kamerası Görüntüleri Ortaya Çıktı
İstanbul’da 100 milyon lirası dolandırılan işadamı Hasan Vahdi Bingöl’ün dolandırılması olayında şok gelişmeler yaşandı. İş adamının eski avukatının da içerisinde yer aldığı sanıklar, mahkemede birbirlerini tanımadıklarını söylerken, sanıkların çeşitli yerlerde bir araya geldiklerini gösteren güvenlik kamerası görüntüleri dava dosyasına girdi. Sanık avukatın ise mesleğini sürdürdüğü öğrenildi.
Çengelköy’de yaşayan 83 yaşındaki işadamı Hasan Vahdi Bingöl, 15 yıldır avukatlığını yapan Ali Haydar G. ile beraberindekiler tarafından 2011 yılından itibaren vekalet alma ve senet imzalatma yolu ile milyonlarca lira dolandırılmıştı. Yaklaşık 11 ay önce suç duyurusu ile başlayan süreç, davalar ile devam ederken, 23 taşınmazın satıldığı dolandırıcılık olayında yeni gelişmeler yaşanıyor. Çengelköy’de Cumhurbaşkanlığı Misafirhanesi olarak kullanılan ve Vahdettin Köşkü olarak da bilinen köşkün yanında oturan emekli işadamı Hasan Vahdi Bingöl, yaşadıklarına isyan ederken, gözyaşlarını tutamadı. Yasal sürecin de yavaş işlediğinden şikayetçi olan Bingöl, “Daha önce iyi bir avukattı. Sonra kendi kendine böyle bir hava yarattı. Kaç tane arsa, bina vardı. Hepsi gitti hepsi gitti. Yavaş deyince leş gibi işliyor, leş, leş. Böyle şey mi olur. Ben acımdan öleceğim, bana mal verse ne olacak vermese ne olacak. Bana zamanında, anında lazım. Böyle bir şey olur mu ama bu memlekette oluyor. Herkesin vazifesini sırasında, zamanında yapmasını istiyorum. Halbuki olmuyor, olmuyor. Üzülsen ne olacak. Ben ne düşündüm biliyor musun. Yahu git toprağın altına gir ama girilmiyor ki” şeklinde konuştu.
GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİ ÇIKTI
Dava sürecinde ifadelerine başvurulan sanıklar birbirlerini tanımadıklarını söylerken, sanıkların kafede ve çeşitli yerlerde bir araya geldiklerini gösteren güvenlik kamerası görüntüleri ile MOBESE kamera görüntüleri ve fotoğraflar dosyaya girdi. Görüntülerde zanlıların bir kafeden birlikte çıktıkları görülüyor. Suç duyurusunun ardından organize suç şebekesi iddiası ile 20 kişi olarak başlayan dava süreci elde edilen görüntü ve deliller ışığında şuan 4 kişinin yargılanması ile sürüyor.
İSTANBUL’DA TEK SEFERDE YAPILAN EN BÜYÜK DOLANDIRICILIK
İşadamı Hasan Vahdi Bingöl’ün avukatı Baran Akcan, yaşanan dolandırıcılık olayının tek seferde yapılan en büyük dolandırıcılık olduğunu söyledi.
Dava başlamadan önce 50 milyon lira düzeyinde gözüken dolandırıcılık olayının zamanla yapılan tespitler sonucu 100 milyon lirayı aştığını vurguladı.
Av. Baran Akcan, “Tek seferde yapılmak istenen en büyük dolandırıcılık olayı bu. Yani kimse 100 milyonu telaffuz edemiyor ama 50 milyon diye çıktık ama 100 milyonu geçiyor. 21 tane gayri menkul, sırf imzalattırılan senetler 30 milyon lira zaten. Aralarında iş hanı var, evler var, binalar var ve çok sayıda arazi var. Şekerpınar’da mesela organize sanayi bölgesinde 25 dönüm arazi var gitmiş. Dönümü 2 milyon Euro civarında” dedi.
Güvenlik kamera görüntülerine de değinen Akcan, “Şimdi sürmekte olan bir yargı süreci var. Bu konuda fazla detaya girmek hukuken uygun olmayacaktır ancak emniyetteki tahkikat aşamasından başlamak kaydı ile teknoloji ve son imkanları kullanılarak, belirli bir aşama kaydedildi. Bu aşamada şahıslar birbirlerini tanımadıklarını ifade ediyorlardı, MOBESE kameralarında, çeşitli fotoğraflarda görüntülü kayıtlarda bunların bir arada tanıştıkları ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
DOLANDIRICILIK OLAYINA KARIŞAN AVUKAT MESLEĞİNİ SÜRDÜRÜYOR
İşadamına yönelik dolandırıcılık olayında öne çıkan avukat Ali Haydar G.’nin hala mesleğine devam ettiğini ifade eden Akcan, “Olayın ilk başında organize bir suç örgütü olarak başladı.
Daha sonra bu örgüt içerisinde bulunan az sayıdaki kişi hakkında dava açıldı, ağır ceza mahkemesinde. Bunlardan bir tanesi dilim varmıyor ama maalesef bir meslektaşımız. Burada şöyle bir durum var. Biz hukukçu olarak, kamu hizmeti gören bir avukat olarak, herhangi bir şekilde bir şekilde bir soruşturmaya dahil olduğumuzda, sanık veya şüpheli sıfatı ile bu mesleği yapmamız gerekir. Bu konudaki hukuki prosedür şudur. Adalet Bakanlığımızın gerekli mercilerinden soruşturma ile ilgili izin istenir. Bu izin verildikten sonra kamu hizmetlisi adına soruşturma yapılmaya başlanır. Ancak bu soruşturma ile ilgili herhangi bir şekilde Adalet Bakanlığımızdan izin gelmemiş durumda. İş yoğunluğunu da göz önüne alarak, önümüzdeki günlerde soruşturma izni verileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Dolandırıcılık olayına karışan zanlıların mal varlıklarına yönelik herhangi bir tedbirin alınmadığını belirten Akcan, “Şu an bir el koyma maalesef gerçekleşmiş değil. Taleplerimiz var, mahkeme tarafından değerlendiriliyor. Belirli bir aşamada tekrar göze alınarak, bu konuda da tekrar bir karar verileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Davanın ceza boyutu ve hukuk boyutunda devam ettiğini dile getiren Akcan, bazı sanıkların itiraflarda bulunduğunu ve mahkeme tarafından tazminata mahkum edildiğini belirtti.
Kaynak: İHA
GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİ ÇIKTI
Dava sürecinde ifadelerine başvurulan sanıklar birbirlerini tanımadıklarını söylerken, sanıkların kafede ve çeşitli yerlerde bir araya geldiklerini gösteren güvenlik kamerası görüntüleri ile MOBESE kamera görüntüleri ve fotoğraflar dosyaya girdi. Görüntülerde zanlıların bir kafeden birlikte çıktıkları görülüyor. Suç duyurusunun ardından organize suç şebekesi iddiası ile 20 kişi olarak başlayan dava süreci elde edilen görüntü ve deliller ışığında şuan 4 kişinin yargılanması ile sürüyor.
İSTANBUL’DA TEK SEFERDE YAPILAN EN BÜYÜK DOLANDIRICILIK
İşadamı Hasan Vahdi Bingöl’ün avukatı Baran Akcan, yaşanan dolandırıcılık olayının tek seferde yapılan en büyük dolandırıcılık olduğunu söyledi.
Dava başlamadan önce 50 milyon lira düzeyinde gözüken dolandırıcılık olayının zamanla yapılan tespitler sonucu 100 milyon lirayı aştığını vurguladı.
Av. Baran Akcan, “Tek seferde yapılmak istenen en büyük dolandırıcılık olayı bu. Yani kimse 100 milyonu telaffuz edemiyor ama 50 milyon diye çıktık ama 100 milyonu geçiyor. 21 tane gayri menkul, sırf imzalattırılan senetler 30 milyon lira zaten. Aralarında iş hanı var, evler var, binalar var ve çok sayıda arazi var. Şekerpınar’da mesela organize sanayi bölgesinde 25 dönüm arazi var gitmiş. Dönümü 2 milyon Euro civarında” dedi.
Güvenlik kamera görüntülerine de değinen Akcan, “Şimdi sürmekte olan bir yargı süreci var. Bu konuda fazla detaya girmek hukuken uygun olmayacaktır ancak emniyetteki tahkikat aşamasından başlamak kaydı ile teknoloji ve son imkanları kullanılarak, belirli bir aşama kaydedildi. Bu aşamada şahıslar birbirlerini tanımadıklarını ifade ediyorlardı, MOBESE kameralarında, çeşitli fotoğraflarda görüntülü kayıtlarda bunların bir arada tanıştıkları ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
DOLANDIRICILIK OLAYINA KARIŞAN AVUKAT MESLEĞİNİ SÜRDÜRÜYOR
İşadamına yönelik dolandırıcılık olayında öne çıkan avukat Ali Haydar G.’nin hala mesleğine devam ettiğini ifade eden Akcan, “Olayın ilk başında organize bir suç örgütü olarak başladı.
Daha sonra bu örgüt içerisinde bulunan az sayıdaki kişi hakkında dava açıldı, ağır ceza mahkemesinde. Bunlardan bir tanesi dilim varmıyor ama maalesef bir meslektaşımız. Burada şöyle bir durum var. Biz hukukçu olarak, kamu hizmeti gören bir avukat olarak, herhangi bir şekilde bir şekilde bir soruşturmaya dahil olduğumuzda, sanık veya şüpheli sıfatı ile bu mesleği yapmamız gerekir. Bu konudaki hukuki prosedür şudur. Adalet Bakanlığımızın gerekli mercilerinden soruşturma ile ilgili izin istenir. Bu izin verildikten sonra kamu hizmetlisi adına soruşturma yapılmaya başlanır. Ancak bu soruşturma ile ilgili herhangi bir şekilde Adalet Bakanlığımızdan izin gelmemiş durumda. İş yoğunluğunu da göz önüne alarak, önümüzdeki günlerde soruşturma izni verileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Dolandırıcılık olayına karışan zanlıların mal varlıklarına yönelik herhangi bir tedbirin alınmadığını belirten Akcan, “Şu an bir el koyma maalesef gerçekleşmiş değil. Taleplerimiz var, mahkeme tarafından değerlendiriliyor. Belirli bir aşamada tekrar göze alınarak, bu konuda da tekrar bir karar verileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Davanın ceza boyutu ve hukuk boyutunda devam ettiğini dile getiren Akcan, bazı sanıkların itiraflarda bulunduğunu ve mahkeme tarafından tazminata mahkum edildiğini belirtti.