Vatandaşlar KKKA Hastalığı Konusunda Bilinçleniyor
Adıyaman Halk Sağlığı Müdürlüğü ekipleri Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı’na karşı vatandaşlara eğitim veriyor.
Geçtiğimiz yıllarda kene ısırması vakalarının görüldüğü ilçe, köy ve mezralara giden halk sağlığı ekipleri vatandaşlara KKKA hastalığını anlatarak, alınacak önlemleri aktarıyor. Vatandaşların hastalığa yakalanmamaları için kene ısırmalarına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Kutlu, 2016 yılında 1500 kişiye ulaşıldığını dile getirdi.
Mustafa Kutlu, “Keneler tarafından taşınan bir virüsle insanlara bulaşan ve kişilerde ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, bulantı kusma, ishal gibi belirtilerle başlayan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ağır vakalarda ölümle sonuçlanmaktadır.
Ülkemizde ilk olarak 2002 yılının bahar ve yaz aylarında, bazı illerimizin kırsal kesiminde yaşayan insanlarda ortaya çıkan hastalığın 2003 yılının Ağustos ayında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi denilen zoonotik bir hastalık olduğu anlaşılmıştır. Etken virus olup, kenelerle insanlara bulaştırılmaktadır. Hastalık, kenelerin ısırması yanında, enfekte hayvan veya hasta insanların kanı, dokusu ve vücut sıvılarına temas sonucunda da bulaşabilmektedir.
Halk Sağlığı Kurumumuzun verilerine göre, Adıyaman’da 2014 ve 2015 yıllarında kene tutulmasının görüldüğü yerleşim yerleri ziyaret edilerek eğitim çalışmaları düzenlendi.
2016 bulaş döneminde 1500 kişiye eğitim için ulaşıldı. Aynı zamanda Toplum Sağlığı Merkezleri tarafından il genelinde Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde merkez ve taşra okullarının tamamını kapsayacak şekilde eğitim çalışmaları devam etmektedir” diye konuştu.
Dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili ise Kutlu, “Kenelerin insanlara tutunması engellenmelidir. Bunun için tarla, bağ, bahçe ve hayvan otlatmaya giderken kenelerin kolay fark edilmesi için açık renkli elbiseler giyilmeli, vücutta açık yer kalmamasına özen gösterilmeli ve pantolon paçaları çorabın içine konulmalıdır. Eve dönüldüğünde ise kollar, bacaklar, gövde, diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dahil vücudun her tarafı ve elbiseler iyice kontrol edilerek kene olup olmadığına bakılmalıdır. Çocukların vücudu ve elbiseleri de anne babalan tarafından mutlaka kontrol edilmelidir.
Hayvanların üstündeki kenelere çıplak elle dokunulmamalıdır. Veteriner hekime danışılarak hayvanlar keneye karşı uygun şekilde ilaçlanmalı ve böylelikle kenelerin çoğalması engellenmelidir.
Kene tutunması halinde çıplak elle dokunmadan bir kene kartı, eldiven, kağıt mendil, bez, naylon poşet veya yaprak ile vakit geçirilmeden, kene ezilmeden, patlatılmadan hemen çıkarılmalı ve çıkartılan yer tentürdiyot ile temizlenmelidir. Kene çıkarılırken kenenin başı deri içinde kalsa bile hastalık açısından bilinen bir risk oluşturmamaktadır. Kene çıkarılamıyorsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna giderek çıkartılması sağlanmalıdır. Keneye asla çıplak elle dokunulmamalı ve asla çıplak elle çıkarılmamalıdır. Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar az olur” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Mustafa Kutlu, “Keneler tarafından taşınan bir virüsle insanlara bulaşan ve kişilerde ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, bulantı kusma, ishal gibi belirtilerle başlayan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ağır vakalarda ölümle sonuçlanmaktadır.
Ülkemizde ilk olarak 2002 yılının bahar ve yaz aylarında, bazı illerimizin kırsal kesiminde yaşayan insanlarda ortaya çıkan hastalığın 2003 yılının Ağustos ayında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi denilen zoonotik bir hastalık olduğu anlaşılmıştır. Etken virus olup, kenelerle insanlara bulaştırılmaktadır. Hastalık, kenelerin ısırması yanında, enfekte hayvan veya hasta insanların kanı, dokusu ve vücut sıvılarına temas sonucunda da bulaşabilmektedir.
Halk Sağlığı Kurumumuzun verilerine göre, Adıyaman’da 2014 ve 2015 yıllarında kene tutulmasının görüldüğü yerleşim yerleri ziyaret edilerek eğitim çalışmaları düzenlendi.
2016 bulaş döneminde 1500 kişiye eğitim için ulaşıldı. Aynı zamanda Toplum Sağlığı Merkezleri tarafından il genelinde Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde merkez ve taşra okullarının tamamını kapsayacak şekilde eğitim çalışmaları devam etmektedir” diye konuştu.
Dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili ise Kutlu, “Kenelerin insanlara tutunması engellenmelidir. Bunun için tarla, bağ, bahçe ve hayvan otlatmaya giderken kenelerin kolay fark edilmesi için açık renkli elbiseler giyilmeli, vücutta açık yer kalmamasına özen gösterilmeli ve pantolon paçaları çorabın içine konulmalıdır. Eve dönüldüğünde ise kollar, bacaklar, gövde, diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dahil vücudun her tarafı ve elbiseler iyice kontrol edilerek kene olup olmadığına bakılmalıdır. Çocukların vücudu ve elbiseleri de anne babalan tarafından mutlaka kontrol edilmelidir.
Hayvanların üstündeki kenelere çıplak elle dokunulmamalıdır. Veteriner hekime danışılarak hayvanlar keneye karşı uygun şekilde ilaçlanmalı ve böylelikle kenelerin çoğalması engellenmelidir.
Kene tutunması halinde çıplak elle dokunmadan bir kene kartı, eldiven, kağıt mendil, bez, naylon poşet veya yaprak ile vakit geçirilmeden, kene ezilmeden, patlatılmadan hemen çıkarılmalı ve çıkartılan yer tentürdiyot ile temizlenmelidir. Kene çıkarılırken kenenin başı deri içinde kalsa bile hastalık açısından bilinen bir risk oluşturmamaktadır. Kene çıkarılamıyorsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna giderek çıkartılması sağlanmalıdır. Keneye asla çıplak elle dokunulmamalı ve asla çıplak elle çıkarılmamalıdır. Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hastalığa yakalanma riski de o kadar az olur” ifadelerini kullandı.