'Defnederken Anne Ve Babaları Biz Oluyoruz'
Kimsesizlerin toprağa verildiği Doğançay Mezarlığı'nın imamı Altan: 'Küçük masum yavruların cenazeleri geliyor, 3 yaşında, 4 yaşında, hiç kimsesi yok. Ne annesi var, ne babası var, ne yakınları var. Bir tek siz varsınız. İçin için ağlıyorsun, üzülüyorsun' 'Kimsesiz cenazelerini defnederken onların hem anneleri hem babaları hem de akrabaları biz oluyoruz, bizden başka kimseleri olmuyor. Onlar için bolca dua ediyoruz'
EŞBER AYAYDIN - Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Avrupa hayaliyle çıktıkları yolda, Ege Denizi'nde hayatını kaybeden kimliği belirsiz cenazelere, Doğançay Mezarlığı imamları sahip çıkıyor.
Suriye'deki savaş nedeniyle vatanlarını terk etmek zorunda kalan sığınmacıların kimi daha iyi yaşam koşullarına sahip olma umuduyla çıktıkları tehlikeli yolculukta istedikleri ülkeye ulaşmayı başarıyor, kimi ise Ege Denizi'nin sularında hayatını kaybediyor. Denizde ya da sahilde bulunan sığınmacıların cenazeleri, İzmir Adli Tıp Kurumuna getirilerek otopsi işlemleri tamamlanıyor. Burada 15 gün bekletilen cenazelere sahip çıkan olmaması durumunda DNA örnekleri alınarak Karşıyaka ilçesindeki Doğançay Mezarlığı'nda kimsesizler için ayrılan 412 numaraları adaya defnediliyor.
- 'Cenaze zamanı burada hiç kimse olmuyor'
Mezarlığın sorumlu imamı Ahmet Altan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 35 yıldır çeşitli mezarlıklarda imam olarak çalıştığını belirterek son 7 aydır görev yaptığı Doğançay Mezarlığı'nda mesleğinin en zor dönemini geçirdiğini söyledi.
Barış Anıtı'nın yanındaki mezarlığa getirilen kimsesiz cenazelerin yüreklerini biraz daha burktuğunu anlatan Altan, şu ana kadar çoğu çocuk ve kadın 147 kimsesizi defnettiklerini belirtti.
Altan, kimsesiz cenazeleri kendilerinin sahiplendiğini ve onların dini vecibelerini hassas bir şekilde yerine getirdiklerini ifade ederek 'Cenaze zamanı burada hiç kimse olmuyor. Biz tek başımıza onların cenaze namazlarını kılıyoruz, taşıyoruz ve biz onları defnediyoruz. Bazen de mezarlığa gelen vatandaşlar, bizlere namaz sırasında eşlik ediyor.' dedi.
En fazla kimsesiz çocukların cenazelerinden etkilendiklerini dile getiren Altan, o an tarif edilmesi zor duygular yaşadıklarını aktardı.
Altan, görevini yerine getirirken boğazının düğümlendiğine işaret ederek şöyle konuştu:
'Küçük masum yavruların cenazeleri geliyor, 3 yaşında 4 yaşında hiç kimsesi yok. Ne annesi var, ne babası var, ne yakınları var. Bir tek siz varsınız. İçin için ağlıyorsun, üzülüyorsun ama maalesef elden bir şey gelmiyor. Kimsesiz cenazelerini defnederken onların hem anneleri hem babaları hem de akrabaları biz oluyoruz, bizden başka kimseleri olmuyor. Onlar için bolca dua ediyoruz. İnşallah bu olaylar durur, insanlar yurtlarına döner, kendi ülkelerinde yaşarlar.'
Altan, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart'ta kabul edilen mutabakat sonrası mezarlığa cenazenin gelmediğini de kaydetti.
Kaynak: AA
Suriye'deki savaş nedeniyle vatanlarını terk etmek zorunda kalan sığınmacıların kimi daha iyi yaşam koşullarına sahip olma umuduyla çıktıkları tehlikeli yolculukta istedikleri ülkeye ulaşmayı başarıyor, kimi ise Ege Denizi'nin sularında hayatını kaybediyor. Denizde ya da sahilde bulunan sığınmacıların cenazeleri, İzmir Adli Tıp Kurumuna getirilerek otopsi işlemleri tamamlanıyor. Burada 15 gün bekletilen cenazelere sahip çıkan olmaması durumunda DNA örnekleri alınarak Karşıyaka ilçesindeki Doğançay Mezarlığı'nda kimsesizler için ayrılan 412 numaraları adaya defnediliyor.
- 'Cenaze zamanı burada hiç kimse olmuyor'
Mezarlığın sorumlu imamı Ahmet Altan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 35 yıldır çeşitli mezarlıklarda imam olarak çalıştığını belirterek son 7 aydır görev yaptığı Doğançay Mezarlığı'nda mesleğinin en zor dönemini geçirdiğini söyledi.
Barış Anıtı'nın yanındaki mezarlığa getirilen kimsesiz cenazelerin yüreklerini biraz daha burktuğunu anlatan Altan, şu ana kadar çoğu çocuk ve kadın 147 kimsesizi defnettiklerini belirtti.
Altan, kimsesiz cenazeleri kendilerinin sahiplendiğini ve onların dini vecibelerini hassas bir şekilde yerine getirdiklerini ifade ederek 'Cenaze zamanı burada hiç kimse olmuyor. Biz tek başımıza onların cenaze namazlarını kılıyoruz, taşıyoruz ve biz onları defnediyoruz. Bazen de mezarlığa gelen vatandaşlar, bizlere namaz sırasında eşlik ediyor.' dedi.
En fazla kimsesiz çocukların cenazelerinden etkilendiklerini dile getiren Altan, o an tarif edilmesi zor duygular yaşadıklarını aktardı.
Altan, görevini yerine getirirken boğazının düğümlendiğine işaret ederek şöyle konuştu:
'Küçük masum yavruların cenazeleri geliyor, 3 yaşında 4 yaşında hiç kimsesi yok. Ne annesi var, ne babası var, ne yakınları var. Bir tek siz varsınız. İçin için ağlıyorsun, üzülüyorsun ama maalesef elden bir şey gelmiyor. Kimsesiz cenazelerini defnederken onların hem anneleri hem babaları hem de akrabaları biz oluyoruz, bizden başka kimseleri olmuyor. Onlar için bolca dua ediyoruz. İnşallah bu olaylar durur, insanlar yurtlarına döner, kendi ülkelerinde yaşarlar.'
Altan, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart'ta kabul edilen mutabakat sonrası mezarlığa cenazenin gelmediğini de kaydetti.