'Hollywood, Para Makinesi Ve Erkekler Dünyası'

Filistinli yönetmen ve senarist Masri: 'Hollywood kapalı bir dünya. Sadece benim için değil bağımsız film yönetmenleri için de çok zor' 'Ben öğrenciyken, filmleri oldukça etkili olan bir yönetmen vardı; Yılmaz Güney. Okulda, onun filmleri üzerine çalışmıştık' 'Filistin belki de bu yüz yılda dünyada işgal altında kalan son bir kaç ülkeden biri. Ben bir yönetmen olarak insani açıdan bu konulara dikkat çekebileceğimi düşünüyorum'

Belgeselleriyle tanınan Filistinli yönetmen ve senarist Mai Masri, 'Hollywood kapalı bir dünya. Sadece benim için değil bağımsız film yönetmenleri için de çok zor' dedi.

Son filmi '3000 Gece'yle 35. İstanbul Film Festivali'nin 'Sinemada İnsan Hakları' yarışmasında yer alan Masri, İstanbul'daki festivale katılmanın harika olduğunu söyleyerek, 'Filmimin şimdiye kadar 2 gösterimi yapıldı ve iki gösterim de harikaydı. İzleyicilerin ilgisi de çok güzeldi. Gösterim sonrası oldukça ilginç sorular geldi. Şehir de muhteşem. İstanbul gerçekten çok güzel ve burada kendimi evimde hissediyorum.' ifadelerini kullandı.

Ödüllü yönetmen, izleyenlerin filmin duygusunu hissettiklerini ve bunun da izleyici üzerinde bir etki bıraktığına dikkati çekti.

Gösterildiği günden bu yana katıldığı tüm festivallerde büyük ilgi gören filmine ilişkin Masri, şunları aktardı:

'Yıllar önce tanıştığım, İsrail hapishanesinde kalan ve çocuğunu parmaklıklar ardında, diğer mahkumlarla birlikte büyütmek zorunda kalan Filistinli bir kadının gerçek hikayesinden ilham aldım. Bu hikayenin film olması gerektiğini hissettim ve ceza evinde kalan diğer kadın mahkumlarla da röportajlar yaptım. Film, bir anneyle parmaklıklar arkasındaki çocuğu arasındaki ilişkiye ve dünyayı hiç görmemiş çocuğu için neler yaptığına odaklanıyor. Filistinli anne ile yanındaki kadınların direnişi ve dayanışmalarını ele alıyor. Filmi, o kadının kişisel ve insani hikayesi üzerine kurdum.'

- 'Amacım ödül değil'

Masri, festivalde ödül beklentisi olmadığının altını çizerek, '(Ödül) iyi olurdu ama buna takılmıyorum. Aslında bunu pek düşünmüyorum da. Ben daha çok izleyicileri, şehri, deneyimleri düşünüyorum. Hatta çoğu zaman ödül töreninden önce ayrılıyorum. Çünkü bir beklentim yok. Amacım ödül değil. Ödül alırsam şahane olur ama almazsam da insanların tepkileri benim için ödüldür. Bunun üstüne eklenecek her şey benim için artıdır.' değerlendirmesinde bulundu.

3000 Gece'nin dünya çapında önemli bir çok festivale katıldığına vurgu yapan Masri, 'Filmin galası Toronto Film Festivali'nde yapıldı. Londra Film Festivali'nin ardından Avrupa'da, Hindistan ve Arap ülkelerindeki festivallerde gösterildi. Bugüne kadar 4 ödül aldı. Ayrıca biri Fransa'dan olmak üzere, 2 izleyici ödülü kazandı. Los Angelas'ta ve Cenevre İnsan Hakları Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülleri aldı.' diye konuştu.

Mai Masri, filmlerinin daha çok izleyiciye ulaşmasını istediğinin altını çizerek, şu bilgileri verdi:

'Festivallerde olmak da harika ama amacım daha fazla insanın filmlerimi izleyebilmesi ve daha çok sinema ya da televizyonda gösterilmesi. Çünkü sadece eleştirmenlere, gazetecilere ya da festival takipçilerine değil, tüm insanlara ulaşmayı umursuyorum. Filmlerimi sıradan insanların anlayabileceğini hissediyorum. Filmim, pek çok ülkede gösterime girdi. Arap dünyasında, Filistin, Ürdün, Kuveyt, Mısır, Fransa ve İsveç'te dağıtıcı firmalar var. Umarım, Türkiye'de de bir dağıtım şirketi bulurum.'

- 'Hollywood yönetmenlerinin yaklaşık yüzde 6'sı kadın'

Hollywood sinemasına da değinen Masri, 'Bu film Toronto ve Palm Springs gibi Hollywood'a yakın önemli festivallerde gösterildi. Hollywood kapalı bir dünya. Sadece benim için değil bağımsız film yönetmenleri için de çok zor. Çok az kadın yönetmen var Hollywood'da. Her zaman söylüyorum, Hollywood yönetmenlerinin yaklaşık yüzde 6'sı kadın. Benim ülkemde ise yönetmenlerin sanıyorum yüzde 40'ı kadın. Hollywood, para makinesi ve erkekler dünyası. Bu yüzden oraya girmek çok zor. Filistinli olmak da söylemek zorundayım ki hiç kolay değil.' dedi.

Mai Masri, yeni filmine bir ya da 1,5 sene içinde başlayacağını söyleyerek, yeni projeyi konuşmak için biraz erken olduğunu söyledi.

İzleyicilerinden her zaman yeni fikirler ve ilginç hikayeler geldiğini vurgulayan yönetmen Masri, şöyle devam etti:

'Filmlerim, izleyenlere kendi hikayelerini düşünmeleri için bir nevi ilham veriyor. Çok fazla öneri ya da fikir alıyorum. Hatta bazen kitabı olan yazarlar da kitaplarını filme uyarlayabileceğimi düşünüyor. Hazır senaryoyu filme çekmek daha çabuk olurdu ama o kadar ilginç hikayeler geliyor ki. Ben de her zaman dinliyor ve yeni fikirler ediniyorum. Dünya dönmeye devam ederken, bir odada oturup, yeni bir eser üretemezsiniz. Özellikle de ben belgeselcilikten geldiğim için böyle.'

- 'Yılmaz Güney filmleri çok etkiliydi'

Başarılı yönetmen, Türk sinemasına ilişkin de, '1970'lerin sonu 80'lerin başında San Francisco'da devlet üniversitesinde sinema eğitimi aldım. Ben öğrenciyken, filmleri oldukça etkili olan bir yönetmen vardı; Yılmaz Güney. Okulda, onun filmleri üzerine çalışmıştık' bilgisini verdi.

Filistin'de yaşanan İsrail işgali dolayısıyla, Kudüs gibi tarihi bölgeleri ziyaret edemediğini aktaran Masri, şunları söyledi:

'Biliyorsunuz Filistin işgal altında. Filistin kimliğim olduğu için, benim gibi Filistinliler, Kudüs gibi tarihi bölgelere geçemiyor. Kontrol noktaları ve duvarlar var. Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler için bunlar yasak. Filistin'in tarihinin bir parçası olan yerler işgal altında ve oralar için izin almamız gerekiyor. Dünyanın bunu anlayabilmesi çok zor. Anlayabilmek için gerçekten orada olmanız gerek. Filistin belki de bu yüz yılda dünyada işgal altında kalan son bir kaç ülkeden biri. Ben bir yönetmen olarak insani açıdan bu konulara dikkat çekebileceğimi düşünüyorum. Kendi insanlarımın hikayesini dünyaya anlatmak da benim rolüm.'

35. İstanbul Film Festivali'nin ödül töreni bu akşam yapılacak. Dünya çapında yerli ve yabancı fimler ile yönetmenleri sanatseverlerle buluşturan festival, 17 Nisan'da sona erecek.
Kaynak: AA