Başkan Yılmaz'dan Külliye Müjdesi

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Samsun’da düzenlediği sempozyumda konuşan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Gülsan Sanayi Sitesi’nde 35 bin metrekare alanda büyük bir külliye yapacaklarını söyledi.

Başkan Yılmaz'dan Külliye Müjdesi
Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği ’Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet’ adlı sempozyum Samsun’da başladı.

Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma; Samsun Valisi İbrahim Şahin, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, İlkadım Kaymakamı Turan Atlamaz, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Din Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yaşar Yiğit, Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, Samsun İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, din görevlileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Sempozyum konuşmacıları ise ’İlahi Dinlerde Tevhid ve Vahdet Anlayışı’ konusunda Ondokuz Mayıs Üniversıtesi’nden (OMÜ) Prof. Dr. Mahmut Aydın, ’Tevhid İnancı ve Vahdet Anlayışının Kur’an’daki Temelleri’ Konusunda İstanbul Üniiversitesi’nden Prof. Dr. Bilal Gökkır, ’Hz. Peygamberin Öngördüğü Vahdet Bilinci: Mekke’den Medine’ye İnsan ve Toplum Tasavvuru’ Konusunda Ordu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yavuz Ünal, ’İrfan Geleneğinde Tevhid ve Vahdet Anlayış’ konusunda Bozok Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kadir Özköse katıldı.

Din Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yaşar Yiğit ve Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı selamlama konuşmalarında bulundu.

BAŞKAN YILMAZ: "KÜLLİYENİN İÇİNDE ŞEREFİYE CAMİSİ YER ALACAK"

Din hizmetleriyle ilgili birçok konunun tartışılacağı sempozyuma Samsun olarak ev sahipliği yaptıklarını ifade eden Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, "Bunun gurur ve mutluluğunu yaşıyorum. Desteğimizden dolayı İl Müftümüz Veysel Çakı bey bana teşekkür ediyor. Hocama buradan tekrar söylüyorum. Size her şey feda olsun. Tüm imkanlarımız müftülüğümüzün emrindedir hiç tereddüdünüz olmasın. Aslında bu tür toplantıları keşke muhteşem bir Şerefiye Camisi’nin etrafındaki bir külliyede ve o külliyenin etrafında oluşmuş bir kültür tesisinin içinde gerçekleştirseydik diye içinizden geçiyor olabilir. Benim de içimden öyle geçti. Ama hiç merak etmeyin biz bu eksikliği gidereceğiz. Bizim aslında bu eksiklikle ilgili daha önceleri hamlelerimiz oldu. Ancak Şerefiye Camimizi böylesine görkemli bir mabedin merkezi bir yerde olması arayışımızdan dolayı gecikme yaşadık. Yoksa bu eksikliğin farkında olmadığımızdan değil. Ancak Samsunumuzda merkezi alanlarda böyle bir alanı üretme güçlüğümüz var. Zaman içerisinde istişarelerde oluştu ama burada ilk defa açıklıyorum. Gülsan Sanayi Sitesi’ni kaldırıyoruz. Oradaki sanayi esnafımız arzu ettiği bir yere taşınarak faaliyetlerini devam ettirecekler. Gülsan Sanayi Sitesi yaklaşık 130 dönümlük bir alan. O alanın tamamını bu işe ayıracağız. 130 dönümlük alanın içerisinde muhtemelen 35 bin metrekarelik bir külliye büyük bir mabet ve bu mabedin etrafında bir külliyede olması gereken kültür siteleri olacak. Geri kalan kısmı da kent meydanı olarak şehrimize hizmet edecek. Bu külliyeyi inşa etmek hiç bir zaman gözümde büyümüyor. En kısa sürede bütün benliğimizle kilitlenip o işi şehrimizin uğraşı haline getirerek inşallah birlikte bu doğrultuda koşacağız" dedi.

VALİ ŞAHİN: "BİZ DİNE HİZMET EDENLERE HİZMETÇİYİZ"

Kutlu Doğum Haftası’nda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın her yıl farklı bir tema işlediğini belirten Vali İbrahim Şahin, "Bu çok güzel oluyor. Peygamber Efendimizin Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla insanlarımıza dini telkinler yapılıyor. Samsun’da da bu yıl çok değerli çalışmalar oldu. Biz de bu çalışmalara katkı sunmaya çalışıyoruz. Kim dine hizmet ederse Allah diğer kullarını onlara hizmetçi kılar. Biz dine hizmet edenlere hizmetçiyiz. Hiç endişe etmeyin biz hizmet edeceğiz inşallah" şeklinde konuştu.

DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCISI YILMAZ: "AYETLERİ BAĞLAMLARINDAN KOPARIP OKUYORLAR"

Batı’nın mezhep savaşlarını 400 yıl önce geride bıraktığını söyleyen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, "1617-1647 arası batıda mezhep savaşları yıllarıdır. İkinci dünya savaşından sonra birlik arayışları başladı.

Büyük devletler kuruldu. Daha sonra Avrupa Birliği diye koca bir devlet karşımıza çıktı. Ama bize öngürülen Almanya’nın 30 küsür devlet olduğu, İngiltere’nin bir o kadar parçalı yerde bulunduğu dönemlerde tek devlet olan İslam dünyası bu gün 30’un üzerinde devletten oluşan parçalı, mezhep kavgalarıyla, etnik kavgalarla mücadele eden bir yapıya doğru sürüklenmektedir. Bu kavgaların temelinde batılı bir takım düşünce kuruluşlarıyla siyasi kuruluşların yönlendirmelerinin çok etkili olduğunu biliyoruz. Ama bu hiçbir zaman bizim sorumluluğumuzu bir tarafa itmek anlamına gelmemelidir. Çünkü biz bu tuzağa düşüyorsak kendimizi sorgulamalıyız. Bugün bizim oturup düşünme ve durumumuzu yeniden tezekkür etme zamanıdır. Bu gün aynı kaynaktan beslendiğini iddia eden ama vahşet üreten insanlar var. Bunlar muhtelif adlarla tekfir operasyonları yaparak, herkesi tekfir ederek vahşet üretiyorlar. İddiaya göre, okudukları metinler bizim metinlerimiz, Kur’an ve sünnete dayalı bunları okuyorlar. Peki, aynı metinlerden ecdat ve bizler nasıl medeniyet rahmet ürettiyse onlar bugün vahşet üretiyorlar. Çünkü bu gün bu metinleri okuyanlar metinleri bağlamlarından koparıyorlar. Ayetleri bağlamlarından koparıp okuyorlar. Büyük bir operasyonla bütün dünyada yepyeni bir vahşet topluluğu üreten konuma geldiler. İslam’a fobiyi ürettiler. Bu da birilerinin işine geliyor" diye konuştu.

Kaynak: İHA