Sultanahmet'teki Canlı Bomba Saldırısı
Sultanahmet'teki Turizm Şube Müdürlüğüne düzenlenen canlı bomba saldırısıyla ilgili yargılanan iki sanık tahliye edildi.
Sultanahmet'teki Turizm Şube Müdürlüğüne düzenlenen canlı bomba saldırısıyla ilgili yargılanan iki sanık, mevcut delil durumu dikkate alınarak haklarında adli kontrol talebi uygulanması şartıyla tahliye edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklardan Abdula Abdulaev ile Yakup İbragimov ve avukatları katıldı, sanıklar duruşmada tercüman aracılığıyla ifade verdi.
Tutuksuz sanıklardan İbrahim Kürkçü, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak, Khadzhi Chaekaev ise duruşmaya katılarak savunma yaptı.
Tutuklu sanıklardan Abdulaev, 2011 yılında Türkiye'ye geldiğini belirterek, 'Ülkeye girişim ve buradaki bütün işlerim hukuka uygundur. İstanbul'a yerleştim ve burada ticarete uğraşmaya başladım. Kot pantolon alıp satıyordum. Dağıstan'daki aileme yardım için para gönderiyordum. Benim hiçbir örgütle bağlantım ve sabıkam yoktur.' diye konuştu.
İddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanıklardan İbragimov da, 'Benim DAEŞ'le hiçbir bağlantım yoktur. Huzurdaki şahısları ilk defa gördüm.' dedi.
Duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklar ise Sultanahmet'teki canlı bomba saldırısıyla alakalarının bulunmadığını öne sürerek, beraatlerin talep etti.
SEGBİS aracılığıyla savunması alınan Kürkçü de hiçbir örgüte üyeliğinin bulunmadığını iddia ederek, 'Gaziantep'te kısa bir süre taksicilik yaptım. İki kadın benden kendilerini Gaziantep otogarına götürmemi ve burada bana 250 lira vererek bilet almamı istedi. Ben de kendilerine yardımcı oldum. Bunun dışında kişilerle hiçbir alakam yoktur, suçlamayı kabul etmiyorum. O iki kadına yardım etmekle hayatımın en büyük yanlışını yaptım.' diye konuştu.
Müştekilerden polis memuru M.B. bombalama olayında yaralandığına dikkati çekerek, 'Yakın arkadaşımı şehit verdik, iki aylık kızı yetim kaldı. Olayı yapandan, ilgisi olandan şikayetçiyim. Cezalandırılmalarını talep ediyorum. Huzurdaki sanıkların hiçbirini de tanımıyorum' şeklinde konuştu.
Sanık avukatları ise söz alarak, müvekkillerinin DAEŞ terör örgütüyle hiçbir alakalarının bulunmadığını belirterek, beraat talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Abdula Abdulaev ve Yakup İbragimov hakkında, dosyanın kapsamı ve mevcut delil durumunu dikkate, tahliye kararı verdi.
Heyet, sanıklar hakkında duruşmalara bizzat katılma ve adli kontrol hükümleri kapsamında yurtdışına çıkış yasağının uygulanmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Murat Çağlak tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların 'göçmen kaçakçılığı' ve 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından 8 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
İddianamede, saldırıyı gerçekleştiren Diana Ramazanova'nın Türkiye'ye ilk olarak 17 Haziran 2014'te Moskova üzerinden geldiği ve yasal bir çıkışının olmadığı belirtilmişti.
Kaynak: AA
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklardan Abdula Abdulaev ile Yakup İbragimov ve avukatları katıldı, sanıklar duruşmada tercüman aracılığıyla ifade verdi.
Tutuksuz sanıklardan İbrahim Kürkçü, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak, Khadzhi Chaekaev ise duruşmaya katılarak savunma yaptı.
Tutuklu sanıklardan Abdulaev, 2011 yılında Türkiye'ye geldiğini belirterek, 'Ülkeye girişim ve buradaki bütün işlerim hukuka uygundur. İstanbul'a yerleştim ve burada ticarete uğraşmaya başladım. Kot pantolon alıp satıyordum. Dağıstan'daki aileme yardım için para gönderiyordum. Benim hiçbir örgütle bağlantım ve sabıkam yoktur.' diye konuştu.
İddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanıklardan İbragimov da, 'Benim DAEŞ'le hiçbir bağlantım yoktur. Huzurdaki şahısları ilk defa gördüm.' dedi.
Duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklar ise Sultanahmet'teki canlı bomba saldırısıyla alakalarının bulunmadığını öne sürerek, beraatlerin talep etti.
SEGBİS aracılığıyla savunması alınan Kürkçü de hiçbir örgüte üyeliğinin bulunmadığını iddia ederek, 'Gaziantep'te kısa bir süre taksicilik yaptım. İki kadın benden kendilerini Gaziantep otogarına götürmemi ve burada bana 250 lira vererek bilet almamı istedi. Ben de kendilerine yardımcı oldum. Bunun dışında kişilerle hiçbir alakam yoktur, suçlamayı kabul etmiyorum. O iki kadına yardım etmekle hayatımın en büyük yanlışını yaptım.' diye konuştu.
Müştekilerden polis memuru M.B. bombalama olayında yaralandığına dikkati çekerek, 'Yakın arkadaşımı şehit verdik, iki aylık kızı yetim kaldı. Olayı yapandan, ilgisi olandan şikayetçiyim. Cezalandırılmalarını talep ediyorum. Huzurdaki sanıkların hiçbirini de tanımıyorum' şeklinde konuştu.
Sanık avukatları ise söz alarak, müvekkillerinin DAEŞ terör örgütüyle hiçbir alakalarının bulunmadığını belirterek, beraat talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Abdula Abdulaev ve Yakup İbragimov hakkında, dosyanın kapsamı ve mevcut delil durumunu dikkate, tahliye kararı verdi.
Heyet, sanıklar hakkında duruşmalara bizzat katılma ve adli kontrol hükümleri kapsamında yurtdışına çıkış yasağının uygulanmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Murat Çağlak tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların 'göçmen kaçakçılığı' ve 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından 8 yıl ile 18 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
İddianamede, saldırıyı gerçekleştiren Diana Ramazanova'nın Türkiye'ye ilk olarak 17 Haziran 2014'te Moskova üzerinden geldiği ve yasal bir çıkışının olmadığı belirtilmişti.