Ödemiş'te Kutlu Doğum Konferansı
Ödemiş Müftülüğü tarafından düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, “Hz. Peygamberin Hayatında Tevhid ve Vahdet Örnekleri” konulu konferans ile başladı.
Ödemiş Müftülüğünün Kutlu Doğum Haftası kapsamında düzenlediği “Hz. Peygamberin Hayatında Tevhid ve Vahdet Örnekleri” konulu konferansa konuşmacı olarak Ödemiş Müftüsü Sebahattin Kesti katıldı.
Konferansta, Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu, müdürler, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, okul müdürleri, Kur’an Kursu öğreticileri ile öğrencileri, din görevlileri ile Ödemişliler de hazır bulundu. Sunumunu Ödemiş Müftülüğü Şube Müdürü Feyzullah Yılmaz’ın yaptığı program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Gecede konuşan Kaymakam Celil Ateşoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl Kutlu Doğum Haftası programlarında güncel bir tema belirleyerek bir hafta boyunca belirlenen tema çerçevesinde etkinlikler tertip etmektedir. Bugünler, birlik ve beraberliğe daha da çok ihtiyaç duyduğumuz günlerdir. Bu konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.
“TEVHİD, PEYGAMBERLERİN GÖNDERİLİŞ GAYESİDİR”
Müftü Sebahattin Kesti ise şunları ifade etti: “Bugün Müslümanların her zamankinden daha çok tevhid ve vahdete ihtiyacı vardır. Zira Yüce Rabbimiz Müslümanları Enbiya Suresi 92. ayette tek bir ümmet olarak ifade etmiş olmasına rağmen ne yazık ki Müslümanlar, tefrika hastalığına kapıldığı için Rum Suresi 32. ayetin muhtevasına girmeye başlamışlardır. Bu sebeple bugün Müslümanların tevhid inancına dayalı vahdeti gerçekleştirme yolunda gayret sarf etmeleri bir zorunluluktur. Tevhid; İslam’ın en temel ilkesi, Kur’an ve sünnetin ruhu, bütün peygamberlerin gönderiliş gayesidir. İslam’ın tevhid dini oluşu, onu diğer din ve inançlardan ayıran en bariz vasfıdır. Tevhid ilkesinden üç temel esas ortaya çıkar; barış, güven ve birlik. İslam, öncelikle insanların zihin ve gönül dünyalarına Allah’ın birliği ve eşsizliği inancını yerleştirerek, şirk başta olmak üzere onları bölünmüşlük ve parçalanmışlığa sevk eden ve saptıran her türlü yanlış inanç, düşüncelerden arındırır. Tevhid inancı, insanların kalplerine ve akıllarına sadece Allah’ın birliği ve eşsizliği inanç ve düşüncesini yerleştirmekle kalmaz, aynı zamanda kainatın tüm farklılık ve çeşitliliğine rağmen mükemmel bir uyum içinde bir ve bütün olarak nasıl var edildiğine ve işleyişine dikkatleri çeker."
“VAHDET KARDEŞLİK, DOSTLUK, SEVGİDİR”
Kesti şöyle devam etti: “Vahdet; kardeşlik, dostluk, sevgi, yardımlaşma ve dayanışmadır. Birlikte yaşama, paylaşma, ortak değerlere sahip olma ve ortak ideallere yönelmedir. Tevhidin sancağı altında toplanma, Allah’ın dini yolunda her türlü dünyevi menfaati bir kenara bırakmadır. İslam dünyasında yaşanan acıları ortak, dertleri ortak ve duaları ortak kılmaktır. Müslüman kanının dökülmesini önlemekten daha değerli bir stratejinin, Müslümanların parçalara ayrılmasını engellemekten daha önemli bir siyasetin olmadığını bilmektir. İslam ümmetinin inşa ettiği mümtaz medeniyetlerin, bu medeniyetlerin ortaya koyduğu büyük tecrübelerin farkında olmaktır. Unutulmamalıdır ki; yeryüzündeki bütün muhtaçlara, bütün mazlumlara, bütün insanlığa huzur ve saadet getirecek yegane nizam İslam’dadır, imandadır, İslam’ın tevhid ve vahdet anlayışındadır. Müslümanların vahdetini, uhuvvetini ve maslahatını ön planda tutmak ve bu uğurda her türlü riski alarak hakkı, hakikati, adaleti ve ahlakı savunmak İslam dünyasındaki bütün alimlerin ve entelektüellerin en başta gelen vazifesidir.”
Konferans din görevlilerinin ilahi dinletisi ile devam etti. Gecenin sonunda lise, orta, ilkokullar ve Kur’an kursları arası yapılan şiir, kompozisyon, makale yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.
Kaynak: İHA
Konferansta, Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu, müdürler, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, okul müdürleri, Kur’an Kursu öğreticileri ile öğrencileri, din görevlileri ile Ödemişliler de hazır bulundu. Sunumunu Ödemiş Müftülüğü Şube Müdürü Feyzullah Yılmaz’ın yaptığı program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Gecede konuşan Kaymakam Celil Ateşoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl Kutlu Doğum Haftası programlarında güncel bir tema belirleyerek bir hafta boyunca belirlenen tema çerçevesinde etkinlikler tertip etmektedir. Bugünler, birlik ve beraberliğe daha da çok ihtiyaç duyduğumuz günlerdir. Bu konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.
“TEVHİD, PEYGAMBERLERİN GÖNDERİLİŞ GAYESİDİR”
Müftü Sebahattin Kesti ise şunları ifade etti: “Bugün Müslümanların her zamankinden daha çok tevhid ve vahdete ihtiyacı vardır. Zira Yüce Rabbimiz Müslümanları Enbiya Suresi 92. ayette tek bir ümmet olarak ifade etmiş olmasına rağmen ne yazık ki Müslümanlar, tefrika hastalığına kapıldığı için Rum Suresi 32. ayetin muhtevasına girmeye başlamışlardır. Bu sebeple bugün Müslümanların tevhid inancına dayalı vahdeti gerçekleştirme yolunda gayret sarf etmeleri bir zorunluluktur. Tevhid; İslam’ın en temel ilkesi, Kur’an ve sünnetin ruhu, bütün peygamberlerin gönderiliş gayesidir. İslam’ın tevhid dini oluşu, onu diğer din ve inançlardan ayıran en bariz vasfıdır. Tevhid ilkesinden üç temel esas ortaya çıkar; barış, güven ve birlik. İslam, öncelikle insanların zihin ve gönül dünyalarına Allah’ın birliği ve eşsizliği inancını yerleştirerek, şirk başta olmak üzere onları bölünmüşlük ve parçalanmışlığa sevk eden ve saptıran her türlü yanlış inanç, düşüncelerden arındırır. Tevhid inancı, insanların kalplerine ve akıllarına sadece Allah’ın birliği ve eşsizliği inanç ve düşüncesini yerleştirmekle kalmaz, aynı zamanda kainatın tüm farklılık ve çeşitliliğine rağmen mükemmel bir uyum içinde bir ve bütün olarak nasıl var edildiğine ve işleyişine dikkatleri çeker."
“VAHDET KARDEŞLİK, DOSTLUK, SEVGİDİR”
Kesti şöyle devam etti: “Vahdet; kardeşlik, dostluk, sevgi, yardımlaşma ve dayanışmadır. Birlikte yaşama, paylaşma, ortak değerlere sahip olma ve ortak ideallere yönelmedir. Tevhidin sancağı altında toplanma, Allah’ın dini yolunda her türlü dünyevi menfaati bir kenara bırakmadır. İslam dünyasında yaşanan acıları ortak, dertleri ortak ve duaları ortak kılmaktır. Müslüman kanının dökülmesini önlemekten daha değerli bir stratejinin, Müslümanların parçalara ayrılmasını engellemekten daha önemli bir siyasetin olmadığını bilmektir. İslam ümmetinin inşa ettiği mümtaz medeniyetlerin, bu medeniyetlerin ortaya koyduğu büyük tecrübelerin farkında olmaktır. Unutulmamalıdır ki; yeryüzündeki bütün muhtaçlara, bütün mazlumlara, bütün insanlığa huzur ve saadet getirecek yegane nizam İslam’dadır, imandadır, İslam’ın tevhid ve vahdet anlayışındadır. Müslümanların vahdetini, uhuvvetini ve maslahatını ön planda tutmak ve bu uğurda her türlü riski alarak hakkı, hakikati, adaleti ve ahlakı savunmak İslam dünyasındaki bütün alimlerin ve entelektüellerin en başta gelen vazifesidir.”
Konferans din görevlilerinin ilahi dinletisi ile devam etti. Gecenin sonunda lise, orta, ilkokullar ve Kur’an kursları arası yapılan şiir, kompozisyon, makale yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.