Mehmet Görmez'den ABD'de Üç Dilden Hutbe
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ABD Diyanet Merkezi’nde Türkçe, İngilizce, Arapça olarak okuduğu hutbesinde, “Bizim inancımızdan olduğunu ifade eden ancak inancımız reddettiği cinayetleri işleyen insanların yüzünden dolayı asla başınızı önünüze eğmeyiniz. Zira hepimiz biliyoruz ki bugün 3 ilahi dinin neşet ettiği o ilahi topraklarda işlenen hiçbir cinayetin yeryüzüne rahmeti getiren dini mümin İslam ile hiçbir ilişkisi olamaz” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Prof. Dr. Görmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın resmi açılışını yapacağı ABD Diyanet Merkezi’nde hutbe verdi. Görmez, İngilizce, Türkçe ve Arapça verdiği hutbesinde Hz. Adem’e ve ona evlat olmayı başarmış Hz. İnsana bütün insanlığa selam vererek başlayarak, “Kurtuluş gemisinin sahibi Hz. Nuh’a ve o gemide yol almış bütün müminler topluluğuna selam olsun. Peygamberlerin atası Kabe’nin mimarı Hz. İbrahim’e, zürriyetimizin babası Hz. İbrahim’e ve ona evlat olmayı hak etmiş bütün İsmail oğullarına selam olsun. On emrin sahibi Hz. Musa’ya ve onunla birlikte zulme karşı çıkmış bütün müminler topluluğuna, bütün İshak oğullarına selam olsun. Dağdaki vaazın sahibi Hz. İsa’ya ve onunla birlikte dinin rahmet mesajını Roma’nın egemenliğinden kurtarmak için çaba gösteren bütün müminler topluluğuna, bütün Ehli-i kitabına selam olsun. Muhammed Mustafa’ya ve ona ümmet olmayı başarmış bütün müminler topluluğuna, İslam ümmetinin her ferdine selam olsun” dedi.
Görmez, “Maryland’de inşası tamamlanan mabedin içinde Cuma vaktinde dilleri farklı, renkleri farklı, kültürleri farklı ama aynı Allah’a iman etmiş, aynı Rabbe kul olmuş, aynı peygambere Muhammed Mustafa’ya ümmet olmayı başarmış, aynı rahmana secde eden müminler topluluğu olarak bizleri buluşturduğu için sonsuz hamdüsenalar olsun” ifadelerini kullandı.
Amerikan Diyanet Merkezi’nin sadece cami ya da merkez olmadığını ifade eden Mehmet Görmez, tüm Müslümanlar arasındaki kardeşlik duygularını inşa edecek bir merkez olmasını dilediğini ifade etti.
Diyanet Merkezi’ndeki her güzelliğin yer yüzündeki bütün güzelliği ortadan kaldırmak için mücadele edeceğini belirten Görmez, kötülükleri ortadan kaldırmanın yolunun da iyilik yapmak olduğunu bildirdi.
“İNSANOĞLU GÖNÜL DÜNYASINI İMAR ETMEDİKÇE YERYÜZÜNÜ İMAR EDEMEZ”
Görmez hutbesini şu şekilde sürdürdü:
“Hutbemin başında okuduğum ayeti kerimede yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor. Salih peygamberin lisanı ile bizlere hitap ediyor ve bütün insanlığı yaratılış gayesini anlatıyor. Sizi Allah yerden yarattı, Allah sizi topraktan yarattı ve sizden yeryüzünü imar etmenizi istedi. Bugün insanlığın kainatla ilişkisi ikiye ayrılıyor. Yeryüzünü imar edenler yeryüzünü ifsat edenler. Yeryüzünü imar edenler, yeryüzünü tahrip edenler. Yeryüzündeki varlık gayemiz yeryüzünü imar etmektir. Ancak gönüllerini imar edemeyenler, yeryüzünü imar edemezler. İstedikleri kadar binalar yapsınlar, inşaatlar yapsınlar, fabrika bacaları yükselsin insanoğlu gönül dünyasını imar etmedikçe yeryüzünü imar edemez. İnşa etmek başka şeydir. İmar etmek başka şeydir.”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, yeryüzünde yaşayan insanın herkesin gönül dünyasına yönelmesi gerektiğini buradan kin, öfke ve nefreti uzaklaştırması gerektiğini dile getirerek, “Müminin kalbi Allah’ın namazgâhıdır. Çünkü müminin kalbi Rabbe imanın mekanıdır. Önce kalbimizi imar etmeliyiz sonra bütün yeryüzünü imar etmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz bir gün Kabe’yi tavaf eder ederken, Kabe’ye şöyle dedi.
Ey Kabe ne kadar güzelsin. Ne kadar yücesin. Şanın ne kadar yücedir. Nefsin elimde olan Allah’a hamdolsun ki bir mümin saygınlığı hürmeti senden daha büyüktür. Bir başka rivayette, bir müminin kalbi senden daha yücedir. Onun için sevgili peygamberimiz bu hadise her müminle mabet arasında, her müminin kalbi ile Kabe arasında ilişki kurmuş ve Rabbini tanıyan yeryüzünü imar etmeye karar vermiş mümin kalbinin Kabetullah’tan yüce olduğunu ifade etmiştir” ifadelerine yer verdi.
“YARALI BİLİNÇLERİN, ÖLÜMCÜL KİMLİKLERİN İŞLEDİĞİ HİÇBİR CİNAYET İSLAM’A MAL EDİLEMEZ”
ABD’de yaşayan Müslümanlara seslenen Mehmet Görmez, “Öncelikle dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın yüzbinlerce kilometre ötede, on binlerce kilometre ötelerde bizim isimlerimizi taşıyan, bizim inancımızdan olduğunu ifade eden ancak inancımız reddettiği cinayetleri işleyen insanların yüzünden dolayı asla başınızı önünüze eğmeyiniz. Zira hepimiz biliyoruz ki bugün 3 ilahi dinin neşet ettiği o ilahi topraklarda işlenen hiçbir cinayetin yeryüzüne rahmeti getiren dini mümin İslam ile hiçbir ilişkisi olamaz. Hepimiz biliyoruz ki on binlerce kilometre ötelerde cinayet şebekelerinin işlediği suçlar hiç bir zaman kerim kitaba, Muhammed Mustafa’ya mal edilemez. Nasıl ki ortaçağlar Hz. İsa’nın getirdiği rahmet mesajından nice haçlı seferleri düzenlendiyse ve o haçlı seferlerinin hiçbirisi asla Hz. İsa’ya mal edilemezse, nasıl ki ortaçağlarda yüzyıl savaşlarında otuz yıl savaşlarında Avrupa’da yaşayan insanların yarısı yarısını katlettiği zaman o katillerin hiçbirisinin Hz. İsa ile Hz. Musa ile ilahi dinler ile, ilahi kitaplar ile ilişkisi kurulamazsa aynı şekilde bugün küresel güçlerin çatışma alanı haline getirdikten sonra istibdadın ve zulmün, işgallerin ve sömürgelerin gölgesinde yaralı bilinçlerin, ölümcül kimliklerin işlediği hiçbir cinayetin yeryüzüne rahmet getiren, yeryüzüne merhamet getiren, yeryüzüne barış getiren, İslam’ın selam olduğunu ilan eden, imanın iman olduğunu yeryüzüne haykıran, tevdidin vahdet olduğunu insanlığa bildiren dini mümini İslam’a onun kitabı Kur’an’a, onun peygamberi Muhammed Mustafa’ya mal edilemez. Onun için nerede yaşıyorsanız yaşayın başını önünüze eğmeyin” ifadelerini kullandı.
Görmez, “Coğrafyamızda ortaya çıkan kaos dönemlerinde ortaya çıkan, şiddet üreten teolojileri yanlış din anlayışlarını mevzu hur din akımlarının ortaya çıkardığı din anlayışlarını kendi evlerinize, ülkenize, çocuklarınıza asla taşımayınız” dedi.
Kaynak: İHA
Görmez, “Maryland’de inşası tamamlanan mabedin içinde Cuma vaktinde dilleri farklı, renkleri farklı, kültürleri farklı ama aynı Allah’a iman etmiş, aynı Rabbe kul olmuş, aynı peygambere Muhammed Mustafa’ya ümmet olmayı başarmış, aynı rahmana secde eden müminler topluluğu olarak bizleri buluşturduğu için sonsuz hamdüsenalar olsun” ifadelerini kullandı.
Amerikan Diyanet Merkezi’nin sadece cami ya da merkez olmadığını ifade eden Mehmet Görmez, tüm Müslümanlar arasındaki kardeşlik duygularını inşa edecek bir merkez olmasını dilediğini ifade etti.
Diyanet Merkezi’ndeki her güzelliğin yer yüzündeki bütün güzelliği ortadan kaldırmak için mücadele edeceğini belirten Görmez, kötülükleri ortadan kaldırmanın yolunun da iyilik yapmak olduğunu bildirdi.
“İNSANOĞLU GÖNÜL DÜNYASINI İMAR ETMEDİKÇE YERYÜZÜNÜ İMAR EDEMEZ”
Görmez hutbesini şu şekilde sürdürdü:
“Hutbemin başında okuduğum ayeti kerimede yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor. Salih peygamberin lisanı ile bizlere hitap ediyor ve bütün insanlığı yaratılış gayesini anlatıyor. Sizi Allah yerden yarattı, Allah sizi topraktan yarattı ve sizden yeryüzünü imar etmenizi istedi. Bugün insanlığın kainatla ilişkisi ikiye ayrılıyor. Yeryüzünü imar edenler yeryüzünü ifsat edenler. Yeryüzünü imar edenler, yeryüzünü tahrip edenler. Yeryüzündeki varlık gayemiz yeryüzünü imar etmektir. Ancak gönüllerini imar edemeyenler, yeryüzünü imar edemezler. İstedikleri kadar binalar yapsınlar, inşaatlar yapsınlar, fabrika bacaları yükselsin insanoğlu gönül dünyasını imar etmedikçe yeryüzünü imar edemez. İnşa etmek başka şeydir. İmar etmek başka şeydir.”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, yeryüzünde yaşayan insanın herkesin gönül dünyasına yönelmesi gerektiğini buradan kin, öfke ve nefreti uzaklaştırması gerektiğini dile getirerek, “Müminin kalbi Allah’ın namazgâhıdır. Çünkü müminin kalbi Rabbe imanın mekanıdır. Önce kalbimizi imar etmeliyiz sonra bütün yeryüzünü imar etmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz bir gün Kabe’yi tavaf eder ederken, Kabe’ye şöyle dedi.
Ey Kabe ne kadar güzelsin. Ne kadar yücesin. Şanın ne kadar yücedir. Nefsin elimde olan Allah’a hamdolsun ki bir mümin saygınlığı hürmeti senden daha büyüktür. Bir başka rivayette, bir müminin kalbi senden daha yücedir. Onun için sevgili peygamberimiz bu hadise her müminle mabet arasında, her müminin kalbi ile Kabe arasında ilişki kurmuş ve Rabbini tanıyan yeryüzünü imar etmeye karar vermiş mümin kalbinin Kabetullah’tan yüce olduğunu ifade etmiştir” ifadelerine yer verdi.
“YARALI BİLİNÇLERİN, ÖLÜMCÜL KİMLİKLERİN İŞLEDİĞİ HİÇBİR CİNAYET İSLAM’A MAL EDİLEMEZ”
ABD’de yaşayan Müslümanlara seslenen Mehmet Görmez, “Öncelikle dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın yüzbinlerce kilometre ötede, on binlerce kilometre ötelerde bizim isimlerimizi taşıyan, bizim inancımızdan olduğunu ifade eden ancak inancımız reddettiği cinayetleri işleyen insanların yüzünden dolayı asla başınızı önünüze eğmeyiniz. Zira hepimiz biliyoruz ki bugün 3 ilahi dinin neşet ettiği o ilahi topraklarda işlenen hiçbir cinayetin yeryüzüne rahmeti getiren dini mümin İslam ile hiçbir ilişkisi olamaz. Hepimiz biliyoruz ki on binlerce kilometre ötelerde cinayet şebekelerinin işlediği suçlar hiç bir zaman kerim kitaba, Muhammed Mustafa’ya mal edilemez. Nasıl ki ortaçağlar Hz. İsa’nın getirdiği rahmet mesajından nice haçlı seferleri düzenlendiyse ve o haçlı seferlerinin hiçbirisi asla Hz. İsa’ya mal edilemezse, nasıl ki ortaçağlarda yüzyıl savaşlarında otuz yıl savaşlarında Avrupa’da yaşayan insanların yarısı yarısını katlettiği zaman o katillerin hiçbirisinin Hz. İsa ile Hz. Musa ile ilahi dinler ile, ilahi kitaplar ile ilişkisi kurulamazsa aynı şekilde bugün küresel güçlerin çatışma alanı haline getirdikten sonra istibdadın ve zulmün, işgallerin ve sömürgelerin gölgesinde yaralı bilinçlerin, ölümcül kimliklerin işlediği hiçbir cinayetin yeryüzüne rahmet getiren, yeryüzüne merhamet getiren, yeryüzüne barış getiren, İslam’ın selam olduğunu ilan eden, imanın iman olduğunu yeryüzüne haykıran, tevdidin vahdet olduğunu insanlığa bildiren dini mümini İslam’a onun kitabı Kur’an’a, onun peygamberi Muhammed Mustafa’ya mal edilemez. Onun için nerede yaşıyorsanız yaşayın başını önünüze eğmeyin” ifadelerini kullandı.
Görmez, “Coğrafyamızda ortaya çıkan kaos dönemlerinde ortaya çıkan, şiddet üreten teolojileri yanlış din anlayışlarını mevzu hur din akımlarının ortaya çıkardığı din anlayışlarını kendi evlerinize, ülkenize, çocuklarınıza asla taşımayınız” dedi.