CHP İl Başkanı Tozan'ın Darbedilmesi
CHP Antalya Milletvekili Baykal: 'İktidar bir an önce bu olay karşısında net bir tavır takınmalıdır. Mahalli bir olay değildir, Türkiye çapında bir örgütlenmedir'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Deniz Baykal, partisinin Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan'ın darbedilmesine ilişkin, 'İktidar bir an önce bu olay karşısında net bir tavır takınmalıdır. Mahalli bir olay değildir, Türkiye çapında bir örgütlenmedir.' dedi.
Baykal, parti binasında Tozan'ı ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini sundu.
Deniz Baykal, yaşanan darp olayını, ''bir adli zabıta vakası, sıradan bir asayiş olayı, kendini bilmez birilerinin birilerine karşı yaptığı yanlış bir iş'' gibi anlamanın yapılabilecek büyük bir hata olduğunu söyledi.
Olayın kişiler arasında bir ''tartışma, sürtüşme'' olmadığını savunan Baykal, şöyle konuştu:
'Ülkemizde çok uzun süreden beri gergin ve kutuplaşmış siyasi bir hayat var. Bu siyasi hayatın altında demokrasinin temel ilkelerinin, hukukun, yargının bağımsız, tarafsız ve etkin bir şekilde işlemediği kanaati, ana neden olarak yatıyor. Şimdi böyle bir tablonun içerisindeyiz, bu tartışmaları yapıyoruz. Meşru bir siyasi partinin, ülkenin ana muhalefet partisinin görev yapan bir il başkanına karşı bir örgütün mensuplarının resmen yol kesip arabasından inmek zorunda bırakarak darbetmeleri ve yaptıkları marifeti de iftihar edercesine videoya çekerek 15 dakika sonra sosyal medyaya intikal ettirmeleri herhalde bir büyük meydan okumadır. Bu, Türkiye’nin hukuk düzenine, yargı ve adalet sistemine bir meydan okumadır. Bu kişisel bir sapkınlık değil, örgütlü planlı bir uygulamadır.'
Tozan'ın darbedilmesinin kimsenin görmezden gelemeyeceği bir olay olduğunu vurgulayan Baykal, şöyle devam etti:
'Herkes aklını başına alsın. Bunu görmemezlikten gelme hakkına hiç kimse sahip değildir. Bunun sorumlusu da bunu yapanlar değil, onların bir teşkilat olarak ortaya çıkmalarına, sağa sola saldırmalarına göz yuman, varlıklarını sürdürmelerine itiraz etmeyen yetkili sorumlu, hukuku uygulamakla görevli çevrelerdir. İktidar bir an önce bu olay karşısında net bir tavır takınmalıdır. Mahalli bir olay değildir. Türkiye çapında bir örgütlenmedir. Bu, Türkiyeyi birbiriyle çatıştırmaya davetiye çıkarmaktır. Çok ağır vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Bunu etkisiz kılmak için toplumun bir an önce ayağa kalkması, büyük bir dayanışma içine girmemiz lazım. Yapanların, yaptıklarına pişman olmasını sağlamak lazım. Aynı şekilde cevap vererek değil, yapanların toplumun tepkisini çektiklerini, nefretini kazandıklarını onlara göstererek caydırmak lazım.'
Kaynak: AA
Baykal, parti binasında Tozan'ı ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini sundu.
Deniz Baykal, yaşanan darp olayını, ''bir adli zabıta vakası, sıradan bir asayiş olayı, kendini bilmez birilerinin birilerine karşı yaptığı yanlış bir iş'' gibi anlamanın yapılabilecek büyük bir hata olduğunu söyledi.
Olayın kişiler arasında bir ''tartışma, sürtüşme'' olmadığını savunan Baykal, şöyle konuştu:
'Ülkemizde çok uzun süreden beri gergin ve kutuplaşmış siyasi bir hayat var. Bu siyasi hayatın altında demokrasinin temel ilkelerinin, hukukun, yargının bağımsız, tarafsız ve etkin bir şekilde işlemediği kanaati, ana neden olarak yatıyor. Şimdi böyle bir tablonun içerisindeyiz, bu tartışmaları yapıyoruz. Meşru bir siyasi partinin, ülkenin ana muhalefet partisinin görev yapan bir il başkanına karşı bir örgütün mensuplarının resmen yol kesip arabasından inmek zorunda bırakarak darbetmeleri ve yaptıkları marifeti de iftihar edercesine videoya çekerek 15 dakika sonra sosyal medyaya intikal ettirmeleri herhalde bir büyük meydan okumadır. Bu, Türkiye’nin hukuk düzenine, yargı ve adalet sistemine bir meydan okumadır. Bu kişisel bir sapkınlık değil, örgütlü planlı bir uygulamadır.'
Tozan'ın darbedilmesinin kimsenin görmezden gelemeyeceği bir olay olduğunu vurgulayan Baykal, şöyle devam etti:
'Herkes aklını başına alsın. Bunu görmemezlikten gelme hakkına hiç kimse sahip değildir. Bunun sorumlusu da bunu yapanlar değil, onların bir teşkilat olarak ortaya çıkmalarına, sağa sola saldırmalarına göz yuman, varlıklarını sürdürmelerine itiraz etmeyen yetkili sorumlu, hukuku uygulamakla görevli çevrelerdir. İktidar bir an önce bu olay karşısında net bir tavır takınmalıdır. Mahalli bir olay değildir. Türkiye çapında bir örgütlenmedir. Bu, Türkiyeyi birbiriyle çatıştırmaya davetiye çıkarmaktır. Çok ağır vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Bunu etkisiz kılmak için toplumun bir an önce ayağa kalkması, büyük bir dayanışma içine girmemiz lazım. Yapanların, yaptıklarına pişman olmasını sağlamak lazım. Aynı şekilde cevap vererek değil, yapanların toplumun tepkisini çektiklerini, nefretini kazandıklarını onlara göstererek caydırmak lazım.'