52. Kütüphaneler Haftası
Sanatçı İzzet Günay, kitap koleksiyonunu Yeditepe Üniversitesi kütüphanesine bağışladı.
Sinema sanatçısı İzzet Günay, 52. Kütüphaneler Haftası kapsamında, İstanbul ve antika ağırlıklı, sanat ve tarih kitaplarından oluşan bin parçalık koleksiyonunu Yeditepe Üniversitesi'ne bağışladı.
Yeditepe Üniversitesi'nin Ataşehir'de bulunan yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte AA muhabirine açıklama yapan sinema oyuncusu Günay, bağışladığı koleksiyonu zamanla oluşturduğunu belirterek, 'Her konuya meraklıyım. Bir konu ilgimi çektiğinde hemen ona başlıyorum. Araştırıp inceliyorum. İncelediğiniz zaman, merakınızın olduğu nokta size kafi gelmiyor. Daha çok çalışıyorsunuz. Koleksiyonculukta 'zirve' vardır. O zirveye hiçbir zaman ulaşamazsınız. Zirve bir yerde var zannedersiniz ama bilginiz arttıkça zirve de tırmanır. Yaklaşmak vardır ama bir sonla bitirmek mümkün değildir.' dedi.
Koleksiyonunun Yeditepe Üniversitesi kütüphanesinde yer almasından dolayı çok mutlu olduğunu aktaran Günay, şunları söyledi:
'En son elimde kalan en iyi kitaplardı bunlar. Gençler de faydalansın istedim. Artık bizim göz gezdirme devrimiz bitti. Başkaları göz gezdirsin. Kitap, benim hayatımın büyük bir bölümünü kapsıyor. Kitap deyince hep heyecanlanırım. Kitap bir uygarlıktır ve medeniyet ölçüsüdür. Hayatımda en sevdiğim nesnelerden biridir. Ben kitabı elime alınca önce koklarım, sonra okşarım, ondan sonra kitabı açarım. Her kitap bir adam daha eder. Kitap insanın en yakın ve ihanet etmeyen dostudur.'
- 'Her kitap bir seyahate çıkmak ve bir macera'
Kitap okunan bir evde yetiştiğine vurgu yapan oyuncu, 'Bütün kitapları okumak mümkün olmadığı için 'Çok okumak' pozitif bir söz değil. Seçerek ve kaliteli kitap okumayı öğrenmek lazım. Kitaptan çıkaracak, hayata paralel dersler bulmak önemli. Analiz etmek ve sonra bir senteze ulaşmak gerekir. Her kitap bir seyahate çıkmak ve bir macera. İnsanları tanıyorsunuz ve gitmediğiniz ülkeleri görüyorsunuz. Oradaki kişilikler, kişiler, yaşam biçimleri insana çok şey öğretiyor. Hayatın neresinde olduğunuzu anlıyorsunuz. İyiyi aramaya çıkıyorsunuz' ifadelerini kullandı.
Günay, okumaya çok küçük yaşta başladığına dikkati çekerek, 'Dünyada kesin ve süresiz mutluluk yoktur. Zaman zaman mutluluklar vardır. O mutlulukları yakalayıp onlardan en ileri derecede faydalanmanın yollarını aramak lazım. Ufak mutluluklar gününüzü cilalar. Şimdiki gençler böyle kütüphanelerde çalışabildikleri için çok şanslı. Hayat çok uzun ve bilgi sonsuz. Ben bütün kitapları okuyabileceğimi sandım ama ömür 300 yıl olsa yine de bitmiyor.' diye konuştu.
İzzet Günay'ın kartpostal arşivinden bir seçkinin de sergilendiği etkinliğe, İstanbul Eğitim ve Kültür (İSTEK) Vakfı Kurucu Başkanı Bedrettin Dalan, İzzet Günay'ın eşi İpek Günay, üniversitenin öğretim görevlileri ve kitapseverler katıldı.
Antika merakı ve pul koleksiyonculuğuyla da bilinen 82 yaşındaki Yeşilçam oyuncusu İzzet Günay'ın yaklaşık bin parçalık koleksiyonu, İstanbul ve antika ağırlıklı, sanat ve tarih kitaplarından oluşuyor.
Kaynak: AA
Yeditepe Üniversitesi'nin Ataşehir'de bulunan yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte AA muhabirine açıklama yapan sinema oyuncusu Günay, bağışladığı koleksiyonu zamanla oluşturduğunu belirterek, 'Her konuya meraklıyım. Bir konu ilgimi çektiğinde hemen ona başlıyorum. Araştırıp inceliyorum. İncelediğiniz zaman, merakınızın olduğu nokta size kafi gelmiyor. Daha çok çalışıyorsunuz. Koleksiyonculukta 'zirve' vardır. O zirveye hiçbir zaman ulaşamazsınız. Zirve bir yerde var zannedersiniz ama bilginiz arttıkça zirve de tırmanır. Yaklaşmak vardır ama bir sonla bitirmek mümkün değildir.' dedi.
Koleksiyonunun Yeditepe Üniversitesi kütüphanesinde yer almasından dolayı çok mutlu olduğunu aktaran Günay, şunları söyledi:
'En son elimde kalan en iyi kitaplardı bunlar. Gençler de faydalansın istedim. Artık bizim göz gezdirme devrimiz bitti. Başkaları göz gezdirsin. Kitap, benim hayatımın büyük bir bölümünü kapsıyor. Kitap deyince hep heyecanlanırım. Kitap bir uygarlıktır ve medeniyet ölçüsüdür. Hayatımda en sevdiğim nesnelerden biridir. Ben kitabı elime alınca önce koklarım, sonra okşarım, ondan sonra kitabı açarım. Her kitap bir adam daha eder. Kitap insanın en yakın ve ihanet etmeyen dostudur.'
- 'Her kitap bir seyahate çıkmak ve bir macera'
Kitap okunan bir evde yetiştiğine vurgu yapan oyuncu, 'Bütün kitapları okumak mümkün olmadığı için 'Çok okumak' pozitif bir söz değil. Seçerek ve kaliteli kitap okumayı öğrenmek lazım. Kitaptan çıkaracak, hayata paralel dersler bulmak önemli. Analiz etmek ve sonra bir senteze ulaşmak gerekir. Her kitap bir seyahate çıkmak ve bir macera. İnsanları tanıyorsunuz ve gitmediğiniz ülkeleri görüyorsunuz. Oradaki kişilikler, kişiler, yaşam biçimleri insana çok şey öğretiyor. Hayatın neresinde olduğunuzu anlıyorsunuz. İyiyi aramaya çıkıyorsunuz' ifadelerini kullandı.
Günay, okumaya çok küçük yaşta başladığına dikkati çekerek, 'Dünyada kesin ve süresiz mutluluk yoktur. Zaman zaman mutluluklar vardır. O mutlulukları yakalayıp onlardan en ileri derecede faydalanmanın yollarını aramak lazım. Ufak mutluluklar gününüzü cilalar. Şimdiki gençler böyle kütüphanelerde çalışabildikleri için çok şanslı. Hayat çok uzun ve bilgi sonsuz. Ben bütün kitapları okuyabileceğimi sandım ama ömür 300 yıl olsa yine de bitmiyor.' diye konuştu.
İzzet Günay'ın kartpostal arşivinden bir seçkinin de sergilendiği etkinliğe, İstanbul Eğitim ve Kültür (İSTEK) Vakfı Kurucu Başkanı Bedrettin Dalan, İzzet Günay'ın eşi İpek Günay, üniversitenin öğretim görevlileri ve kitapseverler katıldı.
Antika merakı ve pul koleksiyonculuğuyla da bilinen 82 yaşındaki Yeşilçam oyuncusu İzzet Günay'ın yaklaşık bin parçalık koleksiyonu, İstanbul ve antika ağırlıklı, sanat ve tarih kitaplarından oluşuyor.