CHP Grup Başkanvekili Gök Açıklaması
'Sayın Meclis Başkanı'nın Genel Başkan'ımıza göndermiş olduğu 26 Şubat 2016 tarihli yazıya az önce cevap verdik ve Genel Başkan'ımızın cevabına ilişkin mektubunu, Sayın Meclis Başkanı'na az önce takdim ettik' '200 yıllık siyasal birikimimizi yok sayarak parlamenter sistemden kopuşu öngören ve kişisel arzu etrafında şekillenen patronlu başkanlık sistemine kapı açan bir çalışmanın parçası olmamız düşünülemez' 'Mevcut Anayasa'mızın kurucu ilkeleri temelinde, hukuk devleti yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığını esas alan parlamenter sisteme dayalı bir anayasa yapımına katkı verebileceğimizi, bu doğrultudaki bir mutabakatın, çalışmanın başlangıcında sağlanması halinde bunu ancak yapabileceğimizi ifade etmek isteriz' 'Anayasa Uzlaşma Komisyonuyla eş zamanlı ve irtibatlı çalışması koşuluyla kararlaştırılan darbe hukuku ve onu tahkim eden mevzuatın temizlenmesine ilişkin çalışmanın, ayrı bir komisyon tarafından yürütülmesi ve bu komisyonun da derhal kurulması müzakere edilebilir'.
Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yeni anayasa çalışmaları kapsamında Meclis Başkanı Kahraman'a cevaben yazdığı mektubu, takdim ettiklerini bildirdi.
Mektubun içeriğine ilişkin bilgi veren Gök, şunları kaydetti:
'Daha önce 14 Ocak 2016 tarihli yazımızla ayrıntılı olarak belirttiğimiz gibi CHP olarak mevcut Anayasa'mızın ilk 4 maddesinde ifadesini bulan kurucu ilkelerin korunması, kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ve parlamenter sistem esasına dayalı bir anayasa değişikliği hedefiyle yer alacağımızı bildirmiştik.
Bireysel bir talep doğrultusunda şekillenmiş, kamuoyuna yapılan açıklamalara göre bütün kuvvetleri tek elde toplamayı amaçlayan, hukuk devleti ilkesiyle hiçbir şekilde bağdaşmayan başkanlık sistemi önerilerinin gölgesinde kalmaya asla izin vermeyeceğimizi de kararlılıkla belirtmiştik. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı makamınca başlatılan başkanlık sistemi kampanyası çalışmaları, daha başlangıçta gölgelemeye başlamış ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın özellikle Anayasa Mahkemesinin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin verdiği hak ihlali kararını tanımadığını ifade ederek, yerel mahkemeyi bu karara uymamayı davet tutumu da tartışmanın sadece bir hükümet sistemi değil başka amaçlara doğru evrildiğini göstermiştir. Bu nedenledir ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın tutumu doğrudan doğruya yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve demokrasi tartışmasını doğurmakta, daha işin başından parlamenter sistem ısrarımızın haklılığını anlaşılır kılmaktadır.'
- 'AK Parti ile yürütülecek bir çalışmanın sonuç getirmeyeceği açıktır'
Gök, 24. Dönem'de parlamentoda oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonunda 60 maddelik bir uzlaşmaya varıldığını hatırlatarak, komisyonunun AK Parti'nin başkanlık sistemini dayatması sonucunda çalışmalarını tamamlayamadığını ileri sürdü.
AK Parti dışındaki 3 partinin tercihinin parlamenter sistemden yana olduğunun görüldüğünü ifade eden Gök, 'Bu durumda hükümet sistemi tercihini başkanlık olarak ortaya koyan Adalet ve Kalkınma Partisi ile yürütülecek bir çalışmanın sonuç getirmeyeceği açıktır' diye konuştu.
- 'Başlangıçta uzlaşma sağlanamazsa 60 madde TBMM'ye sevk edilmeli'
Gök, 'Anayasamızın ilk üç maddesinde ifadesini bulan ve dördüncü madde ile koruma altına alınmış olan çerçeve kurucu ilkelerin tartışıldığı, yaklaşık 200 yıllık siyasal birikimimizi yok sayarak parlamenter sistemden kopuşu öngören ve kişisel arzu etrafında şekillenen patronlu başkanlık sistemine kapı açan bir çalışmanın parçası olmamız düşünülemez' ifadesini kullandı.
Böyle bir çalışmanın Türkiye'nin demokrasi ihtiyacına cevap verdiğinin söylenemeyeceğini dile getiren Gök, 'Ancak Anayasa Uzlaşma Komisyonuyla eş zamanlı ve irtibatlı çalışması koşuluyla kararlaştırılan darbe hukuku ve onu tahkim eden mevzuatın temizlenmesine ilişkin çalışmanın ayrı bir komisyon tarafından yürütülmesi ve bu komisyonun da derhal kurulması müzakere edilebilir' diye konuştu.
Bu çerçevede mevcut Anayasa'mızın kurucu ilkeleri temelinde, hukuk devleti yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığını esas alan parlamenter sisteme dayalı bir anayasa yapımına katkı verebileceğimizi, bu doğrultudaki bir mutabakatın, çalışmanın başlangıcında sağlanması halinde bunu ancak yapabileceğimizi ifade etmek isteriz. Eğer bu konuda başlangıçta bir uzlaşma sağlanamamış ise komisyonun 24. dönem Uzlaşma Komisyonunun üzerinde anlaştığı 60 maddeyi, yargıya ilişkin maddeleri de ekleyerek azami bir ay içinde, temel hak ve özgürlükler ile yargı bölümünü değiştiren bir paketi TBMM'ye sevk etmek üzere çalışma yapmasını öneriyoruz.'
- 'Gelecekse bütün suç işleyen milletvekillerinin dosyaları Meclis'e gelmelidir'
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gök, yargıyla ilgili maddelerden neyi kastettiğinin sorusuna, 'En önemli başlığı HSYK'nın yapısı olmak üzere yargı bağımsızlığı. Yargı paketi içinde hangi konular varsa onları da 60 maddeyle beraber, uzlaşabilirsek Meclis'ten bir ay içinde geçirmeyi taahhüt ediyoruz. Bunun dışında patronlu başkanlık sistemine CHP izin vermeyecektir. Böyle bir mutabakatı eğer Sayın Meclis Başkanı başlangıçta sağlıyor ve parlamenter sistem üzerine bir çalışmayı öngörüyorsa ona ayrıca bakacağız' karşılığını verdi.
Gök, dokunulmazlıkların gündeme getirilmesiyle ilgili soruyu yanıtlarken de CHP'nin tavrının hep aynı olduğunu, kürsü dokunulmazlığının dışında tüm dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğini savunduğunu vurguladı.
Hiçbir milletvekilinin suç işleme özgürlüğü olmadığına işaret eden Gök, 'Hangi milletvekilini nasıl seçeceksiniz? Suçu olan tüm milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı dışındaki dokunulmazlıklarını kaldıralım. Adalet ve Kalkınma Partisi sayısal çoğunluğu ile milletvekillerinin Meclis'te dokunulmazlığını kaldırmayı düşünüyorsa yolsuzluk dosyaları ne olacaktır? Zimmetten, rüşvetten dolayı olan suçlar ne olacaktır? Suç, suçtur. Suçun tasnifi olmaz, milletvekili de suç işleyemez. Eğer gelmesi gerekiyorsa bütün suç işleyen milletvekillerinin dosyaları Meclis'e gelmelidir' diye konuştu.
İçtüzük değişikliğine ilişkin soruya da Gök, 'İçtüzük'ten iktidarın anladığı, muhalefetin sesinin kısılmasıdır. Bizim anladığımız ise iktidarın daha fazla denetlenmesi ve hesap vermesidir. Bu konuda da aramızda çok derin görüş ayrılıkları var' dedi.
Gök, muhalefetin Meclis'teki sesinin kısılmasına yol açacak bir İçtüzük değişikliğine izin vermeyeceklerini de söyledi.
Teröristin taziye çadırına giden HDP Milletvekili Tuğba Hezer'e ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eleştirilerinin hatırlatılması ve Hezer'in dokunulmazlığının kalkmasının Meclis gündemine gelmesi durumunda CHP'nin nasıl bir tavır sergileyeceğinin sorulması üzerine Gök, 'Kimsenin milletvekili dokunulmazlığı zırhına bürünerek suç işleme hakkı yoktur. Bizim söylediğimiz, tüm suç işleyen milletvekillerine dönüktür. Suçu işleyen kimse mahkemelerde hesap vermelidir. Dokunulmazlık sadece kürsüyle sınırlı olmalıdır, bu herkes için böyle olmalıdır' yanıtını verdi.