Ulubey Kanyonu'nda Tarih Turizmi Atağı
Uşak'ta 131 metre yükseklikteki cam terasıyla on ayda 100 bine yakın ziyaretçiyi ağırlayan kanyonun tarihi zenginliklerini ortaya çıkarmak amacıyla, Blaundus Antik Kenti'nde kazı çalışması başlatılacak Ulubey Kaymakamı Solmaz: 'Bu tarihi kenti kazılarla gün yüzüne çıkararak, bölgeyi arkeolojik turizmin çekim merkezi haline getirebiliriz'.
AYTUĞ CAN SENCAR - 'Dünyanın en uzun ikinci kanyonu' olarak bilinen ve 131 metre yükseklikteki cam terasıyla son on ayda 100 bine yakın ziyaretçiyi ağırlayan Ulubey Kanyonu'nun tarih turizminde de iddialı hale gelmesi için çalışma yapılacak.
Ulubey Kaymakamı Ahmet Solmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ulubey, Karahallı ve Sivaslı ilçelerinden geçen 76 kilometrelik kanyonun, geçen yıl mayısta tamamlanan cam terasla, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldiğini söyledi.
Burasının ABD'deki Büyük Kanyon'dan sonra 'dünyanın en uzun ikinci kanyonu' olarak bilindiğini anlatan Solmaz, Ulubey Kanyonu'na, terasın hizmete girmesinin ardından on ayda 100 bine yakın ziyaretçinin geldiğini belirtti.
Solmaz, ziyaretçileri bölgede daha fazla tutmak amacıyla bazı yatırımlar yapacaklarını ifade etti.
Kanyonda yöresel satış noktaları, eğlence parkları, yürüyüş ve bisiklet yolları ile kamp alanları oluşturacaklarını dile getiren Solmaz, 'Kanyona gelen turistler için konaklama tesisleri yapımını da planlıyoruz. Ziyaretçilerin sadece cam terasa çıkarak kanyonu izlemesi yetmiyor. Günlük gezi düzenleyerek, ziyaretçilerin kanyonda daha fazla vakit geçirmesini sağlayacağız' dedi.
Kanyonun coğrafi ve doğal güzelliklerinin yanında tarihi zenginlikleri bulunduğunu vurgulayan Solmaz, kanyondaki antik kalıntıların turizme kazandırılması gerektiğini kaydetti.
Sülümenli köyündeki, tarihi MÖ 4 binli yıllara dayanan Blaundus Antik Kenti'nin kale, tapınak, tiyatro, stadyum ve kaya mezarlarıyla zengin bir bölge olduğuna işaret eden Solmaz, şöyle konuştu:
'Bu tarihi kenti arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkararak, bölgeyi arkeolojik turizmin çekim merkezi haline getirmeyi düşünüyoruz. Kazıların başlatılması için çalışmalara başlandı. Toprak altındaki yapıların gün ışığına çıkarılmasıyla Ulubey Kanyonu'nun artık tarih turizmiyle de iddialı konuma gelebileceğini düşünüyoruz.'
- Ulubey Kanyonu ve antik kent
Büyük Menderes grabeninin çökmesiyle yaklaşık 500 yılda oluştuğu varsayılan, zemininden Banaz Çayı ile Dokuzsele Deresi'nin geçtiği Ulubey Kanyonu, yer yer 140-170 metre yüksekliğe ulaşıyor.
Genişliği 100-500 metre arasında değişen kanyonun, rüzgar ve suyun aşındırmasıyla oluşan kayaçları, huni biçimli karstik tepeleri ve teras şekilli duvar yapısı, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Karstik oluşumların halen sürdüğü kanyon, tektonik evrim ve nehir aşındırması arasındaki ilişkileri gözlemlemek isteyenler için laboratuvar ortamını andırıyor. Kanyona doğa yürüyüşüne gelen ziyaretçiler, derin vadiler boyunca uzanan uçurumlarda bol bol fotoğraf çekme imkanı buluyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, kanyonun Milli Park olarak ilan edilmesi için çalışma başlatmıştı.
Üç tarafı derin vadilerle çevrili Blaundus Antik Kenti'nin ise Büyük İskender'in Anadolu seferlerinden sonra Makedonya'dan gelenler tarafından kurulduğu tahmin ediliyor. Roma döneminde etkisini artıran kentte, kuzey surlarına yapılan giriş kapısı kemeri, darphane bölümleri, idari binalar, surun bazı bölümleri ile mabetler ile stadyumun bir bölümüne ilişkin kalıntıların ayakta kalabildiği belirtiliyor.
Kaynak: AA
Ulubey Kaymakamı Ahmet Solmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ulubey, Karahallı ve Sivaslı ilçelerinden geçen 76 kilometrelik kanyonun, geçen yıl mayısta tamamlanan cam terasla, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline geldiğini söyledi.
Burasının ABD'deki Büyük Kanyon'dan sonra 'dünyanın en uzun ikinci kanyonu' olarak bilindiğini anlatan Solmaz, Ulubey Kanyonu'na, terasın hizmete girmesinin ardından on ayda 100 bine yakın ziyaretçinin geldiğini belirtti.
Solmaz, ziyaretçileri bölgede daha fazla tutmak amacıyla bazı yatırımlar yapacaklarını ifade etti.
Kanyonda yöresel satış noktaları, eğlence parkları, yürüyüş ve bisiklet yolları ile kamp alanları oluşturacaklarını dile getiren Solmaz, 'Kanyona gelen turistler için konaklama tesisleri yapımını da planlıyoruz. Ziyaretçilerin sadece cam terasa çıkarak kanyonu izlemesi yetmiyor. Günlük gezi düzenleyerek, ziyaretçilerin kanyonda daha fazla vakit geçirmesini sağlayacağız' dedi.
Kanyonun coğrafi ve doğal güzelliklerinin yanında tarihi zenginlikleri bulunduğunu vurgulayan Solmaz, kanyondaki antik kalıntıların turizme kazandırılması gerektiğini kaydetti.
Sülümenli köyündeki, tarihi MÖ 4 binli yıllara dayanan Blaundus Antik Kenti'nin kale, tapınak, tiyatro, stadyum ve kaya mezarlarıyla zengin bir bölge olduğuna işaret eden Solmaz, şöyle konuştu:
'Bu tarihi kenti arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkararak, bölgeyi arkeolojik turizmin çekim merkezi haline getirmeyi düşünüyoruz. Kazıların başlatılması için çalışmalara başlandı. Toprak altındaki yapıların gün ışığına çıkarılmasıyla Ulubey Kanyonu'nun artık tarih turizmiyle de iddialı konuma gelebileceğini düşünüyoruz.'
- Ulubey Kanyonu ve antik kent
Büyük Menderes grabeninin çökmesiyle yaklaşık 500 yılda oluştuğu varsayılan, zemininden Banaz Çayı ile Dokuzsele Deresi'nin geçtiği Ulubey Kanyonu, yer yer 140-170 metre yüksekliğe ulaşıyor.
Genişliği 100-500 metre arasında değişen kanyonun, rüzgar ve suyun aşındırmasıyla oluşan kayaçları, huni biçimli karstik tepeleri ve teras şekilli duvar yapısı, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Karstik oluşumların halen sürdüğü kanyon, tektonik evrim ve nehir aşındırması arasındaki ilişkileri gözlemlemek isteyenler için laboratuvar ortamını andırıyor. Kanyona doğa yürüyüşüne gelen ziyaretçiler, derin vadiler boyunca uzanan uçurumlarda bol bol fotoğraf çekme imkanı buluyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, kanyonun Milli Park olarak ilan edilmesi için çalışma başlatmıştı.
Üç tarafı derin vadilerle çevrili Blaundus Antik Kenti'nin ise Büyük İskender'in Anadolu seferlerinden sonra Makedonya'dan gelenler tarafından kurulduğu tahmin ediliyor. Roma döneminde etkisini artıran kentte, kuzey surlarına yapılan giriş kapısı kemeri, darphane bölümleri, idari binalar, surun bazı bölümleri ile mabetler ile stadyumun bir bölümüne ilişkin kalıntıların ayakta kalabildiği belirtiliyor.