Myp Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, MHP'deki Muhalif Hareketlere İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu

Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirerek, “Türkiye’de ülkücü irade bir adamın tekelinde, bir adamın iki dudağının arasında olamaz. Bu işgalin kırılması için muhalif seslerin yükselmesi lazım ” dedi.

Myp Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, MHP'deki Muhalif Hareketlere İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu
Muhafazakar Yükseliş Partisi Genel Başkanı Yılmaz MHP’de son zamanlarda gelişen olaylara ve gündeme ilişkin gelişmelere yönelik İHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. MHP’de 2003 yılında Devlet Bahçeli ile yapmış olduğu bir görüşmenin ardından MHP’de siyasete atıldığını ifade eden Yılmaz 2009 yılına kadar MHP’de görev aldığını söyledi.

2009 yılından sonra Bahçeli ile fikir ayrılıkları yaşadığını belirten Yılmaz fikir ayrılıklarından sonra MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunu söyledi.



Yılmaz, o dönemlerde Bahçeli’nin karşısında genel başkanlığa aday olmanın bir tabu olduğunu belirterek, “2009 senesinde o tabuyu ben kırdım. Sonraki süreçte insanlar daha cesaretli bir şekilde genel başkanlığa adaylıklarını açıklamaları konusunda iradelerini ortaya koyabildi. Bu süreçte Koray Aydın muhalefet adına çok başarılı çalışmalar yaptı. O da çok yalnız kaldı, destek bulamadı. O gün Koray Aydın’ın karşısında Devlet Bahçeli’nin yanında duranlar eğer o gün Koray Aydın’ın yanında dursalardı yine o değişim olurdu. MHP’de muhalefet geleneğini başlatmış olan Koray Aydın gibi, Ahmet Reiz Yılmaz isimlere de teşekkür etmeleri lazım” diye konuştu.

“ÜLKÜCÜ İRADE BİR ADAMIN TEKELİNDE, BİR ADAMIN İKİ DUDAĞININ ARASINDA OLAMAZ”

Yılmaz, “Türkiye’de ülkücü irade bir adamın tekelinde, bir adamın iki dudağının arasında olamaz” diyerek, “Ülkücü, milliyetçi diye kendisini tanımlayan herkes ilk önce hesabı Allah’a vereceğini bilmek zorunda. Bir ülkede milliyetçi irade susturulmuşsa, milliyetçi irade işgal altına alınmışsa ki Bahçeli’nin yıllardır yaptığı iş milliyetçi iradeyi işgal altında tutmaktır. O zaman bir ülkede değişimin olması imkan dahilinde değildir. O yüzden de Türkiye’de bir siyasi değişim yaşanamıyor. Çünkü Türkiye’deki siyaseti etkileyecek olan ana damar olan milliyetçi irade Türkiye’de işgal altında. Bu işgalin kırılması içinde muhalif seslerin yükselmesi lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli’nin, muhalefete imza veren delegelerin ihraç ettiğini, muhalefeti destekleyen teşkilatların kapatıldığını söyleyen Yılmaz, muhalefet olan adayların bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. Meral Akşener’in başbakanlık için söylediği açıklamalara da atıfta bulunan Yılmaz, “Öyle ben babaanneliği bıraktım şimdi başbakan olmaya karar verdim anlayışı ile bir yere gidilmez. Ben buradan Meral Akşener’e çağrıda bulunuyorum. Siz ilk önce amacınız kendi başbakanlığınız mı yoksa milliyetçi iradenin kurtuluşu mu? Bozkurtların kurtuluşu, Türk İslam Davası’nın kurtuluşu mu? Bu önceliğini Meral Akşener’in belirlemesi lazım” ifadelerini kullandı.

“MUHAFAZAKAR YÜKSELİŞ PARTİSİ’Nİ TÜRK İSLAM DAVASI ÇİZGİSİNDE KURDUK”

Yılmaz, muhalefetin birlikte hareket ederek Bahçeli’yi tabanla sıkıştırması gerektiğinin altını çizerek, ortak bir payda altında toplanarak daha baskın ve aktif bir muhalefet izlenmesi gerektiğini söyledi.

Bahçeli’nin teşkilatları kapatmasının bir şey ifade etmediğini dile getiren Yılmaz, “Siz bunu yaparak ancak kendinizi bitirirsiniz, ancak partinin kapısına kilit vurursunuz. Ancak milliyetçi irade bu ülkede hep var olacak. Ülkücü irade bu ülkede hep var olacak, Türk İslam Davası bu ülkede hep yaşayacak” dedi.

Yılmaz kendisinin ihraç edilmesinden sonra MHP’nin görevini yapamadığını, Devlet Bahçeli ile devam edilmesi durumunda milliyetçilerin bu işgalden kurtulamayacağını defalarca söylediğini vurgulayarak şunları kaydetti:

“Muhafazakar Yükseliş Partisi’ni Türk İslam Davası çizgisinde kurduk, teşkilatladık, seçimlere hazır hale getirdik. Eğer ki orada olmuyorsa öncelik evet MHP’de o değişimi sağlamaktır. Ama olmuyorsa olacak en yakın seçimlerde Muhafazakar Yükseliş Partisi, Türk İslam Davası’nın bayraktarlığını yapan bir siyasi parti altında herkes birleşip bu seçimlere girip ülkücü iradeyi iktidara taşımanın yolunu aramalıdır. Ben burada Devlet Bahçeliye çağrıda bulunuyorum, bu yolun sonu yok. Siz budayarak Türk milletini bitiremezsiniz, ihraç ederek Türk milletinin kökünü kazıyamazsınız. Bir an önce kendisine karşı nefret tarihe not düşecek bir duruma gelmeden kongreyi toplayıp ülkücü tabanla, milliyetçi irade ile kendi arasında çıkmış olan bu husumeti yeniden onarması için bir adım atması gerekiyor. Bu da kongreyi toplamaktır.”

YILMAZ, CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN ANAYASA MAHKEMESİ HAKKINDAKİ ELEŞTİRİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ”

Yılmaz, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi hakkındaki eleştirilerine değinerek, “Adaleti yıpratmanın kimseye faydası olmaz. Adalete herkesin ihtiyacı var. Bugün Anayasa Mahkemesi’ne bu şekilde eleştiriler yönelten Sayın Cumhur Başkanı’nın aynı Anayasa Mahkemesi’ne ihtiyacı olacak. Çünkü hukuk herkese lazım. Anayasa Mahkemesi bu ülkenin yargısında en tepe noktada bulunan ve kanunları denetleyen bir kurum. Bir kanunu değiştirmek için başvurabileceğiniz yegane yüksek yargı. Burası eğer böyle bir karar almışsa demek ki ortada böyle bir suç, bir suç unsuru görmemiş böyle bir karar almış” diye konuştu.

Yılmaz son günlerdeki Başkanlık Sistemi tartışmalarına ilişkinde değerlendirmelerde bulundu. Başkanlık Sistemi’nin Türkiye’de tartışabileceğini söyleyen Yılmaz, “Başkanlık Sistemi’ni millete anlatmadan, bunun getirisi götürüsü uzun uzun toplumun bütün kesimi ile tartışılmadan kapalı kapılar ardından ‘ben başkanlık istiyorum, ben başkan olmak istiyorum’ deyip bir ülkenin geleceği ile, kaderi ile bu kadar kolay oynanmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu bir süreçtir anlatılması gereken bir süreçtir. Öyle kısa vadede ben yaptım oldu ile bir ülkenin sistemi değişmez” şeklinde konuştu.

Türk İslam Davası’nın doğru bir şekilde toplum tarafından anlaşılamadığını söyleyen Yılmaz, Türk İslam Davası’nı doğru bir şekilde anlatmak için kitap yazdığını dile getirdi. Herkesin böyle bir dava olduğunu bildiğini ama bu davanın arka planını bilmediklerini savunan Yılmaz şunları söyledi:

“Türk İslam Davası’nın temeli anlatılamıyor insana. Bunun büyük bir eksiklik olduğunu biliyorum. Bu manada Seyit Ahmet Ervasi’nin 1071’den sonrasını ve bugünkü modern Türk İslam Davası’nı anlatan bir eser var sadece. Onun haricinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde hakikaten halkımıza 5 bin yıllık Hz. Nuh sonrası bütün peygamberler şahsında, özellikle Hz. İbrahim’in şahsında halkımızı bir araya getirecek, halkımızı bir arada tutacak Türk İslam Davası’nı anlatacak bir esere ihtiyaç vardı. 2012 yılında ben bu davanın arka planının anlaşılması için Bir İbrahim Kavgası Türk İslam Davası adlı bu eseri kaleme aldım. Yılların birikimi neticesinde bunu da halkımıza paylaşma fırsatı bulduk.”
Kaynak: İHA