Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Açıklaması 'Türkiye İnsani Yardımda İlk Sıralarda Yer Alıyor'
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) 2016 Yılı Mali Destek Programları Lansman Toplantısı’na katılan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Türkiye 2.6 milyon Suriyeli’ye şuanda ev sahipliği yapıyor. 172 bin de Iraklı var. Bu kadar insana 4 yıldır kucağımızı açmışız ev sahipliği yapıyoruz. Ama kim ne kadar bu taşın altına elini koydu?" dedi.
YTB tarafından 2016 Yılı Mali Destek Programları Lansman Toplantısı düzenlendi.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlar, soydaş-akraba topluluklar ve Türkiye burslusu uluslararası öğrencilere yönelik proje bazlı verilecek olan mali desteklere yönelik düzenlenen lansman toplantısına Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da katıldı.
Akdoğan, yurtdışında yaşayan vatandaşların birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Ayrımcılıkla, yabancı düşmanlığıyla, hak ihlalleriyle de karşılaşabiliyorlar. İşte birçok Avrupa ülkesinde evleri kundaklanabiliyor, camiler yıkılabiliyor, birçok haksızlığa maruz kalabiliyorlar. İslamafobia, yabancı düşmanlığı bunlar son dönemde giderek artıyor ve arkadaşlarımız bunlarla da uğraşmak zorunda kalıyorlar. Türk olmak, Müslüman olmak, farklı olmak, yabancı olmak bunlar çok ileri standartlarda görülen Avrupa Birliği ülkelerinde bile vatandaşlarımız karşılaşıyorlar" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE İNSANİ YARDIMDA İLK SIRALARDA YER ALIYOR"
Akdoğan, sivil toplum örgütleriyle dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayarak, Afrika’da birçok ülkede yardım faaliyeti yürütüldüğünü söyledi.
Türkiye’nin insani yardımlarda dünyada ilk sıralarda yer aldığını belirten Akdoğan, "Toplam kalkınma ve insani yardımda Amerika, İngiltere’den sonra üçüncü sırada, gayri safi yurtdışı hasılaya oranla birinci sırada. Oralarda, su kuyuları açıyoruz, hastaneler, okullar yapıyoruz, meslek edindirme kursları açıyoruz. Birçok faaliyet yürütüyoruz. Ama birçok ülkede de sivil toplum örgütlerimiz ile birlikte yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
"ORTADOĞU KAYNAR KAZAN DURUMUNDA"
Akdoğan, Ortadoğu için ’kaynar kazan durumunda’ değerlendirmesinde bulundu. Suriye’nin bataklığa dönüştüğünü söyleyen Akdoğan, "Dirayetsiz yönetimlerin yanlış politikalarıyla kangren olmuş bir sorun var önümüzde ve bu sorunun en büyük mağdurlarından bir tanesi, bu sorunla en çok uğraşması gereken ve en fazla yük çekmesi gereken ülkelerin başında Türkiye gelir" diye konuştu.
Suriye’nin terör örgütlerinin antrenman alanı haline geldiğini de belirten Yalçın Akdoğan, güvenlik açısından Türkiye’nin birtakım risklerle karşı karşıya geldiğini vurguladı. Türkiye’nin terör örgütleriyle yoğun mücadelelerde bulunduğunu da kaydeden Akdoğan, "DEAŞ başta olmak üzere en çok Türkiye çatıştı. En çok Türkiye kayıp verdi, en çok Türkiye bunlarla mücadele ediyor. Samimi ve kararlı bir mücadele ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
"Rusya’nın bölgeye müdahil olmasıyla sorun daha içinden çıkılmaz bir hale geldi" diyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Esed yüz binlerce insanı katletmiştir. Şimdi Rusya bu zulme ortak oldu. Adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Kan onların da üzerine sıçramış durumda. Bombardımanlar devam ediyor. Bomba teröristlerin üzerine düşmüyor. Orada ölen insanlar siviller, masumlar, hastaneler vuruluyor, göç dalgasındaki yaşlılar, kadınlar, çocuklar vuruluyor, Türkmenler, olumlu muhalefet vuruluyor."
Cenevre’de yapılacak olan müzakerelere ilişkinde konuşan Akdoğan, "Katliamlar sürerken nasıl masaya oturulacak? Silahlar susmadan nasıl müzakere yapılacak? Bunların hepsi bir kandırmaca" dedi.
Suriye’den gelen göç dalgasına ilişkinde değerlendirmeler de bulunan Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bir taraftan diyorlar ki sınırlarınızı açın herkesi alın. Öbür taraftan da diyorlar ki sınırlarınızı kapatın kimseyi geçirmeyin. Türkiye enayi mi? Dünyanın akıllısı sizsiniz Türkiye’de ne kadar sorun varsa, yük varsa hepsini Türkiye çekecek."
Mülteciler konusunda maddi yardımın yapılmadığına da dikkat çeken Akdoğan, "Türkiye 2.6 milyon Suriyeli’ye şuan da ev sahipliği yapıyor. 172 bin de Iraklı var. Bu kadar insana 4 yıldır kucağımızı açmışız ev sahipliği yapıyoruz. Ama kim ne kadar bu taşın altına elini koydu? 10 milyar dolar neredeyse Türkiye para harcadı. Gelen dış yardım ne kadar 455 milyon. Devede kulak değil. Daha para göndermediler konuşmaya başladılar. Parayla, para vererek insanlık olmuyor. Vicdanınızı mı rahatlatacaksınız?" ifadelerini kaydetti.
YTB Başkanı Kudret Bülbül ise üç temel çalışma alanlarının olduğunu ifade ederek, bu alanların yurtdışı vatandaşlara yönelik mali destekler, soydaş ve Ankara topluluklara yönelik mali destekler, uluslararası öğrencilere yönelik maddi destekler olduğunu söyledi.
Soydaş akraba topluluklara yönelik amaçlarının tarihsel ve kültürel ilişkileri yeniden güçlendirmek olduğunu belirten Bülbül, Türkiye’nin yeni kuruluşlarıyla bu bağlamda çok önemli çalışmalar yaptığının altını çizdi.
Bülbül, "2011’de projeler vermeye başladık ve projelerimizi revize ederek açık, şeffaf, online ulaşabilir hale getirdik. Dünyanın her tarafından bize online başvurulabilir, bize ulaşılabilir ve biz bu projeleri değerlendirebiliriz" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Yurtdışında yaşayan vatandaşlar, soydaş-akraba topluluklar ve Türkiye burslusu uluslararası öğrencilere yönelik proje bazlı verilecek olan mali desteklere yönelik düzenlenen lansman toplantısına Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da katıldı.
Akdoğan, yurtdışında yaşayan vatandaşların birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Ayrımcılıkla, yabancı düşmanlığıyla, hak ihlalleriyle de karşılaşabiliyorlar. İşte birçok Avrupa ülkesinde evleri kundaklanabiliyor, camiler yıkılabiliyor, birçok haksızlığa maruz kalabiliyorlar. İslamafobia, yabancı düşmanlığı bunlar son dönemde giderek artıyor ve arkadaşlarımız bunlarla da uğraşmak zorunda kalıyorlar. Türk olmak, Müslüman olmak, farklı olmak, yabancı olmak bunlar çok ileri standartlarda görülen Avrupa Birliği ülkelerinde bile vatandaşlarımız karşılaşıyorlar" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE İNSANİ YARDIMDA İLK SIRALARDA YER ALIYOR"
Akdoğan, sivil toplum örgütleriyle dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayarak, Afrika’da birçok ülkede yardım faaliyeti yürütüldüğünü söyledi.
Türkiye’nin insani yardımlarda dünyada ilk sıralarda yer aldığını belirten Akdoğan, "Toplam kalkınma ve insani yardımda Amerika, İngiltere’den sonra üçüncü sırada, gayri safi yurtdışı hasılaya oranla birinci sırada. Oralarda, su kuyuları açıyoruz, hastaneler, okullar yapıyoruz, meslek edindirme kursları açıyoruz. Birçok faaliyet yürütüyoruz. Ama birçok ülkede de sivil toplum örgütlerimiz ile birlikte yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
"ORTADOĞU KAYNAR KAZAN DURUMUNDA"
Akdoğan, Ortadoğu için ’kaynar kazan durumunda’ değerlendirmesinde bulundu. Suriye’nin bataklığa dönüştüğünü söyleyen Akdoğan, "Dirayetsiz yönetimlerin yanlış politikalarıyla kangren olmuş bir sorun var önümüzde ve bu sorunun en büyük mağdurlarından bir tanesi, bu sorunla en çok uğraşması gereken ve en fazla yük çekmesi gereken ülkelerin başında Türkiye gelir" diye konuştu.
Suriye’nin terör örgütlerinin antrenman alanı haline geldiğini de belirten Yalçın Akdoğan, güvenlik açısından Türkiye’nin birtakım risklerle karşı karşıya geldiğini vurguladı. Türkiye’nin terör örgütleriyle yoğun mücadelelerde bulunduğunu da kaydeden Akdoğan, "DEAŞ başta olmak üzere en çok Türkiye çatıştı. En çok Türkiye kayıp verdi, en çok Türkiye bunlarla mücadele ediyor. Samimi ve kararlı bir mücadele ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
"Rusya’nın bölgeye müdahil olmasıyla sorun daha içinden çıkılmaz bir hale geldi" diyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Esed yüz binlerce insanı katletmiştir. Şimdi Rusya bu zulme ortak oldu. Adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Kan onların da üzerine sıçramış durumda. Bombardımanlar devam ediyor. Bomba teröristlerin üzerine düşmüyor. Orada ölen insanlar siviller, masumlar, hastaneler vuruluyor, göç dalgasındaki yaşlılar, kadınlar, çocuklar vuruluyor, Türkmenler, olumlu muhalefet vuruluyor."
Cenevre’de yapılacak olan müzakerelere ilişkinde konuşan Akdoğan, "Katliamlar sürerken nasıl masaya oturulacak? Silahlar susmadan nasıl müzakere yapılacak? Bunların hepsi bir kandırmaca" dedi.
Suriye’den gelen göç dalgasına ilişkinde değerlendirmeler de bulunan Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bir taraftan diyorlar ki sınırlarınızı açın herkesi alın. Öbür taraftan da diyorlar ki sınırlarınızı kapatın kimseyi geçirmeyin. Türkiye enayi mi? Dünyanın akıllısı sizsiniz Türkiye’de ne kadar sorun varsa, yük varsa hepsini Türkiye çekecek."
Mülteciler konusunda maddi yardımın yapılmadığına da dikkat çeken Akdoğan, "Türkiye 2.6 milyon Suriyeli’ye şuan da ev sahipliği yapıyor. 172 bin de Iraklı var. Bu kadar insana 4 yıldır kucağımızı açmışız ev sahipliği yapıyoruz. Ama kim ne kadar bu taşın altına elini koydu? 10 milyar dolar neredeyse Türkiye para harcadı. Gelen dış yardım ne kadar 455 milyon. Devede kulak değil. Daha para göndermediler konuşmaya başladılar. Parayla, para vererek insanlık olmuyor. Vicdanınızı mı rahatlatacaksınız?" ifadelerini kaydetti.
YTB Başkanı Kudret Bülbül ise üç temel çalışma alanlarının olduğunu ifade ederek, bu alanların yurtdışı vatandaşlara yönelik mali destekler, soydaş ve Ankara topluluklara yönelik mali destekler, uluslararası öğrencilere yönelik maddi destekler olduğunu söyledi.
Soydaş akraba topluluklara yönelik amaçlarının tarihsel ve kültürel ilişkileri yeniden güçlendirmek olduğunu belirten Bülbül, Türkiye’nin yeni kuruluşlarıyla bu bağlamda çok önemli çalışmalar yaptığının altını çizdi.
Bülbül, "2011’de projeler vermeye başladık ve projelerimizi revize ederek açık, şeffaf, online ulaşabilir hale getirdik. Dünyanın her tarafından bize online başvurulabilir, bize ulaşılabilir ve biz bu projeleri değerlendirebiliriz" şeklinde konuştu.