Kürt Gençlerden 'Terör Mağdurları' Raporu
Teröre karşı 'Edi bese' diyen Kürt kökenli gençler, Sur ve Cizre'de yaşayan Kürtlerin terör nedeniyle yaşadıkları mağduriyeti rapor haline getirdi.
YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Bir internet sitesi üzerinden 'Edi Bese-Artık Yeter' adıyla başlattıkları imza kampanyasıyla seslerini duyuran Kürt kökenli gençler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı ilçelerde yaşayan Kürt vatandaşların terör nedeniyle yaşadıkları mağduriyete ilişkin rapor hazırladı.
İmza kampanyasını başlatan ve Edi Bese Hareketi adı altında Kürt kökenli gençlerin sesini duyuran Emrah İnanç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son iki haftada Diyarbakır'ın Sur ve Şırnak'ın Cizre ilçelerinde yaşayan Kürt kökenli esnaf ve vatandaşları ziyaret ederek sorunlarını dinlediklerini söyledi.
Ziyaret izlenimleri çerçevesinde terör karşısında yaşanan mağduriyet ve teröre ilişkin tepkilerden derledikleri bilgilerle bir rapor hazırladıklarını anlatan İnanç, söz konusu raporu hükümet yetkililerine ileteceklerini bildirdi.
İnanç, çalışmaları dolayısıyla tehditler aldıklarını da dile getirerek, 'Her ne olursa olsun bizler bu ülkenin huzuru ve refahı, birlik, beraberlik ve kardeşliğimiz için tüm tehditlere rağmen inisiyatif almaya ve bu uğurda mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim Türkiye Cumhuriyetinden başka devletimiz yok, gidecek başka bir yerimiz yok. Kaderimiz ortak, birlikteliğimiz ebedidir' diye konuştu.
Bölgedeki Kürtlerin bölücü terör örgütüne tepkilerinin ortak olduğunu anlatan İnanç, 'Raporda görüşlerine yer verdiğimiz Sur ilçesinden bir esnafımız, 'Sur'da 20 yıldan beridir esnafım, ben hayatımda böyle zulüm görmedim. PKK diyor ki biz Kürtleri savunuyoruz, evimizin önüne hendek kazarak mı, bizleri evimizden zorla çıkartarak mı, bu kış günü bizi perişan ederek mi savunuluyor Kürtlerin hakkı? Allah hakkımızı yerde bırakmasın' diye tepki gösterirken, bir başka esnafımız da 'Benim 7 tane çocuğum var, 3 tanesi üniversite okuyor, biz yıllardır terörden çok çektik, dedik bari çocuklarımız okusun, hayatlarını kurtarsın. Hanım bileziklerini bozdurdu biz elimizde avucumuzda ne varsa çocuklara yolladık. Evden çıkamıyoruz, devletin askeri geliyor, ekmek, çocuklara bez getiriyor' diyerek mağduriyetini anlattı' ifadelerini kullandı.
- Sur'da bir ev kadını: 'Kim bu terör örgütünü destekliyorsa Allah'ından bulsun'
Sur ve Cizre halkının mahalle ve sokaklarda tanımadıkları insanları gördüklerini anlattıklarına dikkat çeken İnanç, Sur'dan bir ev kadınının rapora yansıyan sözlerini şöyle aktardı:
'Evimin önüne çukur kazanların yanına gittim, baktım bizim mahallenin çocukları değil, dedim 'oğlum siz kimlerdensiniz, niye böyle yapıyorsunuz', içlerinden biri 'sen karışma, biz Kürt halkı için bu mücadeleyi veriyoruz' dedi. 'Ama oğlum ben sanki uzaylıyım, ben Kürt değil miyim, bu hangi Kürt'ün mücadelesidir, dünyanın neresinde görülmüş böyle bir mücadele, siz Kürtlere zulüm ediyorsunuz' dedim. Üç gün geçmedi evimizi boşalttılar, bu kış günü 4 çocuğumla perişan olduk. Yeter artık kim bu hendekleri kazıp bizi evimizden ediyorsa, kim bu terör örgütünü destekliyorsa Allah'ından bulsun.'
Halkın camilere ve kültürel mirasa verilen zarara ilişkin tepkilerine ve güvenlik güçlerine ilişkin övgülerine de raporda yer verdiklerini belirten İnanç, şunları kaydetti:
'Cizre'den bir vatandaşımız, 'Ailemden 3 kişi dağda öldü, bedel ödedik. Baktık ki bu iş silahla çözülmüyor döndük memleketimize, Çözüm Süreci başladıktan sonra şehrimizin üzerine sanki yeni güneş doğdu, herkes ümitliydi, işler yolunda gidiyordu, iş imkanları oluşmaya başladı herkesin yüzü tam güldü derken ortalık yine toz duman oldu, edi bese (yeter artık), ölüm, gözyaşı istemiyoruz' diye mağduriyetini anlatıyor. Sur'da bir kadın, askerimize, polisimize teşekkür ediyor. Bugünler de elbet geçecek. Huzurlu, mutlu günlerimiz olacak. Yeniden kardeşlik türkülerinin söylendiği günlerimiz olacak. Bu süreç tamamlandıktan sonra şuna inanıyoruz ki Kürt'ü, Türk'ü ve diğer tüm etnik unsurları ile daha güçlü ve sarsılmaz bir ülke olacağız.'
Kaynak: AA
İmza kampanyasını başlatan ve Edi Bese Hareketi adı altında Kürt kökenli gençlerin sesini duyuran Emrah İnanç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son iki haftada Diyarbakır'ın Sur ve Şırnak'ın Cizre ilçelerinde yaşayan Kürt kökenli esnaf ve vatandaşları ziyaret ederek sorunlarını dinlediklerini söyledi.
Ziyaret izlenimleri çerçevesinde terör karşısında yaşanan mağduriyet ve teröre ilişkin tepkilerden derledikleri bilgilerle bir rapor hazırladıklarını anlatan İnanç, söz konusu raporu hükümet yetkililerine ileteceklerini bildirdi.
İnanç, çalışmaları dolayısıyla tehditler aldıklarını da dile getirerek, 'Her ne olursa olsun bizler bu ülkenin huzuru ve refahı, birlik, beraberlik ve kardeşliğimiz için tüm tehditlere rağmen inisiyatif almaya ve bu uğurda mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim Türkiye Cumhuriyetinden başka devletimiz yok, gidecek başka bir yerimiz yok. Kaderimiz ortak, birlikteliğimiz ebedidir' diye konuştu.
Bölgedeki Kürtlerin bölücü terör örgütüne tepkilerinin ortak olduğunu anlatan İnanç, 'Raporda görüşlerine yer verdiğimiz Sur ilçesinden bir esnafımız, 'Sur'da 20 yıldan beridir esnafım, ben hayatımda böyle zulüm görmedim. PKK diyor ki biz Kürtleri savunuyoruz, evimizin önüne hendek kazarak mı, bizleri evimizden zorla çıkartarak mı, bu kış günü bizi perişan ederek mi savunuluyor Kürtlerin hakkı? Allah hakkımızı yerde bırakmasın' diye tepki gösterirken, bir başka esnafımız da 'Benim 7 tane çocuğum var, 3 tanesi üniversite okuyor, biz yıllardır terörden çok çektik, dedik bari çocuklarımız okusun, hayatlarını kurtarsın. Hanım bileziklerini bozdurdu biz elimizde avucumuzda ne varsa çocuklara yolladık. Evden çıkamıyoruz, devletin askeri geliyor, ekmek, çocuklara bez getiriyor' diyerek mağduriyetini anlattı' ifadelerini kullandı.
- Sur'da bir ev kadını: 'Kim bu terör örgütünü destekliyorsa Allah'ından bulsun'
Sur ve Cizre halkının mahalle ve sokaklarda tanımadıkları insanları gördüklerini anlattıklarına dikkat çeken İnanç, Sur'dan bir ev kadınının rapora yansıyan sözlerini şöyle aktardı:
'Evimin önüne çukur kazanların yanına gittim, baktım bizim mahallenin çocukları değil, dedim 'oğlum siz kimlerdensiniz, niye böyle yapıyorsunuz', içlerinden biri 'sen karışma, biz Kürt halkı için bu mücadeleyi veriyoruz' dedi. 'Ama oğlum ben sanki uzaylıyım, ben Kürt değil miyim, bu hangi Kürt'ün mücadelesidir, dünyanın neresinde görülmüş böyle bir mücadele, siz Kürtlere zulüm ediyorsunuz' dedim. Üç gün geçmedi evimizi boşalttılar, bu kış günü 4 çocuğumla perişan olduk. Yeter artık kim bu hendekleri kazıp bizi evimizden ediyorsa, kim bu terör örgütünü destekliyorsa Allah'ından bulsun.'
Halkın camilere ve kültürel mirasa verilen zarara ilişkin tepkilerine ve güvenlik güçlerine ilişkin övgülerine de raporda yer verdiklerini belirten İnanç, şunları kaydetti:
'Cizre'den bir vatandaşımız, 'Ailemden 3 kişi dağda öldü, bedel ödedik. Baktık ki bu iş silahla çözülmüyor döndük memleketimize, Çözüm Süreci başladıktan sonra şehrimizin üzerine sanki yeni güneş doğdu, herkes ümitliydi, işler yolunda gidiyordu, iş imkanları oluşmaya başladı herkesin yüzü tam güldü derken ortalık yine toz duman oldu, edi bese (yeter artık), ölüm, gözyaşı istemiyoruz' diye mağduriyetini anlatıyor. Sur'da bir kadın, askerimize, polisimize teşekkür ediyor. Bugünler de elbet geçecek. Huzurlu, mutlu günlerimiz olacak. Yeniden kardeşlik türkülerinin söylendiği günlerimiz olacak. Bu süreç tamamlandıktan sonra şuna inanıyoruz ki Kürt'ü, Türk'ü ve diğer tüm etnik unsurları ile daha güçlü ve sarsılmaz bir ülke olacağız.'