'Itri Türk Musikisi Ödülleri' Sahiplerini Buldu
Türk Musikisi alanında geleceğe daha nitelikli örnekler bırakılmasını teşvik etme amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Itri Türk Musikisi Ödülleri’ törenle sahiplerini buldu.
Beyoğlu Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü tarafından Türk musikisi alanında geleceğe daha nitelikli örnekler bırakılmasını teşvik etmek amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Itri Türk Musikisi Ödülleri’ sahiplerini buldu. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen ödül törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın yanı sıra sanat, siyaset ve iş dünyasından çok sayıda ünlü isim katıldı.
“YERYÜZÜ DURDUKÇA GÖNLÜMÜZDEKİ FETHİ DEVAM EDECEK MÜZİĞİN PEŞİNDEYİZ”
Ödül törenine ev sahipliği yapan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Türk musikisinin kültürümüzdeki önemine vurgu yaptı. Demircan, “Itri Türk Musikisi Ödüllerini yaşlanmayacak eserlerle, yorumlarla, bestelerle güftelere katkı sunmak, musikinin hayatımıza kattığı zenginliğe hizmet etmek için düzenliyoruz. Bestenin, güftenin, icranın; ney’in, tamburun, ud’un, yeryüzü durdukça gönlümüzdeki fethi devam edecek müziğin peşindeyiz. Itri’nin izinden giderken yeni Itri’lere meydan açma derdindeyiz” dedi.
“BİRİLERİ SİLAH VE KABALIĞIN SESİNİ YÜKSELTEBİLİR BİZ MÛSİKÎNİN SESİNİ YÜKSELTECEĞİZ”
Ahmet Misbah Demircan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaşadığımız bütün kaoslar bitecek, güzel besteler ise şart ve zaman dinlemeden bizi bir safta buluşturmaya devam edecek. Itri ödülleriyle güzelliği anıp bu güzelliği çoğaltma gayretimiz kabalık ve kötülük içinde yoğrulan dünyanın geleceği için gerçek bir umuttur. Birileri silah ve kabalığın sesini yükseltebilir biz musikinin sesini yükselteceğiz. En sonda kubbede kalan hoş sada bizim yükselttiğimiz ses olacak.”
Buhurizade Mustafa Itri Efendi’den ve eserlerinden övgü dolu sözlerle bahseden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman ise, “Çağların gerisinden gelerek bizlere bugün ses veren, bizi aynı duygularda bir araya getiren çok önemli üstatlarımızdan Türk İslam sanatının zirve isimlerinden bir tanesi. Bu güzel etkinliği düzenlediği için Beyoğlu Belediyemize, bu çalışmaları en başından beri destekleyen Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze ve siz çok değerli katılımcılara şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. 10 farklı kategoride yarışan isimler arasından jürinin değerlendirmeleri sonucunda başarıya ulaşan isimler ödüllendirildi. Gecede sahne alan Bekir Ünlüataer ile Elif Güreşçi’nin seslendirdiği eserler de etkinliğe katılanların beğenisini topladı.
BUHURİZADE MUSTAFA ITRÎ KİMDİR?
İstanbul’un sesini, yani Osmanlı-Türk kültürünün klasik Musikisini temellendiren ve kuran dâhi bestekâr Itrî, bütün Türk Musikisi tarihinin en büyük bestekârıdır. Bestekâr ve hânende olarak IV. Mehmed döneminde parlayan Itri, saray fasıllarına hânende olarak katıldı.
Eserleriyle padişahtan büyük yakınlık gördü ve uzun yıllar Enderun’da musiki hocası ve hânende olarak görev aldı. Musikideki ünü saraydan ayrıldıktan sonra da sürdü. Klasik Türk Musikisi tarihinde Itrî’nin varlığıyla, Osmanlı-Türk Musikisi üslubu en belirgin özellikleriyle yapısını kurmuş oldu. Türk Musikisi’nin hemen her beste şeklinde ve her türde eser veren Itrî, çok verimli bir bestekârdı. Bestelediği Bin’i aşkın eserin büyük kısmı kaybolmuş, günümüze ancak 42 eseri ulaşabilmiştir.
Kaynak: İHA
“YERYÜZÜ DURDUKÇA GÖNLÜMÜZDEKİ FETHİ DEVAM EDECEK MÜZİĞİN PEŞİNDEYİZ”
Ödül törenine ev sahipliği yapan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Türk musikisinin kültürümüzdeki önemine vurgu yaptı. Demircan, “Itri Türk Musikisi Ödüllerini yaşlanmayacak eserlerle, yorumlarla, bestelerle güftelere katkı sunmak, musikinin hayatımıza kattığı zenginliğe hizmet etmek için düzenliyoruz. Bestenin, güftenin, icranın; ney’in, tamburun, ud’un, yeryüzü durdukça gönlümüzdeki fethi devam edecek müziğin peşindeyiz. Itri’nin izinden giderken yeni Itri’lere meydan açma derdindeyiz” dedi.
“BİRİLERİ SİLAH VE KABALIĞIN SESİNİ YÜKSELTEBİLİR BİZ MÛSİKÎNİN SESİNİ YÜKSELTECEĞİZ”
Ahmet Misbah Demircan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaşadığımız bütün kaoslar bitecek, güzel besteler ise şart ve zaman dinlemeden bizi bir safta buluşturmaya devam edecek. Itri ödülleriyle güzelliği anıp bu güzelliği çoğaltma gayretimiz kabalık ve kötülük içinde yoğrulan dünyanın geleceği için gerçek bir umuttur. Birileri silah ve kabalığın sesini yükseltebilir biz musikinin sesini yükselteceğiz. En sonda kubbede kalan hoş sada bizim yükselttiğimiz ses olacak.”
Buhurizade Mustafa Itri Efendi’den ve eserlerinden övgü dolu sözlerle bahseden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman ise, “Çağların gerisinden gelerek bizlere bugün ses veren, bizi aynı duygularda bir araya getiren çok önemli üstatlarımızdan Türk İslam sanatının zirve isimlerinden bir tanesi. Bu güzel etkinliği düzenlediği için Beyoğlu Belediyemize, bu çalışmaları en başından beri destekleyen Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze ve siz çok değerli katılımcılara şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. 10 farklı kategoride yarışan isimler arasından jürinin değerlendirmeleri sonucunda başarıya ulaşan isimler ödüllendirildi. Gecede sahne alan Bekir Ünlüataer ile Elif Güreşçi’nin seslendirdiği eserler de etkinliğe katılanların beğenisini topladı.
BUHURİZADE MUSTAFA ITRÎ KİMDİR?
İstanbul’un sesini, yani Osmanlı-Türk kültürünün klasik Musikisini temellendiren ve kuran dâhi bestekâr Itrî, bütün Türk Musikisi tarihinin en büyük bestekârıdır. Bestekâr ve hânende olarak IV. Mehmed döneminde parlayan Itri, saray fasıllarına hânende olarak katıldı.
Eserleriyle padişahtan büyük yakınlık gördü ve uzun yıllar Enderun’da musiki hocası ve hânende olarak görev aldı. Musikideki ünü saraydan ayrıldıktan sonra da sürdü. Klasik Türk Musikisi tarihinde Itrî’nin varlığıyla, Osmanlı-Türk Musikisi üslubu en belirgin özellikleriyle yapısını kurmuş oldu. Türk Musikisi’nin hemen her beste şeklinde ve her türde eser veren Itrî, çok verimli bir bestekârdı. Bestelediği Bin’i aşkın eserin büyük kısmı kaybolmuş, günümüze ancak 42 eseri ulaşabilmiştir.