NEÜ'de, Konya Kültürü Ve Mevlevilik Anlatıldı

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından düzenlenen Sanat Tarihi Konferanslarının 3.’sünde “Konya Kültürü ve Mevlevilik” konusu anlatıldı.

NEÜ'de, Konya Kültürü Ve Mevlevilik Anlatıldı
Dr. Hasan Özönder’in konuşmacı olarak katıldığı programda "Konya Kültürü ve Mevlevilik" konusunda katılımcılar bilgilendirildi. Konya isminin nereden geldiği ile ilgili tartışmalara açıklık getiren Dr. Özönder: “Konya, Bizanslardan beri bilinen kullanılan bir isimdir. Hz. Mevlana ile hiçbir irtibatı yoktur bu ismin” dedi.

Konya’nın prehistorik devirlerden beri meşhur bir şehir olduğunu ifade eden Özönder, kentin Selçuklular, Osmanlılar, beylikler zamanında da varlığını, şöhretini, değerini muhafaza ettiğini hatta geliştirerek sürdürdüğünü vurguladı.

“MEMLEKETİNİ VE DEĞERLERİNİ BİLMEYEN, SEVMEYEN MEMLEKETİNİ KORUYAMAZ”

“Böylesine tarihi değeri olan şehrin kültürü de derin bir maziye dayanmaktadır” diyen Özönder, Konya’nın turizm yönünden de zengin birikime sahip olduğunu, gezmekle bitirilemeyecek kadar geniş ölçekte kültürel varlıklarının bulunduğunu anlattı. Bunun farkına varıp şehrin değerini bilmek gerektiğini sözlerine ekleyen Özönder, 8 Selçuklu hükümdarının Alaaddin Camisinin avlusunda yattığını hatırlattı ve onların ziyaret edilmesini tavsiye etti. Böyle tarihte önemli bir yerde bulunan pek çok şahsiyetin Konya’da ebedi istirahate çekildiğini belirten Dr. Hasan Özönder, “Bir Mevlevi aşçısının vefatı üzerine kabrinin üzerine türbe yapılmıştır, Ateşbaz-ı Veli Türbesi, bunun dünyada başka bir örneği yoktur” dedi.

Özönder, memleketini, değerlerini bilmeyen ve sevmeyenlerin memleketini koruyamayacağını ifade etti.

Dr. Özönder, “Selçuklulardan önce Romalılar ve Bizanslılar döneminde Konya bir kale ile kuşatılmıştır ve gayet sağlam surlarla çevrilidir. Selçuklular bu şehri fethettikten sonra surları yenilemiş ve güzelleştirmiştir. 12 kapısı vardır bu surların. Bu kapılardan halk istifade etmektedir. Maalesef bu surlar zamanla yıkılmış sadece Zindankale civarında bazı kalıntıları ve Alaeddin’in İnceminare’ye bakan yönündeki kalıntıları 1- 2 metrelik yükseklik halinde hala varlığını sürdürmektedir” diyerek, böyle bir mirasa sahip olmanın büyük önem taşıdığını kaydetti.

“KADIKÖY KONYALI HIZIR ÇELEBİ’NİN ADINI VE MÜLKÜNÜ TAŞIR”

Kadıköy’ün Konyalı olan ve İstanbul’un ilk belediye başkanı olarak görev yapan Hızır Çelebi’nin adını ve mülkünü taşıdığını ifade eden Özönder, Fatih Sultan Mehmet’in Hızır Çelebi’ye yaptığı hizmetlerden dolayı bu günkü Kadıköy semtini bağışladığını söyledi.



Program soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
Kaynak: İHA