Beyaz Saray'da PYD İhtilafı
Josh Rogin ve Eli Lake'in Chicago Tribune'de yayımlanan makalesinde, Amerikalı yetkililerin, PYD güçlerinin karşı safa geçip geçmedikleri ve onlara yapılan silah yardımına devam edilip edilmemesi konusunda aynı fikirde olmadıkları belirtildi.
ABD'li yetkililerin, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD güçleri konusunda ihtilafa düştüğü bildirildi.
Bloomberg View yazarlarından Josh Rogin ve Eli Lake'in Chicago Tribune'de yayımlanan 'Beyaz Saray Suriye Kürtlerine desteği tartışıyor' başlıklı makalesinde, PYD'nin ABD'nin destek verdiği muhaliflere saldırdığını ancak Amerikalı yetkililerin, PYD güçlerinin karşı safa geçip geçmedikleri ve onlara yapılan silah yardımına devam edilip edilmemesi konusunda aynı fikirde olmadıkları belirtildi.
PYD güçlerinin, muhaliflerin elindeki toprakları ele geçirerek, ülkenin kuzeyinde Rusya destekli Suriye rejimi saldırılarından avantaj sağladığı kaydedilen makalede, Obama yönetimi içindeki bazı grupların PYD'nin sadece fırsatçı olup olmadığı yahut saldırılarını Rusya, İran ve Suriye rejimi ile koordine edip etmediği konusunda ihtilaf içinde olduğuna dikkat çekildi.
Makalede, ABD istihbaratının elinde 2011'den bu yana muhaliflere karşı Esed rejimi safında savaşan İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun Kudüs Gücü birimindeki yetkililer ile YPG arasındaki görüşmelere dair belgeler olduğunu söyleyen bazı hükümet yetkililerinin, PYD'nin silahlı kanadı YPG'nin, Türkiye'de PKK ile yakın işbirliği içinde olduğunu da dile getirdiği vurgulandı.
Kıdemli bir hükümet yetkilisinin açıklamasına yer verilen makalede, CIA'in, Marea bölgesindeki CIA destekli Suriyeli muhaliflerin karargahına düzenlenen bir saldırıda PYD'nin direkt Rus güçleri ile işbirliği yaptığını ortaya çıkardığı anlatıldı.
Amerikalı diğer bir yetkilinin YPG'nin, Esed, Rusya ve İran'la açıkça işbirliği içinde olduğundan endişe ettiği aktarılan makalede, DAEŞ'e karşı yürütülen kampanyada görev alan bir yetkilinin de YPG'nin, muhalif gruplardan bazılarına güvenmediğine inandığı vurgulandı.
Muhaliflerin ve YPG'nin, DAEŞ'e karşı mücadele ettiğini ancak YPG'nin Esed rejimi ile büyük çapta bir savaşa girmekten geri duyduğuna işaret edilen makalede, ABD'nin kendini her iki tarafa da destek verirken bulduğu ifade edildi.
Makalede, ABD'nin YPG'yi desteklemekten başka şansı olmadığını iddia eden bazı Amerikalı yetkililerin, ABD destekli muhaliflere karşı saldırıda bulunsa dahi YPG'nin, DAEŞ'le mücadelede diğerlerinden daha etkili olduğunu ispat ettiklerini düşündüğü aktarıldı.
Rogin ve Lake makalesinde şu ifadelere yer verdi:
'Obama yönetiminin içindeki ayrı bir grup, YPG'ye verilen tereddütsüz desteğin, Sünni Arap kara kuvveti yaratma konusunda Amerika'nın çabalarına zarar verdiğini savunuyor. Bu grup, YPG'nin, Rakka gibi DAEŞ sığınaklarına saldırmak gibi bir niyeti olmadığını, onların Esed'e karşı Sünnileri yıpratmasına izin vermenin öngörüsüzce olduğunu iddia ediyor. Bu Sünniler, Sünni topraklarındaki DAEŞ'i yerinden etmek için en iyi umut kaynağı olarak görülüyor. Halep içinde ve çevresinde savaşan Sünni Arap gruplarına daha çok, YPG'ye daha az destek verilmesi gerektiğini düşünüyorlar.'
Makalede, ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Samantha Power’ın Sünni Arap muhaliflere daha çok destek verilmesini isteyenler arasında olduğu kaydedildi.
Kaynak: AA
Bloomberg View yazarlarından Josh Rogin ve Eli Lake'in Chicago Tribune'de yayımlanan 'Beyaz Saray Suriye Kürtlerine desteği tartışıyor' başlıklı makalesinde, PYD'nin ABD'nin destek verdiği muhaliflere saldırdığını ancak Amerikalı yetkililerin, PYD güçlerinin karşı safa geçip geçmedikleri ve onlara yapılan silah yardımına devam edilip edilmemesi konusunda aynı fikirde olmadıkları belirtildi.
PYD güçlerinin, muhaliflerin elindeki toprakları ele geçirerek, ülkenin kuzeyinde Rusya destekli Suriye rejimi saldırılarından avantaj sağladığı kaydedilen makalede, Obama yönetimi içindeki bazı grupların PYD'nin sadece fırsatçı olup olmadığı yahut saldırılarını Rusya, İran ve Suriye rejimi ile koordine edip etmediği konusunda ihtilaf içinde olduğuna dikkat çekildi.
Makalede, ABD istihbaratının elinde 2011'den bu yana muhaliflere karşı Esed rejimi safında savaşan İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun Kudüs Gücü birimindeki yetkililer ile YPG arasındaki görüşmelere dair belgeler olduğunu söyleyen bazı hükümet yetkililerinin, PYD'nin silahlı kanadı YPG'nin, Türkiye'de PKK ile yakın işbirliği içinde olduğunu da dile getirdiği vurgulandı.
Kıdemli bir hükümet yetkilisinin açıklamasına yer verilen makalede, CIA'in, Marea bölgesindeki CIA destekli Suriyeli muhaliflerin karargahına düzenlenen bir saldırıda PYD'nin direkt Rus güçleri ile işbirliği yaptığını ortaya çıkardığı anlatıldı.
Amerikalı diğer bir yetkilinin YPG'nin, Esed, Rusya ve İran'la açıkça işbirliği içinde olduğundan endişe ettiği aktarılan makalede, DAEŞ'e karşı yürütülen kampanyada görev alan bir yetkilinin de YPG'nin, muhalif gruplardan bazılarına güvenmediğine inandığı vurgulandı.
Muhaliflerin ve YPG'nin, DAEŞ'e karşı mücadele ettiğini ancak YPG'nin Esed rejimi ile büyük çapta bir savaşa girmekten geri duyduğuna işaret edilen makalede, ABD'nin kendini her iki tarafa da destek verirken bulduğu ifade edildi.
Makalede, ABD'nin YPG'yi desteklemekten başka şansı olmadığını iddia eden bazı Amerikalı yetkililerin, ABD destekli muhaliflere karşı saldırıda bulunsa dahi YPG'nin, DAEŞ'le mücadelede diğerlerinden daha etkili olduğunu ispat ettiklerini düşündüğü aktarıldı.
Rogin ve Lake makalesinde şu ifadelere yer verdi:
'Obama yönetiminin içindeki ayrı bir grup, YPG'ye verilen tereddütsüz desteğin, Sünni Arap kara kuvveti yaratma konusunda Amerika'nın çabalarına zarar verdiğini savunuyor. Bu grup, YPG'nin, Rakka gibi DAEŞ sığınaklarına saldırmak gibi bir niyeti olmadığını, onların Esed'e karşı Sünnileri yıpratmasına izin vermenin öngörüsüzce olduğunu iddia ediyor. Bu Sünniler, Sünni topraklarındaki DAEŞ'i yerinden etmek için en iyi umut kaynağı olarak görülüyor. Halep içinde ve çevresinde savaşan Sünni Arap gruplarına daha çok, YPG'ye daha az destek verilmesi gerektiğini düşünüyorlar.'
Makalede, ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Samantha Power’ın Sünni Arap muhaliflere daha çok destek verilmesini isteyenler arasında olduğu kaydedildi.