Aliya İzzetbegoviç Şahsiyeti Ve Eğitim Anlayışı Paneli Düzenlendi

Adıyaman’ın Kahta İlçesinde Eğitimle Diriliş Derneği tarafından düzenlenen "Aliya İzzetbegoviç’in Şahsiyeti ve Eğitim Anlayışı” konulu panel düzenlendi.

Aliya İzzetbegoviç Şahsiyeti Ve Eğitim Anlayışı Paneli Düzenlendi
Eğitimle Diriliş Derneği Konferans Salonunda gerçekleşen panele Kahta Devlet Hastanesi Başhakim Yardımcısı Dr. Ferit Ünal, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İsmail Öner, çok sayıda eğitimci ve vatandaşlar katıldı.

Panel yöneticisi Eğitimci Mustafa Arı, programın başlangıcında Eğitimle Diriliş Derneği’nin çalışmaları hakkında kısa bilgiler verdi. Aliya İzzetbegoviç’in Şahsiyeti ve Hayatı ile ilgili sunum yapan Eğitimci Kasım Sarı, Aliya İzzetbegoviç’in bir sunumla anlatılamayacak kadar değerli bir şahsiyet olduğunu söyledi.

Eğitimci Kasım Sarı, “Aliya İzzetbegoviç, hiçbir zaman kimseyi muhalif olduğu için yada kendi siyasetine karşı bir başka siyaset geliştirdiği için yargılamazdı. Olabildiğince eleştiriye açık, kendi kendini eleştiriyor, başkalarının eleştirmesini istiyor. Böyle orijinal bir yapıya sahipti. Öyle insanlar vardır ki İslam adına yada başka bir hususta bir görüş ortaya koyar ve sonra kendi ortaya koyduğu görüşe tapınmaya başlar. Yani artık kendisi için bir tabu olur o. Oysa bu Allah’tan gelmiş gibi algılar. Ve böyle düşünmeyenleri de öylesiye yargılar. Ama Aliya’da böyle bir şey yok. Arkadaşlarıyla görüşüp bir parti kurmaya çalışırlar ve Demokratik Eylem Partisi’ni (SDA) kurar. SDA’yı arkadaşlarıyla beraber kurar ama doğal başkan kendisidir zaten. Arkadaşları onu öyle görür. Ama kendiside bu durumdan hoşnut değildir. Kendi kendine şu soruyu sorar, ben bu toplumun en iyisi isem acaba diğerlerinin durumu nasıl. Ardından hüzünlü bir ses ile iyiler daha önce öldüler. Bu işkenceyi çekmekte bize kaldı. Biz bu işkenceyi çekmek zorunda kalıyoruz. İyiler geçmiş zamanlarda öldüler” dedi.

Eğitimci Mehmet Eken, "İslam dünyasının şuan içinde bulunduğu bu durumda kurtulabilmemiz için 2 şeye ihtiyaç vardır. Bunlardan bir tanesi birlik ve beraberliktir, ikincisi de eğitim. İslam dünyası elinde çok da farklı imkanları olan ülkeler değil. O yüzden bu imkansızlıkların içerisinde eğitim, öğretim yapılabilecek en önemli alan. O yüzden hayatı hep mücadele ile geçmiş olmasına rağmen normal bir devlet yönetimi yada oturup da bir eğitim üzerine çalışma yapacak ortamı olmamasına rağmen Aliya ile ilgili kültür, sanat, mimari, inanç, ahlak, eğitim, toplumla ile ilgili bir takım çalışmalar yaptığını görüyoruz. Yani hayatı bir taraftan savaş ile geçmesine rağmen onun bu yönlerinden bahsedebiliyoruz. Aliya’nın çocukluk döneminde nasıl bir eğitim aldığını söyleyecek olursak, annesinin dine olan düşkünlüğü, onun okula gitmeden önce Kuran eğitimi almasını sağlıyor. Bu kuran eğitimi bizim gerçekten toplumumuzun devam eden geleneklerinden bir tanesidir. Kimi aileler, kimilerimiz çocuklarını okula göndermeden önce bir Kuran eğitimine gönderiyorlar. Sabah namazlarına düzenli bir şekilde gidiyor, annesinin refakatinde gidiyor. Sabah namazlarında hocanın söylediği gibi rahman suresinin ayetleri okunuyor. Günün birinde kendisi sürgüne orman işçiliğine gönderildiğin de orda çevrede bu okuduklarını bu zamanında duyduklarını aklına getiriyor. Buradan kendisine çeşitli dersler çıkarıyor. Bir eğitim çıkarıyor buradan. İşte yıldızlara ve ağaçlara göğe bak diye dikkati çeken bir ayeti kelimedir burada. Aliya’nın yaptığı tespitlerden bir tanesi diyor ki, o zaman ki yaşadığı dönemde hiçbir ilkokul öğretmeni Müslüman değildir. Buda o dönemki insanların eğitimine nedenli önem verdiklerini, nedenli bir şekilde eğitimin aslında Müslümanların elinde olmaması, olması gerektiğinin bir göstergesidir. Bu bir tercihtir, bu bir plandır, bir tesadüf değildir. Sonraki dönemlerde gençlik yıllarında ise hocanın yine bahsettiği gibi bir komünizm yada bir sosyalizim dediğimiz bir arayış dönemi oluyor. Bu sırada çeşitli batı eserlerini okuyor. Aliyanın en önemli özelliği, yaşantısındaki yaşadığı farklılıkları hiçbir zaman kendisi için problem olarak görmeyip, bunları bir zenginlik olarak görüp, bunlardan faydalanarak yeni yaklaşımlar üretmesidir” dedi.

Kaynak: İHA