28 Şubat'ı Hafızasından Silemiyor

İHH Antalya Şubesi Başkanı Yıldırım: 'O dönemde imamlık yapıyordum, 24 saat kapımızın önünde sivil araba beklerdi. Ne götürüyorlar ne takibi bırakıyorlardı. Her akşam eşimle helalleşiyordum, 'Dün almadılar ama bu gece alabilirler' diye. Gece her zil basıldığında 'Geldiler, götürecekler' diyordum' 'O günleri unutmak, hafızalardan silmek mümkün değil. Şimdi başka güçler tarafından aynı havayı vermeye çalışıyorlar ama artık Türkiye'deki insanlar, sivil toplum kuruluşları çok güzel bir şekilde gözlerini açtılar. Bundan sonra asla tevessül etmesinler, başarıya ulaşamazlar'

AYŞE YILDIZ - 28 Şubat sürecinde bir camide imamlık yapan İHH Antalya Şubesi Başkanı Mehmet Yıldırım, o süreçte her akşam eşiyle helalleştiğini belirterek, 'O günleri unutmak, hafızalardan silmek mümkün değil. Şimdi başka güçler tarafından aynı havayı vermeye çalışıyorlar ama artık Türkiye'deki insanlar, sivil toplum kuruluşları çok güzel bir şekilde gözlerini açtılar. Bundan sonra asla tevessül etmesinler, başarıya ulaşamazlar' dedi.

Memur-Sen Antalya İl Başkanı da olan Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat'ı unutmadıklarını, hala hafızalarında yaşadıklarını söyledi. O dönemde aile olarak çok sıkıntı çektiklerini anlatan Yıldırım, bütün İslam aleminin gözünün Türkiye'de olduğu, D-8'lerin kurulduğu, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, kalkınmanın yüzde 5,5'lerde olduğu bir dönemde söz konusu girişimin yapıldığına dikkati çekti.

İnanan insanları hedef alarak yapılan bu girişimi yıllar geçse de unutmalarının mümkün olmadığını vurgulayan Yıldırım, 28 Şubat'ta en çok yereldekilerin zarar gördüğünü kaydetti.

- 'Vakıf başkanlığından istifa ettirildim'

Yıldırım, 28 Şubat sürecinde imam olarak görev yaptığını, camide emniyet güçleri tarafından psikolojik tehdit altında olduğunu, vaaz ve hutbelerinin sivil istihbaratçılar tarafından izlendiğini belirtti.

O dönemde bir eğitim vakfının da başkanı olduğuna değinen Yıldırım, 'Muhtarı geliyordu, 'Bu imam nereye bağlı' diyordu. 'Mehmet acilen dernekten ayrılman gerekiyor' dediler. Görevden atılmamak için ağlaya ağlaya eğitimden başka hiçbir iş yapmayan vakıf başkanlığından istifa ettim. Tehditle şantajla istifa ettirmişlerdi. O gün taciz edilerek, ikna odalarında okulları sona erdirilen, eğitimleri sona erdirilen kardeşlerimiz vardı. Boks antrenörü olan ağabeyimizin atıldığını biliyorum Antalya'da' diye konuştu.

- 'Bir daha yaşamamak adına gereken bedel neyse ödemeye hazırız'

28 Şubat sürecini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını vurgulayan Yıldırım, Mavi Marmara'da bile 28 Şubat'taki kadar zulüm görmediklerini ifade etti.

O süreçte Zeynel Ağa Mescidi'nde görev yaptığını kaydeden Yıldırım, '24 saat kapımızın önünde sivil araba beklerdi. Ne götürüyorlar ne takibi bırakıyorlardı. Her akşam eşimle helalleşiyordum, 'Dün almadılar ama bu gece alabilirler' diye. Gece her zile basıldığında 'Geldiler, götürecekler' diyordum. Bu toprakların bir daha 28 Şubat sürecini yaşamaması için gereken bedel neyse ödemeye hazırız' dedi.

Sohbetlere giden eşinin de çok baskı gördüğünü dile getiren Yıldırım, 'O günleri unutmak, hafızalardan silmek mümkün değil. Şimdi başka güçler tarafından aynı havayı vermeye çalışıyorlar ama artık Türkiye'deki insanlar, sivil toplum kuruluşları çok güzel bir şekilde gözlerini açtılar. Bundan sonra asla tevessül etmesinler, başarıya ulaşamazlar' diye konuştu.
Kaynak: AA