Hocalı Katliamının 24. Yıl Dönümü
Azerbaycan'ın Kars Başkonsolosluğu: 'Bu güne kadar Hocalı katliamı yaklaşık 10 ülke, ABD'nin 20 eyaleti ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından resmen kabul edilmiştir. İnanıyoruz ki, Hocalı katliamı ile ilgili ilerleyen yıllarda farklı devletlerden oluşan bu liste daha da artacaktır ve dünya Hocalı katliamına sessiz kalmayacaktır'
Azerbaycan'ın Kars Başkonsolosluğu, Hocalı'da Ermenilerin, silahsız sivil nüfusu vahşetle yok ederek soykırım gerçekleştirdiğini bildirdi.
Başkonsolosluğuktan, Hocalı Katliamının 24. yıl dönümü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, 1992 yılı Şubat ayının 25'inden 26'sına geçen gece Ermeni silahlı birlikleri ve eski Sovyetler Birliği'ne ait olan ve o dönemde Dağlık Karabağ'ın Hankendi kentinde bulunan 366. Alayın katılımıyla, 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı şehrine 5 yönden saldırı yapıldığı hatırlatıldı.
Hocalı şehrinin o dönemde dört ayı aşkın süre abluka altında tutulması nedeniyle ciddi gıda sıkıntısı çekildiğini, kentte çok sayıda hasta, yaralı, yaşlı, kadın ve çocuk olduğu anımsatılan açıklamada, Ermenilerin silahsız, sivil nüfusu vahşetle yok ederek, Hocalı soykırımını gerçekleştirdiği aktarıldı.
Bu soykırım sonucunda 613 kişinin hayatını kaybettiği ancak, tesadüfler sonucu pek çok Hocalılı'nın tarihe tanıklık etmek için sağ kaldığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'Burada bin 275 kişi rehin alınmıştır. Bunlardan 150 kişinin akıbeti bugüne kadar belli değildir. Belirtmek isteriz ki bu katliamı Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, şimdiki Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve savunma bakanı Seyran Oganyan bizzat organize edip gerçekleştirmişlerdir. Bu güne kadar Hocalı katliamı yaklaşık 10 ülke, ABD'nin 20 eyaleti ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından resmen kabul edilmiştir. İnanıyoruz ki, Hocalı katliamı ile ilgili ilerleyen yıllarda farklı devletlerden oluşan bu liste daha da artacaktır ve dünya Hocalı katliamına sessiz kalmayacaktır. Hocalı faciası uluslararası hukuk ilkelerine göre soykırımdır. Ermenistan, sorunla ilgili kabul edilmiş uluslararası belgelerin hükümlerini yerine getirmeli, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü sağlanmalı. Azerbaycanlı esir ve rehineler serbest bırakılmalı, mülteci ve zorunlu göçmenlerin bozulmuş hakları geri kazanılmalı, onlar kendi yurtlarına geri dönmelidirler.'
Kaynak: AA
Başkonsolosluğuktan, Hocalı Katliamının 24. yıl dönümü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, 1992 yılı Şubat ayının 25'inden 26'sına geçen gece Ermeni silahlı birlikleri ve eski Sovyetler Birliği'ne ait olan ve o dönemde Dağlık Karabağ'ın Hankendi kentinde bulunan 366. Alayın katılımıyla, 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı şehrine 5 yönden saldırı yapıldığı hatırlatıldı.
Hocalı şehrinin o dönemde dört ayı aşkın süre abluka altında tutulması nedeniyle ciddi gıda sıkıntısı çekildiğini, kentte çok sayıda hasta, yaralı, yaşlı, kadın ve çocuk olduğu anımsatılan açıklamada, Ermenilerin silahsız, sivil nüfusu vahşetle yok ederek, Hocalı soykırımını gerçekleştirdiği aktarıldı.
Bu soykırım sonucunda 613 kişinin hayatını kaybettiği ancak, tesadüfler sonucu pek çok Hocalılı'nın tarihe tanıklık etmek için sağ kaldığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'Burada bin 275 kişi rehin alınmıştır. Bunlardan 150 kişinin akıbeti bugüne kadar belli değildir. Belirtmek isteriz ki bu katliamı Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, şimdiki Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve savunma bakanı Seyran Oganyan bizzat organize edip gerçekleştirmişlerdir. Bu güne kadar Hocalı katliamı yaklaşık 10 ülke, ABD'nin 20 eyaleti ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından resmen kabul edilmiştir. İnanıyoruz ki, Hocalı katliamı ile ilgili ilerleyen yıllarda farklı devletlerden oluşan bu liste daha da artacaktır ve dünya Hocalı katliamına sessiz kalmayacaktır. Hocalı faciası uluslararası hukuk ilkelerine göre soykırımdır. Ermenistan, sorunla ilgili kabul edilmiş uluslararası belgelerin hükümlerini yerine getirmeli, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü sağlanmalı. Azerbaycanlı esir ve rehineler serbest bırakılmalı, mülteci ve zorunlu göçmenlerin bozulmuş hakları geri kazanılmalı, onlar kendi yurtlarına geri dönmelidirler.'