Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, kötü senaryoda 100-150 bin, daha kötü senaryoda 600 bin insanın Türkiye’ye gelmesinin söz konusu olacağını söyledi.

Son zamanlarda Suriye tarafında Türkiye’nin zorda kalması için göç dalgaları oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Akdoğan, "Sivillerin üzerine, okul, hastane, ılımlı muhalifler, Türkmenler vurularak Türkiye zorda kalsın diye göç dalgaları yapılıyor. Yine demografik yapı değişsin diye Türkmen, Arap ve Sünnileri kaçırmaya yönelik operasyonlar gerçekleşebiliyor. Buradaki insanları alırken karşı taraftaki oyuna alet olmamamız gerekiyor. Bu hamlelere alet olmadan bu insani operasyonları devam ettirmemiz gerekiyor. Ayrıca insan kaçakçılığı yapanlar var. Dün Hatay’a 800 kişi geldi ve bunları insan kaçakçıları otobüslerle göndermişler. Bu şekilde gelen herkes alınırsa Irak, Suriye’de bir kişi kalmaz, herkes Türkiye’ye gelir. Umut tacirlerinin istismar ettiği durumlar da var ve Türkiye doğru olanı yapıyor. Bu noktada seçici davranmak gerekiyor. Herkes gelsin denilmesi bu sorunun çözümüne fayda sağlamaz. Karşıda insanlara zulmedenlerin oyununa alet oluruz. Bunun için süreci rasyonel yürütmek gerekiyor. Türkiye’ye akıl veren, ’sınırı aç’ diyenler önce siz kalbinizi, gönlünüzü bu insanlara açın. Son dönemde sorun kendilerine dokunmaya başlayınca ilgilenen ülkeleri görüyoruz. Bu sorunla baş edebilmek için sınırın ötesinde Azez hattı kısmına güvenli bir alan olması önemlidir. Uluslararası dayanışma şart. Türkiye olarak ilk proje paketini de AB’ye sunduk. Bu yardımlar Türkiye’ye değil, Suriyeli sığınmacılara yapılacak olan yardımlardır. Bu sorun önce bir insani kriz meselesiydi. Ölümden kaçan insanları koruma altına aldık, kamplara yerleştirdik. Şu anda bu mesele kısa vadede çözülmeyecek gibi gözüküyor. Orta vadeli bir takım planlamalar içerisinde girmemiz gerekiyor. Sayın Başbakanımızın talimatı ile bir strateji belgesi hazırlıyoruz. İskan meselesinden vatandaşlık meselesine kadar bu mesele kapsamlı olarak ele alınmalıdır" açıklamasında bulundu.
Akdoğan, yeni göç dalgalarının yaşanmaması için diplomatik çabanın önemli olduğunu da ifade ederek şunları kaydetti:
“Yeni göç dalgalarının yaşanmaması için diplomatik çaba lazım. Bombardıman, katliam devam ederse, insanların üzerine ölüm yağdırılırsa yeni göç dalgaları olacak demektir. Bunu durdurmanın yolu Esed rejimi başta olmak üzere işbirliği içerisinde olduğu Rusya’ya dur demek gerekiyor. Diplomatik baskı olmazsa, ölümler ve yeni göç dalgası devam eder. Sınırın karşısındaki kamplarda 100 bin kişi yaşıyor, yine Azez’de 100 bin kişi daha yaşıyor. Kötü senaryoda 100-150 bin, daha kötü senaryoda 600 bin insanın Türkiye’ye gelmesi demektir. Yeni göç dalgası başlarsa bu Avrupa’yı da vurur. Bunun için yardımlaşma ve dayanışma gerekiyor. Suriye’de katliamların, bombardımanın durdurulmasıyla ilgili ciddi diplomatik çaba gerekiyor. 93 bin nüfuslu Kilis’te 127 bin Suriyeli bulunuyor. Hiçbir sıkıntıda yaşanmıyor. Herkesi Kilis’e örnek almaya çağrıyorum. Sınıra gelişlerin başlamasının ardından AFAD ve STK’lar tarafından Suriye tarafına 41 bin çadır ile binlerce battaniye gönderildi. Yine Türkiye sınırına yakın noktadaki 9 kampta kalan Suriyelilerin tüm ihtiyaçlarının Türkiye’den karşılandığını, kimsenin mağdur edilmiyor.”
