Tartışmalı 'Brexit' Süreciyle İlgili Temyiz Davası Son Buldu
İngiltere'de Avrupa Birliğinden çıkılması sürecindeki yetki tartışmasını çözmeyi amaçlayan temyiz davasında karar gelecek ay açıklanacak.
İngiltere'de Avrupa Birliğinden (AB) çıkılması (Brexit) sürecindeki yetki tartışmasını çözmeyi amaçlayan temyiz davası sona erdi.
Londra'da Temyiz Mahkemesi, tartışmalı Brexit sürecini hükümetin mi yoksa parlamentonunun mu başlatması gerektiğini 4 gün boyunca ele aldı.
Davaya bakan 11 yargıç, geçen ay İngiltere'deki Yüksek Mahkemenin verdiği 'ülkenin AB'den ayrılma müzakerelerine parlamento onayı olmadan başlanamayacağı' kararına İngiliz hükümetinin yaptığı itirazı görüştü.
Duruşmada yargıçlar, gelişmelere kamunun yoğun ilgi gösterdiğinin farkında olduklarını bildirirken, İngiliz hükümetini temsil eden Başsavcı Jeremy Wright da yargıçlara, 'siyasete müdahale etmeyin' uyarısında bulundu. Davada hükümetin avukatlığını yapan hukuk ekibinin başkanı avukat James Eadie, Brexit'in parlamentonun gündemine taşınmasına ihtiyaç olmadığını savundu.
Brexit sürecini parlamentonun başlatması gerektiğine dikkati çeken hukuk ekibinin başındaki Lord David Pannick ise 23 Haziran'daki AB referandumun düzenlenmesine imkan veren yasanın, hükümete Brexit sürecini başlatma yetkisi vermediğini belirtti.
Lord Pannick, söz konusu yetkinin sadece parlamentonun onayının ardından hükümete verilebileceğini dile getirirken, avukat Richard Gordon da milletvekillerinin onayı olmadan alınacak AB'den ayrılık kararının, 'insan haklarını çarmıha gereceğini' söyledi.
- Karar gelecek ay
Bu arada İngiliz basını, Temyiz Mahkemesinin Brexit sürecini parlamentonunun başlatması yönünde karar vermesi halinde bunun ülkede siyasi karmaşaya sebep olabileceği ve İngiltere Başbakanı Theresa May'in planlarını aksatabileceği değerlendirmesinde bulunuyor.
Temyiz Mahkemesinin kararını gelecek ayın ortalarında açıklaması bekleniyor.
İngiltere'de Yüksek Mahkeme geçen ay başında, AB'den ayrılma süreci başlatılmadan konunun milletvekillerinin oyuna sunulması gerektiğine hükmetmişti. Karar, İngiliz hükümetinin parlamentodan onay almadan ülkenin AB'den çıkış sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işletememesi anlamına gelirken, hükümet kararı Temyiz Mahkemesine taşımıştı.
- 50. maddenin işletilmesi
İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti Genel Başkanı Theresa May önceki ay yaptığı açıklamada, Brexit sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesinin 2017'nin mart ayı sonuna kadar işletileceğini duyurmuştu. İngiltere'nin bu maddeyi işleme koymasıyla, AB'den ayrılma anlaşmasının şartlarının belirlenmesi için iki yıllık süreç de başlamış olacak. Avrupalı yetkililer, 50. maddenin bir an önce işleme konulması çağrısında bulunuyor.
23 Haziran'da yapılan AB referandumunda İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler'den oluşan Birleşik Krallık halkının yüzde 51,9'u AB'den çıkışa destek vermişti.
Kaynak: AA
Londra'da Temyiz Mahkemesi, tartışmalı Brexit sürecini hükümetin mi yoksa parlamentonunun mu başlatması gerektiğini 4 gün boyunca ele aldı.
Davaya bakan 11 yargıç, geçen ay İngiltere'deki Yüksek Mahkemenin verdiği 'ülkenin AB'den ayrılma müzakerelerine parlamento onayı olmadan başlanamayacağı' kararına İngiliz hükümetinin yaptığı itirazı görüştü.
Duruşmada yargıçlar, gelişmelere kamunun yoğun ilgi gösterdiğinin farkında olduklarını bildirirken, İngiliz hükümetini temsil eden Başsavcı Jeremy Wright da yargıçlara, 'siyasete müdahale etmeyin' uyarısında bulundu. Davada hükümetin avukatlığını yapan hukuk ekibinin başkanı avukat James Eadie, Brexit'in parlamentonun gündemine taşınmasına ihtiyaç olmadığını savundu.
Brexit sürecini parlamentonun başlatması gerektiğine dikkati çeken hukuk ekibinin başındaki Lord David Pannick ise 23 Haziran'daki AB referandumun düzenlenmesine imkan veren yasanın, hükümete Brexit sürecini başlatma yetkisi vermediğini belirtti.
Lord Pannick, söz konusu yetkinin sadece parlamentonun onayının ardından hükümete verilebileceğini dile getirirken, avukat Richard Gordon da milletvekillerinin onayı olmadan alınacak AB'den ayrılık kararının, 'insan haklarını çarmıha gereceğini' söyledi.
- Karar gelecek ay
Bu arada İngiliz basını, Temyiz Mahkemesinin Brexit sürecini parlamentonunun başlatması yönünde karar vermesi halinde bunun ülkede siyasi karmaşaya sebep olabileceği ve İngiltere Başbakanı Theresa May'in planlarını aksatabileceği değerlendirmesinde bulunuyor.
Temyiz Mahkemesinin kararını gelecek ayın ortalarında açıklaması bekleniyor.
İngiltere'de Yüksek Mahkeme geçen ay başında, AB'den ayrılma süreci başlatılmadan konunun milletvekillerinin oyuna sunulması gerektiğine hükmetmişti. Karar, İngiliz hükümetinin parlamentodan onay almadan ülkenin AB'den çıkış sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işletememesi anlamına gelirken, hükümet kararı Temyiz Mahkemesine taşımıştı.
- 50. maddenin işletilmesi
İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti Genel Başkanı Theresa May önceki ay yaptığı açıklamada, Brexit sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesinin 2017'nin mart ayı sonuna kadar işletileceğini duyurmuştu. İngiltere'nin bu maddeyi işleme koymasıyla, AB'den ayrılma anlaşmasının şartlarının belirlenmesi için iki yıllık süreç de başlamış olacak. Avrupalı yetkililer, 50. maddenin bir an önce işleme konulması çağrısında bulunuyor.
23 Haziran'da yapılan AB referandumunda İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler'den oluşan Birleşik Krallık halkının yüzde 51,9'u AB'den çıkışa destek vermişti.