Kırklareli'nde FETÖ/PDY Soruşturması
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz: 'Anayasal düzeni değiştirmeye çalışan darbeciler ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik olarak yürütülen adli soruşturmaların, hızlı, şeffaf, hukuka ve adalete uygun bir şekilde, devam etmektedir' 'İtirafçılar yasaların da emrettiği maddeler ışığında, adli kontrol kararı verilerek serbest bırakılmıştır'.
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, anayasal düzeni değiştirmeye çalışan darbeciler ile Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik yürütülen adli soruşturmaların, hızlı, şeffaf, hukuka ve adalete uygun şekilde devam ettiğini bildirdi.
Başsavcı Yavuz, yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY örgütüne ait birçok hücresel yapılanmanın varlığının tespit edilerek, gerekli yasal işlemlerin yapıldığını belirtti.
Çalışmaların halen titizlikle sürdürüldüğünü aktaran Yavuz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
'Anayasal düzeni değiştirmeye çalışan darbeciler ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik olarak yürütülen adli soruşturmaların, hızlı, şeffaf, hukuka ve adalete uygun bir şekilde devam etmektedir. Elde edilen gizli ve açık tanık ifadeleri, itirafçı beyanları, FETÖ/PDY terör örgütü tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasal düzenlemelerinden yararlanılarak 'yasalmış gibi gösterilmek suretiyle' oluşturulan eğitim kurumları, yurtlar, dernekler, sendikalar, basın kurum ve kuruluşlarına ait kayıt ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde elde edilen veri, doküman, belge ve bilgiler soruşturma dosyalarında maddi delil olarak değerlendirilmiştir.
Bu deliller ışığında gözaltına alınan ve tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilerek hakimlikçe tutuklanmalarına karar verilenlerin sayısı bugün itibarıyla 229 kişi olmuştur. FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olan, bu mensubiyet çerçevesinde üst düzey, orta düzey ve altdüzey gruplarda yöneticilik yapmış, yöneticilik yapmamış olsa dahi sempatizan üye olarak birçok faaliyetekatılmış şüphelilerden bazıları bu aşamada itirafçı, açık ve gizli tanık olmayı tercih etmiştir.'
- 'Şüpheliler ilk sorgularında suskun kaldı'
Yavuz, FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantıları tespit edilerek gözaltına alınan şüphelilerin ilk sorgulamalarında suskun kaldıklarını belirtti.
Şüphelilerin sorgulamalarında terör örgütü ile bağlantılarının öğrencilik yıllarında başladığı, sonrasında kamu kurumlarında görev aldıkları, bu görevde iken bazılarının irtibatının koptuğu, bazılarının ise çocuklarını FETÖ/PDY terör örgütünce kurulan eğitim kurumlarına kaydettirmeleri neticesinde bağlantılarının devam ettiğinin ortaya çıktığını aktaran Yavuz, şunları kaydetti:
'Terör örgütüne ait eğitim kurumlarında eğitim hizmetleri dışında velilere yönelik sohbet toplantıları yapılarak FETÖ/PDY terör örgütü ve bu örgütün yöneticileri ile Fetullah Gülen lehinde propagandaların yaptırıldığı, kitapların okutulduğu, videoların izlettirildiği, zaman zaman hükümet ve devlet aleyhinde yolsuzluk iddiası ile konuşmalar yapılarak taraftar toplanmaya çalışıldığı tespit edilmiştir.
Haklarında kuvvetli deliller ile soruşturma başlatılan örgüt yönetici ve mensuplarının ilk ifadelerinde suskun kaldıkları, itiraf etmekten çekindikleri ve özellikle yasal düzenlemelerden bilgilerinin olmaması nedeni ile pişmanlık yasasından yararlanıldığında ne gibi faydasının olacağı konusunda tereddütlerinin olduğu gözlemlenmiştir. İtirafçılar yasaların da emrettiği maddeler ışığında, adli kontrol kararı verilerek serbest bırakılmıştır.'
Kaynak: AA
Başsavcı Yavuz, yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY örgütüne ait birçok hücresel yapılanmanın varlığının tespit edilerek, gerekli yasal işlemlerin yapıldığını belirtti.
Çalışmaların halen titizlikle sürdürüldüğünü aktaran Yavuz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
'Anayasal düzeni değiştirmeye çalışan darbeciler ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik olarak yürütülen adli soruşturmaların, hızlı, şeffaf, hukuka ve adalete uygun bir şekilde devam etmektedir. Elde edilen gizli ve açık tanık ifadeleri, itirafçı beyanları, FETÖ/PDY terör örgütü tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yasal düzenlemelerinden yararlanılarak 'yasalmış gibi gösterilmek suretiyle' oluşturulan eğitim kurumları, yurtlar, dernekler, sendikalar, basın kurum ve kuruluşlarına ait kayıt ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde elde edilen veri, doküman, belge ve bilgiler soruşturma dosyalarında maddi delil olarak değerlendirilmiştir.
Bu deliller ışığında gözaltına alınan ve tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilerek hakimlikçe tutuklanmalarına karar verilenlerin sayısı bugün itibarıyla 229 kişi olmuştur. FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olan, bu mensubiyet çerçevesinde üst düzey, orta düzey ve altdüzey gruplarda yöneticilik yapmış, yöneticilik yapmamış olsa dahi sempatizan üye olarak birçok faaliyetekatılmış şüphelilerden bazıları bu aşamada itirafçı, açık ve gizli tanık olmayı tercih etmiştir.'
- 'Şüpheliler ilk sorgularında suskun kaldı'
Yavuz, FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantıları tespit edilerek gözaltına alınan şüphelilerin ilk sorgulamalarında suskun kaldıklarını belirtti.
Şüphelilerin sorgulamalarında terör örgütü ile bağlantılarının öğrencilik yıllarında başladığı, sonrasında kamu kurumlarında görev aldıkları, bu görevde iken bazılarının irtibatının koptuğu, bazılarının ise çocuklarını FETÖ/PDY terör örgütünce kurulan eğitim kurumlarına kaydettirmeleri neticesinde bağlantılarının devam ettiğinin ortaya çıktığını aktaran Yavuz, şunları kaydetti:
'Terör örgütüne ait eğitim kurumlarında eğitim hizmetleri dışında velilere yönelik sohbet toplantıları yapılarak FETÖ/PDY terör örgütü ve bu örgütün yöneticileri ile Fetullah Gülen lehinde propagandaların yaptırıldığı, kitapların okutulduğu, videoların izlettirildiği, zaman zaman hükümet ve devlet aleyhinde yolsuzluk iddiası ile konuşmalar yapılarak taraftar toplanmaya çalışıldığı tespit edilmiştir.
Haklarında kuvvetli deliller ile soruşturma başlatılan örgüt yönetici ve mensuplarının ilk ifadelerinde suskun kaldıkları, itiraf etmekten çekindikleri ve özellikle yasal düzenlemelerden bilgilerinin olmaması nedeni ile pişmanlık yasasından yararlanıldığında ne gibi faydasının olacağı konusunda tereddütlerinin olduğu gözlemlenmiştir. İtirafçılar yasaların da emrettiği maddeler ışığında, adli kontrol kararı verilerek serbest bırakılmıştır.'