Johnson'dan Suudi Arabistan'a 'Vekalet Savaşı' Suçlaması
İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson’ın Suudi Arabistan'ı suçladığı görüntü ortaya çıktı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın Suudi Arabistan'ı din istismarı yapmak ve 'vekalet savaşı' yürütmekle suçladığı görüntü basına sızdı.
The Guardian gazetesinin internet sitesinde yayımladığı videoda Johnson, geçen hafta İtalya’nın başkenti Roma’da katıldığı bir panelde konuşurken görülüyor.
Ortadoğu’da 'liderlik eksikliğinden' yakınan Johnson, 'Kendi siyasi hedefleri için dini veya bir dinin farklı kollarını istismar eden siyasetçiler var. Bölgenin en büyük sorunlarından biri bu. Bence bölgede vekalet savaşlarına yol açan trajedi de ülkelerin kendilerinde yeterince güçlü liderlik bulunmaması. Bölgede Suudiler, İran, herkes devreye giriyor, kuklalarını oynatıyor ve vekalet savaşları yürütüyor.” dedi.
Johnson’ın görüntülerde Suudi Arabistan’la ilgili olarak dile getirdiği görüşlerin İngiltere’nin resmi pozisyonundan farklı olması ülkede tartışma yarattı.
Dışişleri Bakanlığı, Johnson’ın sözlerinin İngiltere’nin görüşlerini yansıtmadığını açıklarken Başbakanlıktan da açıklama geldi.
Başbakanlık sözcüsü, Johnson’ın 'vekalet savaşları'yla ilgili görüşlerinin hükümetin pozisyonunu temsil etmediğini belirterek Başbakan Theresa May’in Suudi Arabistan’la ilişkileri güçlendirmek istediğini kaydetti.
İngiltere’nin Suudi Arabistan’ın Yemen’de Hutilere karşı meşru hükümetin yanında yürüttüğü mücadeleyi desteklediğini vurgulayan sözcü, 'Başbakanın görüşü bu. Dışişleri Bakanının Suudi Arabistan ve bölgedeki rolüyle ilgili görüşleri, hükümetin pozisyonunu temsil etmiyor.” ifadelerini kullandı.
Başbakanlık sözcüsü, Johnson’ın hafta sonu Ortadoğu’ya ziyaret gerçekleştireceğini ve bu meyanda Suudi Arabistan ve diğer ülkelerle ilişkiler konusunda hükümetin pozisyonunu ortaya koyma fırsatı bulacağını belirtti.
Sözcü, 'Başbakan dışişleri bakanı olarak Johnson’a güveniyor mu?' şeklindeki soruya 'Evet' yanıtını verdi.
Suudi Arabistan, savunma sanayisi alanında İngiltere'nin en önemli müşterileri arasında yer alıyor. Suudi Arabistan'ın Yemen'deki askeri operasyonlarında İngiltere'ye ait silah sistemlerini kullanması ve İngiliz askeri danışmanların bu operasyonlardaki rolü nedeniyle İngiltere insan hakları örgütlerinin eleştirilerine hedef oluyor.
Suudi Arabistan'ın sadece 2015 yılında İngiltere'den satın aldığı silah ve askeri teçhizatın değerinin 3 milyar sterlini bulduğu belirtiliyor.
- Kıbrıs örneği
Sızan görüntüde Johnson Kıbrıs'ta iki kesim arasında devam eden müzakerelere de değindi. Ortadoğu’daki liderlik eksikliğinin istisnası olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi liderlerini gösteren Johnson, şunları söyledi:
'Daha yeni Kıbrıs’tan geldim. Orada, bunun nasıl olabileceğini görüyorsunuz. Henüz olmadı. Hala güçlükler var. Ancak Rum ve Türk toplumlarının iki lideri var, deniyorlar, risk alıyorlar, adayı bir araya getirmek için her biri kendi toplumu içinde risk alıyor. Bunu Kıbrıs’ta görüyorum ve söylemem lazım ki bölgede başka hiçbir yerde görmüyorum.'
Bölgede vizyoner liderlere ihtiyaç olduğunu belirten Johnson, bunların farklı dinlerden ve kesimlerden insanları bir ulus haline getirmesi gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs'ta müzakereler, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda 15 Mayıs 2015'te yeniden başlamıştı. Taraflar, 20-21 Kasım'da İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında yürütülen müzakerelerden, Rum yönetiminin beklenen adımları atmaması nedeniyle sonuçsuz ayrılmıştı.
Taraflar, geçen hafta İsviçre'nin başkenti Cenevre'de 9 Ocak'ta bir araya gelme, 11 Ocak'ta kendi haritalarını sunma ve 12 Ocak'ta da garantör ülkelerin katılacağı uluslararası konferansta toplanma kararı almıştı.
Kaynak: AA
The Guardian gazetesinin internet sitesinde yayımladığı videoda Johnson, geçen hafta İtalya’nın başkenti Roma’da katıldığı bir panelde konuşurken görülüyor.
Ortadoğu’da 'liderlik eksikliğinden' yakınan Johnson, 'Kendi siyasi hedefleri için dini veya bir dinin farklı kollarını istismar eden siyasetçiler var. Bölgenin en büyük sorunlarından biri bu. Bence bölgede vekalet savaşlarına yol açan trajedi de ülkelerin kendilerinde yeterince güçlü liderlik bulunmaması. Bölgede Suudiler, İran, herkes devreye giriyor, kuklalarını oynatıyor ve vekalet savaşları yürütüyor.” dedi.
Johnson’ın görüntülerde Suudi Arabistan’la ilgili olarak dile getirdiği görüşlerin İngiltere’nin resmi pozisyonundan farklı olması ülkede tartışma yarattı.
Dışişleri Bakanlığı, Johnson’ın sözlerinin İngiltere’nin görüşlerini yansıtmadığını açıklarken Başbakanlıktan da açıklama geldi.
Başbakanlık sözcüsü, Johnson’ın 'vekalet savaşları'yla ilgili görüşlerinin hükümetin pozisyonunu temsil etmediğini belirterek Başbakan Theresa May’in Suudi Arabistan’la ilişkileri güçlendirmek istediğini kaydetti.
İngiltere’nin Suudi Arabistan’ın Yemen’de Hutilere karşı meşru hükümetin yanında yürüttüğü mücadeleyi desteklediğini vurgulayan sözcü, 'Başbakanın görüşü bu. Dışişleri Bakanının Suudi Arabistan ve bölgedeki rolüyle ilgili görüşleri, hükümetin pozisyonunu temsil etmiyor.” ifadelerini kullandı.
Başbakanlık sözcüsü, Johnson’ın hafta sonu Ortadoğu’ya ziyaret gerçekleştireceğini ve bu meyanda Suudi Arabistan ve diğer ülkelerle ilişkiler konusunda hükümetin pozisyonunu ortaya koyma fırsatı bulacağını belirtti.
Sözcü, 'Başbakan dışişleri bakanı olarak Johnson’a güveniyor mu?' şeklindeki soruya 'Evet' yanıtını verdi.
Suudi Arabistan, savunma sanayisi alanında İngiltere'nin en önemli müşterileri arasında yer alıyor. Suudi Arabistan'ın Yemen'deki askeri operasyonlarında İngiltere'ye ait silah sistemlerini kullanması ve İngiliz askeri danışmanların bu operasyonlardaki rolü nedeniyle İngiltere insan hakları örgütlerinin eleştirilerine hedef oluyor.
Suudi Arabistan'ın sadece 2015 yılında İngiltere'den satın aldığı silah ve askeri teçhizatın değerinin 3 milyar sterlini bulduğu belirtiliyor.
- Kıbrıs örneği
Sızan görüntüde Johnson Kıbrıs'ta iki kesim arasında devam eden müzakerelere de değindi. Ortadoğu’daki liderlik eksikliğinin istisnası olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi liderlerini gösteren Johnson, şunları söyledi:
'Daha yeni Kıbrıs’tan geldim. Orada, bunun nasıl olabileceğini görüyorsunuz. Henüz olmadı. Hala güçlükler var. Ancak Rum ve Türk toplumlarının iki lideri var, deniyorlar, risk alıyorlar, adayı bir araya getirmek için her biri kendi toplumu içinde risk alıyor. Bunu Kıbrıs’ta görüyorum ve söylemem lazım ki bölgede başka hiçbir yerde görmüyorum.'
Bölgede vizyoner liderlere ihtiyaç olduğunu belirten Johnson, bunların farklı dinlerden ve kesimlerden insanları bir ulus haline getirmesi gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs'ta müzakereler, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda 15 Mayıs 2015'te yeniden başlamıştı. Taraflar, 20-21 Kasım'da İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında yürütülen müzakerelerden, Rum yönetiminin beklenen adımları atmaması nedeniyle sonuçsuz ayrılmıştı.
Taraflar, geçen hafta İsviçre'nin başkenti Cenevre'de 9 Ocak'ta bir araya gelme, 11 Ocak'ta kendi haritalarını sunma ve 12 Ocak'ta da garantör ülkelerin katılacağı uluslararası konferansta toplanma kararı almıştı.