Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Açıklaması (4)
'Cumhurbaşkanımız bu çağrıyı yaptığı gün itibarıyla hesabındaki bütün dövizleri Türk lirasına çevirmiştir. Bunun aksini beklemek, hatta düşünmek bile abesle iştigaldir' 'Başika Kampı ile ilgili Irak makamlarıyla yürüttüğümüz müzakereler devam ediyor. Kampımız orada DEAŞ'la mücadele kapsamında Iraklılara yardımcı olmaya, destek vermeye devam ediyor. Statüsünün bir hukuki çerçeveye kavuşturulması konusunda bir kağıt alışverişi var, şu anda müzakereler devam ediyor' 'El Bab civarındaki askerlerimize dönük saldırı Suriye rejimi tarafından yapılmıştır. Bu konuda bizim elimizdeki bilgiler bu şekildedir. Bu da rejimin Suriye'de, Halep'te, El Bab'da ve diğer bütün bölgelerde asıl niyetinin ne olduğunu açık bir şeklide tekraren ortaya koymaktadır'
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı dövizlerin Türk lirasına çevrilmesi çağrısıyla ilgili, 'Cumhurbaşkanımız bu çağrıyı yaptığı gün itibarıyla hesabındaki bütün dövizleri Türk lirasına çevirmiştir. Bunun aksini beklemek, hatta düşünmek bile abesle iştigaldir.' dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Dış basında Halep'e ilişkin Türkiye ve Körfez ülkelerince muhaliflere yeterince destek verilmediği yönünde haberler yer aldığının hatırlatılması üzerine Kalın, Halep'te çatışmaların durdurulması ve insani yardımların ulaştırılmasıyla ilgili son dönemde en yoğun diplomatik çalışmayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yürüttüğünü söyledi.
Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı 3 telefon görüşmesinde de Halep'in önemli başlıklar arasında yer aldığına işaret eden Kalın, dün de Başbakan Binali Yıldırım ile Rus mevkidaşı Dimitri Medvedev arasında bu konunun ele alındığını anımsattı.
Türkiye'nin diplomatik çalışmalara devam edeceğini belirten Kalın, muhaliflere ve bölgedeki sivillere dönük yardımların ulaştırılması konusundaki kararlılığın sürdüğünü vurguladı.
Halep'te yaşanan hadisenin Suriye'de 5 yıldır devam eden insani dramın son safhasını oluşturduğuna dikkati çeken Kalın, uluslararası toplumun duyarsızlığının durumu bu noktaya getirdiğini söyledi.
Kalın, 'Şartlar ne kadar zor olursa olsun, biz Halep'te çatışmaların durması, insani yardımların ulaştırılması ve siyasi bir geçiş sürecinin sağlanması konusundaki kararlığımızı muhafaza ediyoruz. Bu konuda Rusya ile olsun, Körfez ülkeleriyle olsun, Avrupalılarla olsun, Amerikalılarla olsun yoğun diplomasi trafiğimizi devam ettireceğiz.' ifadelerini kullandı.
El Bab'da Türkiye'nin zorlandığı ve istenen ilerlemenin sağlanamadığı yönündeki haberlerle ilgili soru üzerine Kalın, El Bab operasyonunun öncelikle ulusal sınır güvenliğinin sağlanması ve sınırın güneyindeki terör unsurlarının ortadan kaldırılması için başlatıldığını ve planlandığı şekilde devam ettiğini söyledi.
Operasyonun uluslararası koalisyonla iş birliği içerisinde yürütüldüğünü belirten Kalın, sahadaki gelişmelere bağlı olarak operasyonun ritmi, hızı ve temposuyla ilgili birtakım güncellemeler ve ayarlamalar yapıldığını ancak hedef noktasında herhangi bir değişiklik bulunmadığını kaydetti.
- 'Askerlerimizin bulunması konusundaki çalışma yoğun şekilde devam ediyor'
El Bab'da Türk askerlerine yönelik saldırılar ve Fırat Kalkanı Harekatı'nda 2 askerin kaybolmasıyla ilgili gelişmelerin sorulması üzerine Kalın, şunları kaydetti:
'Askerlerimizle ilgili konuyu Genelkurmay Başkanımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız yakın bir şekilde, tabii ki bizler takip ediyoruz. Bu konuda resmi açıklamaları esas almanızı rica ediyorum. Şu ana kadar yapılan açıklamaların dışında farklı bir bilgi yok. Askerlerimizin bulunması ve sağ salim ülkemize getirilmesi konusundaki çalışma da yoğun bir şeklide devam ediyor.
DEAŞ terör örgütünün, tıpkı PKK terör örgütü gibi, tıpkı FETÖ terör örgütü gibi Türkiye'ye dönük tehditleri zaman zaman sizin de gündeminize geliyordur. Bu tehditlere rağmen, bu tehdit savurmalara rağmen Türkiye DEAŞ terör örgütünü, bu canavarı ortadan kaldırmak için elinden gelen gayreti gösterecek ve kararlılıkla bu mücadeleyi sürdürecektir.'
- 'Saldırı Suriye rejimi tarafından yapılmıştır'
El Bab'da 24 Kasım'da Türk askerlerine yapılan saldırıda kullanılan insansız hava aracının hangi ülkeye ait olduğunun sorulması üzerine Kalın, şunları kaydetti:
'Bilgiler aynı. Genelkurmay Başkanlığımızın yaptığı açıklamayı esas alarak ben de teyiden söylüyorum, El Bab civarındaki bizim askerlerimize dönük saldırı Suriye rejimi tarafından yapılmıştır. Bu konuda bizim elimizdeki bilgiler bu şekildedir. Bu da rejimin Suriye'de, Halep'te, El Bab'da ve diğer bütün bölgelerde asıl niyetinin ne olduğunu açık bir şeklide tekraren ortaya koymaktadır.
Yani terör yapan bir rejimden bahsediyoruz şu anda. Maalesef şu anda Halep'in kuzeyinde de özellikle Afrin'den aşağı doğru sarkan YPG-PYD birlikleri de kuvvetleri de rejimle iş birliği halinde hareket ediyorlar. Bizim daha önce defalarca ifade ettiğimiz, 'YPG ve PYD ile iş birliği yaparak Suriye sahasında terörle mücadele edemezsiniz.' tezimizi teyit eden bir başka durumla orada karşı karşıyayız. Özellikle Halep'i kuzeyden sıkıştırma noktasında Afrin'den güneye ve doğuya doğru hareket eden YPG'liler de aslında bu operasyonun parçası olarak rejimle birlikte orada hareket ediyorlar.'
- 'Beklentimiz darbeci askerlerin en kısa sürede iade edilmesidir'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Yunanistan'a kaçan askerlerle ilgili mahkeme kararlarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kalın, darbeci askerlerle ilgili süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakından takip ettiğini dile getirdi.
Yunanistan'da hukuki sürecin devam ettiğini belirten Kalın, 'Bizim beklentimiz, Yunan makamlarının bu darbeci askerleri en kısa sürede Türkiye’ye iade etmesidir. Bununla ilgili süreçlerin bir an önce tamamlanması ve bu kişilerin Türkiye'de adaletin önüne çıkarılmasıdır.' diye konuştu.
Bunun, hukukun ve iki ülke ilişkilerini gereği olduğunun altını çizen Kalın, bu kişilerin 248 kişinin şehit olmasına ve 2 binden fazla insanın yararlanmasına sebep olan bir darbe girişimin içinde bulunduğuna dikkati çekti. Kalın, 'Bu konuda, Yunan makamlarının da gerekli adımları ivedilikle atacaklarını ümit ediyoruz, çağrımız da bu yöndedir.' ifadesini kullandı.
Avrupa Parlamentosu kararı sonrası bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye silah satmama kararı verdiğinin belirtilmesi üzerine Kalın, bu konuda bazı haberler bulunduğunu ama henüz teyit edilmediğini söyledi.
Kalın, 'Bunlar hakikaten çok kabul edilebilir tarafı hiçbir şekilde olmayan birtakım tasarruflar ya da düşüncelerdir. Çünkü henüz fiiliyata geçmiş hiçbir şey yok. Eğer bu konuda Türkiye’nin terörle mücadelesini zaafa uğratmak gibi bir niyetleri, düşünceleri varsa bu tür firma ya da ülkelerin, bunlar bilsinler ki onlarla ya da onlarsız Türkiye terörle mücadeleye en kararlı bir şekilde devam edecektir. Bu tür kararlar sadece ülkelerin, firmaların gerçek niyetlerini, gerçek gündemlerini ortaya koyar. Türkiye bu konuda kararlılıkla mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.' değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'dövizlerin TL'ye çevrilmesi çağrısı' sonrası, siyasette Erdoğan'ın mal beyanında yer alan 200 bin doları bozdurup bozdurmadığı yönünde tartışmaların başladığının anımsatılması üzerine Kalın, 'Cumhurbaşkanımız bu çağrıyı yaptığı gün itibarıyla hesabındaki bütün dövizleri Türk lirasına çevirmiştir. Bunun aksini beklemek, hatta düşünmek bile abesle iştigaldir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan böyle bir kampanyayı başlatacak ve kendisi bunun içinde olmayacak, yani insanlara 'yapın' dediği bir şeyi kendisi yapmayacak, böyle bir şey söz konusu dahi değil. Onlar da TL'ye çevrilmiştir. Bu kampanyada, Cumhurbaşkanımız da vatandaşlarımızla, iş adamlarımızla, kurumlarımızla Türk lirasına, milli paramıza sahip çıkmıştır.' diye konuştu.
(Bitti)
Kaynak: AA
Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Dış basında Halep'e ilişkin Türkiye ve Körfez ülkelerince muhaliflere yeterince destek verilmediği yönünde haberler yer aldığının hatırlatılması üzerine Kalın, Halep'te çatışmaların durdurulması ve insani yardımların ulaştırılmasıyla ilgili son dönemde en yoğun diplomatik çalışmayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yürüttüğünü söyledi.
Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı 3 telefon görüşmesinde de Halep'in önemli başlıklar arasında yer aldığına işaret eden Kalın, dün de Başbakan Binali Yıldırım ile Rus mevkidaşı Dimitri Medvedev arasında bu konunun ele alındığını anımsattı.
Türkiye'nin diplomatik çalışmalara devam edeceğini belirten Kalın, muhaliflere ve bölgedeki sivillere dönük yardımların ulaştırılması konusundaki kararlılığın sürdüğünü vurguladı.
Halep'te yaşanan hadisenin Suriye'de 5 yıldır devam eden insani dramın son safhasını oluşturduğuna dikkati çeken Kalın, uluslararası toplumun duyarsızlığının durumu bu noktaya getirdiğini söyledi.
Kalın, 'Şartlar ne kadar zor olursa olsun, biz Halep'te çatışmaların durması, insani yardımların ulaştırılması ve siyasi bir geçiş sürecinin sağlanması konusundaki kararlığımızı muhafaza ediyoruz. Bu konuda Rusya ile olsun, Körfez ülkeleriyle olsun, Avrupalılarla olsun, Amerikalılarla olsun yoğun diplomasi trafiğimizi devam ettireceğiz.' ifadelerini kullandı.
El Bab'da Türkiye'nin zorlandığı ve istenen ilerlemenin sağlanamadığı yönündeki haberlerle ilgili soru üzerine Kalın, El Bab operasyonunun öncelikle ulusal sınır güvenliğinin sağlanması ve sınırın güneyindeki terör unsurlarının ortadan kaldırılması için başlatıldığını ve planlandığı şekilde devam ettiğini söyledi.
Operasyonun uluslararası koalisyonla iş birliği içerisinde yürütüldüğünü belirten Kalın, sahadaki gelişmelere bağlı olarak operasyonun ritmi, hızı ve temposuyla ilgili birtakım güncellemeler ve ayarlamalar yapıldığını ancak hedef noktasında herhangi bir değişiklik bulunmadığını kaydetti.
- 'Askerlerimizin bulunması konusundaki çalışma yoğun şekilde devam ediyor'
El Bab'da Türk askerlerine yönelik saldırılar ve Fırat Kalkanı Harekatı'nda 2 askerin kaybolmasıyla ilgili gelişmelerin sorulması üzerine Kalın, şunları kaydetti:
'Askerlerimizle ilgili konuyu Genelkurmay Başkanımız ve Milli İstihbarat Teşkilatımız yakın bir şekilde, tabii ki bizler takip ediyoruz. Bu konuda resmi açıklamaları esas almanızı rica ediyorum. Şu ana kadar yapılan açıklamaların dışında farklı bir bilgi yok. Askerlerimizin bulunması ve sağ salim ülkemize getirilmesi konusundaki çalışma da yoğun bir şeklide devam ediyor.
DEAŞ terör örgütünün, tıpkı PKK terör örgütü gibi, tıpkı FETÖ terör örgütü gibi Türkiye'ye dönük tehditleri zaman zaman sizin de gündeminize geliyordur. Bu tehditlere rağmen, bu tehdit savurmalara rağmen Türkiye DEAŞ terör örgütünü, bu canavarı ortadan kaldırmak için elinden gelen gayreti gösterecek ve kararlılıkla bu mücadeleyi sürdürecektir.'
- 'Saldırı Suriye rejimi tarafından yapılmıştır'
El Bab'da 24 Kasım'da Türk askerlerine yapılan saldırıda kullanılan insansız hava aracının hangi ülkeye ait olduğunun sorulması üzerine Kalın, şunları kaydetti:
'Bilgiler aynı. Genelkurmay Başkanlığımızın yaptığı açıklamayı esas alarak ben de teyiden söylüyorum, El Bab civarındaki bizim askerlerimize dönük saldırı Suriye rejimi tarafından yapılmıştır. Bu konuda bizim elimizdeki bilgiler bu şekildedir. Bu da rejimin Suriye'de, Halep'te, El Bab'da ve diğer bütün bölgelerde asıl niyetinin ne olduğunu açık bir şeklide tekraren ortaya koymaktadır.
Yani terör yapan bir rejimden bahsediyoruz şu anda. Maalesef şu anda Halep'in kuzeyinde de özellikle Afrin'den aşağı doğru sarkan YPG-PYD birlikleri de kuvvetleri de rejimle iş birliği halinde hareket ediyorlar. Bizim daha önce defalarca ifade ettiğimiz, 'YPG ve PYD ile iş birliği yaparak Suriye sahasında terörle mücadele edemezsiniz.' tezimizi teyit eden bir başka durumla orada karşı karşıyayız. Özellikle Halep'i kuzeyden sıkıştırma noktasında Afrin'den güneye ve doğuya doğru hareket eden YPG'liler de aslında bu operasyonun parçası olarak rejimle birlikte orada hareket ediyorlar.'
- 'Beklentimiz darbeci askerlerin en kısa sürede iade edilmesidir'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Yunanistan'a kaçan askerlerle ilgili mahkeme kararlarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kalın, darbeci askerlerle ilgili süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakından takip ettiğini dile getirdi.
Yunanistan'da hukuki sürecin devam ettiğini belirten Kalın, 'Bizim beklentimiz, Yunan makamlarının bu darbeci askerleri en kısa sürede Türkiye’ye iade etmesidir. Bununla ilgili süreçlerin bir an önce tamamlanması ve bu kişilerin Türkiye'de adaletin önüne çıkarılmasıdır.' diye konuştu.
Bunun, hukukun ve iki ülke ilişkilerini gereği olduğunun altını çizen Kalın, bu kişilerin 248 kişinin şehit olmasına ve 2 binden fazla insanın yararlanmasına sebep olan bir darbe girişimin içinde bulunduğuna dikkati çekti. Kalın, 'Bu konuda, Yunan makamlarının da gerekli adımları ivedilikle atacaklarını ümit ediyoruz, çağrımız da bu yöndedir.' ifadesini kullandı.
Avrupa Parlamentosu kararı sonrası bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye silah satmama kararı verdiğinin belirtilmesi üzerine Kalın, bu konuda bazı haberler bulunduğunu ama henüz teyit edilmediğini söyledi.
Kalın, 'Bunlar hakikaten çok kabul edilebilir tarafı hiçbir şekilde olmayan birtakım tasarruflar ya da düşüncelerdir. Çünkü henüz fiiliyata geçmiş hiçbir şey yok. Eğer bu konuda Türkiye’nin terörle mücadelesini zaafa uğratmak gibi bir niyetleri, düşünceleri varsa bu tür firma ya da ülkelerin, bunlar bilsinler ki onlarla ya da onlarsız Türkiye terörle mücadeleye en kararlı bir şekilde devam edecektir. Bu tür kararlar sadece ülkelerin, firmaların gerçek niyetlerini, gerçek gündemlerini ortaya koyar. Türkiye bu konuda kararlılıkla mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.' değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'dövizlerin TL'ye çevrilmesi çağrısı' sonrası, siyasette Erdoğan'ın mal beyanında yer alan 200 bin doları bozdurup bozdurmadığı yönünde tartışmaların başladığının anımsatılması üzerine Kalın, 'Cumhurbaşkanımız bu çağrıyı yaptığı gün itibarıyla hesabındaki bütün dövizleri Türk lirasına çevirmiştir. Bunun aksini beklemek, hatta düşünmek bile abesle iştigaldir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan böyle bir kampanyayı başlatacak ve kendisi bunun içinde olmayacak, yani insanlara 'yapın' dediği bir şeyi kendisi yapmayacak, böyle bir şey söz konusu dahi değil. Onlar da TL'ye çevrilmiştir. Bu kampanyada, Cumhurbaşkanımız da vatandaşlarımızla, iş adamlarımızla, kurumlarımızla Türk lirasına, milli paramıza sahip çıkmıştır.' diye konuştu.
(Bitti)