Hrant Dink Cinayeti Davası

Ramazan Akyürek, Coşgun Çakar, Ali Fuat Yılmazer ile ana dava dosyası sanıklarının da aralarında bulunduğu 35 kişinin yargılandığı dava yarına ertelendi Dönemin mülkiye başmüfettişi Şükrü Yıldız:'Jandarma raporu kaç defa yazıldı ve bozuldu bilmiyorum. Sadece benim görüşümü yansıtmıyor. Ben jandarmanın bu işe dahil olduğundan emindim ama onlar kesinlikle böyle düşünmüyorlardı' 'Dink'in somut önlemlerle korunması gerekir. Devletin de yükümlülüğüdür bu. Burada İstanbul İstihbarat Şubeden koruma veya TEM Şube Müdürlüğüne talep gerekir. Yetki ve sorumluluk Ahmet İlhan Güler'dedir. Cerrah'ın da emniyet müdürü olması nedeniyle genel bir sorumluluğu var'

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin 35 kişinin yargılandığı dava, yarına ertelendi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Dink'in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin tespiti için ön inceleme ve araştırma raporları düzenlemekle görevlendirilen, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanmasına karar verilen dönemin mülkiye başmüfettişi Şükrü Yıldız'ın çapraz sorgusuna devam edildi.

Müdahil Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Trabzon jandarma görevlileriyle ilgili raporda, 'gereğinin savcılıkça yapılması' ifadesinin yer aldığını belirterek, Yıldız'a, 'İstanbul'la ilgili raporda neden böyle bir ifade olmadığını' sordu.

- 'Jandarmanın bu işe dahil olduğundan emindim'

Yıldız da iki raporun farklı olduğunu öne sürerek, 'Jandarma raporunda iki jandarma müfettişinin imzası var. Her cümle ve kelime üzerinde ayrılığa düştük. Jandarma raporu kaç defa yazıldı ve bozuldu bilmiyorum. Sadece benim görüşümü yansıtmıyor. Ben jandarmanın bu işe dahil olduğundan emindim ama onlar kesinlikle böyle düşünmüyorlardı. Jandarma evrak akışını kapatmıştı. Bu şartlar altında ortaya çıkmış bir rapordur.' dedi.

Raporda, Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ve jandarma görevlisi Murat Akçay hakkında neden soruşturma izni istemediği de sorulan Yıldız, 'Yalnız hazırlamış olsaydım daha farklı bir yola gidebilirdim. Ali Öz'ün bence sorumluluğu var ama asgari müşterekte buluşmak zorundaydık ama yine de başarıdır. Albaylarla çalışmadığınız için anlayabileceğinizi sanmıyorum. Bu hale getirdiğimize şükrettik.' diye konuştu.

Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'nin kod isimle bir astsubaydan bahsettiğini aktaran Yıldız, 'Komutan 'Böyle bir komutan yok.' diyor. Yüzleştirme yaptım bununla ilgili. O kadar zorlandım ki. Hepsini bir salonda topladım. İstihbarat görevlilerinin listesini çıkararak yoklama yaptım. Coşkun İğci gösterince ulaşabildik bu kişiye. Aşırı bir telaş gösterdiler ve Pelitli bölgesindeki anonslar yaparak 'Yabancılarla görüşmeyin, önce bize gelin.' dediler.' ifadesini kullandı.

İğci'nin kendisine, 'Yasin silah almak için bana para verdi. Ben de paraları jandarmaya verdim. Seri numaralarını alarak tutanak tuttular.' dediğini anlatan Yıldız, bu tutanağa ulaşamadığını ve jandarma arşivini inceleyemediklerini kaydetti.

- 'Öz ve Yıldız'ın yargılanması yumruklu kavgaya sebep oldu'

Dink cinayetinin ardından Ali Öz ve Metin Yıldız'ın yargılanmasının jandarma bünyesinde yumruklu kavgaya sebep olduğunu iddia eden Yıldız, kavganın ardından birilerinin albayın birilerinin de astsubayın arkasında durduğunu söyledi.

Avukat Bakırcıoğlu'nun, 'Dink cinayetiyle ilgili görevlendirilmenizde özel bir baskınız oldu mu?' sorusunu da yanıtlayan Yıldız, 'Acil bir görevlendirme oldu bu. Mehmet Ali Bey ile çabucak hareket etmek durumundaydık. Hatta havalimanında buluştuk. Benden önce başka bir müfettişe teklif edilmiş. O da Ankara'da olmadığını söyleyince bana söylemişler.' dedi.

'İlk araştırma raporunda neden Celalettin Cerrah ve Ahmet İlhan Güler'e yönelik ön inceleme raporu düzenlediği' sorulan Yıldız, bu raporun ilk raporları olduğuna dikkati çekti.

Raporun sadece İstanbul'la ilgili ön inceleme talep eden bir rapor olduğunu ve burada Dink'in hayatına yönelik somut bir tehlikenin bulunduğunu aktaran Yıldız, 'Somut önlemlerle korunması gerekir. Devletin de yükümlülüğüdür bu. Burada İstanbul İstihbarat Şubeden koruma veya TEM Şube Müdürlüğüne talep gerekir. Yetki ve sorumluluk Ahmet İlhan Güler'dedir. Cerrah'ın da emniyet müdürü olması nedeniyle genel bir sorumluluğu var. Çabucak yargı mercine gelmesi için Cerrah ve Güler'i seçtim.' diye konuştu.

Duruşma, yarına ertelendi.
Kaynak: AA