Figen Yüksekdağ Beraatini İstedi
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın, İçel’de yaptığı bir konuşmada "Terör örgütü propagandası yapma" ve "Milleti ve TBMM’yi aşağılama" suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. SEGBİS aracılığıyla ifade veren Yüksekdağ, beraatini istedi.
Yüksekdağ, İçel 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, terör soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya, Yüksekdağ’ın avukatları ile HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım ve MYK üyesi Asiye Kolçak da katıldı.
Yüksekdağ, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Bugün siyaset yapmamdan dolayı yargılanıyorum. Siyasetçi konuşan kişilerdir. Bizim böyle yargılanmamız seçme ve seçilme hakkının ihlalidir. Bir siyasetçi siyaset yapıyor diye yargılanması demokrasiye ait bir şey değildir. Yargı, yasamanın baskısı altındadır. Yargı tüm dünyada bağımsız ve hakem görevini üstlenmelidir. Ancak bu sayede doğru kararlar verebilir. Siyaset sözle, konuşarak yapılır. Bu sözler bazen karşınızdakine iyi gelebilir, bazen kötü gelebilir ancak bunun sonucu bu olmamalıdır. Böyle bir davaya ne ben ne de yargı muhatap olmamalıydı. Biz nerede olursak olalım çalışmaya devam edeceğiz. Bu bir siyasi yargılamadır. Siyaset yaptığım için yargılanmam yanlıştır. Milletvekili tutuklu olarak cezalandırılmaz. Milletvekiline cezayı halk keser. ’Benim vekaletimi yanlış taşıdın, söylediğin sözler yanlıştı’ der ve bize oy vermez. En güzel ceza budur. Bu süreçten önce herkes gitmemizi, kaçmamızı bekledi ancak kaçmadık. Bu ülke bizim. Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Ben konuşmalarımın arkasındayım. Benim konuşmamda terörü övücü, milleti aşağılayıcı ve şiddetle ilgili bir şey yoktur. Konuşmamda suç unsuru olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden beraat kararının verilmesini istiyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, birleştirilen iki davanın duruşmasına 28 Şubat 2017 tarihinde devam edilmesine karar verdi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında, 13 Mart 2016 tarihinde HDP İçel İl örgütünün 1. Olağanüstü Kongresi’nde yapmış olduğu konuşmasında, "Terör örgütü propagandası yaptığı" suçlamasıyla İçel 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yine aynı konuşmadan dolayı 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından "Milleti ve TBMM’yi aşağılama" suçlamasıyla dava açılmıştı.
Mahkeme heyeti bir önceki duruşmada, iki davayı birleştirerek tek dosya haline getirmişti.
Kaynak: İHA
Yüksekdağ, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Bugün siyaset yapmamdan dolayı yargılanıyorum. Siyasetçi konuşan kişilerdir. Bizim böyle yargılanmamız seçme ve seçilme hakkının ihlalidir. Bir siyasetçi siyaset yapıyor diye yargılanması demokrasiye ait bir şey değildir. Yargı, yasamanın baskısı altındadır. Yargı tüm dünyada bağımsız ve hakem görevini üstlenmelidir. Ancak bu sayede doğru kararlar verebilir. Siyaset sözle, konuşarak yapılır. Bu sözler bazen karşınızdakine iyi gelebilir, bazen kötü gelebilir ancak bunun sonucu bu olmamalıdır. Böyle bir davaya ne ben ne de yargı muhatap olmamalıydı. Biz nerede olursak olalım çalışmaya devam edeceğiz. Bu bir siyasi yargılamadır. Siyaset yaptığım için yargılanmam yanlıştır. Milletvekili tutuklu olarak cezalandırılmaz. Milletvekiline cezayı halk keser. ’Benim vekaletimi yanlış taşıdın, söylediğin sözler yanlıştı’ der ve bize oy vermez. En güzel ceza budur. Bu süreçten önce herkes gitmemizi, kaçmamızı bekledi ancak kaçmadık. Bu ülke bizim. Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Ben konuşmalarımın arkasındayım. Benim konuşmamda terörü övücü, milleti aşağılayıcı ve şiddetle ilgili bir şey yoktur. Konuşmamda suç unsuru olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden beraat kararının verilmesini istiyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, birleştirilen iki davanın duruşmasına 28 Şubat 2017 tarihinde devam edilmesine karar verdi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında, 13 Mart 2016 tarihinde HDP İçel İl örgütünün 1. Olağanüstü Kongresi’nde yapmış olduğu konuşmasında, "Terör örgütü propagandası yaptığı" suçlamasıyla İçel 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yine aynı konuşmadan dolayı 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından "Milleti ve TBMM’yi aşağılama" suçlamasıyla dava açılmıştı.
Mahkeme heyeti bir önceki duruşmada, iki davayı birleştirerek tek dosya haline getirmişti.