Engellilerin 'Mustafa Dedesi'
Konya'da üç zihinsel engelli çocuğu olan 64 yaşındaki Mustafa Abbas, 30 yıldır kendi çabası, hayırseverlerin de desteğiyle yüzlerce engelliye kol kanat geriyor Abbas: 'Gönüllü arkadaşlarla yardım toplayıp okul yaptırdık. Kapı kapı dolaşıp, hayırseverlerden topladığım yardımla okula spor salonu yaptırdım. Çocukların ihtiyaçlarını karşıladım' 'Onlarda yalan, hile, düzenbazlık yok. Sevdiği kişiyi canla başla severler. Onları gördüğüm yerde sarılıyorum, oturup yemek yiyorum çünkü ilgi bekliyorlar. Okula gittiğim zaman hepsi 'Mustafa dede' diye koşup etrafımı sarıyor'
AYŞE ŞENSOY - Konya'da zihinsel engelli üç çocuğuyla hayata tutunmaya çalışan 64 yaşındaki Mustafa Abbas, 30 yıldır yüzlerce engelliye verdiği destekle herkese örnek oluyor.
Mustafa ve Hatice Abbas çiftinin Kırşehir'de yaşadıkları sırada, Aydın ve Adnan isminde iki oğlu engelli dünyaya geldi. Bir süre sonra Çankırı'ya taşınan Abbas çiftinin burada Ayhan isminde sağlıklı bir bebekleri oldu. Engelli oğullarının daha iyi tedavi görmesi için 1987'de Konya'ya taşınan çift, üç yıl sonra kızları Ayşe'nin de engelli doğmasıyla hayatlarını çocuklarına adadı.
Mustafa Abbas, sadece engelli çocuklarını değil, aynı durumdaki diğer küçükleri de mutlu edebilmek için mücadeleye girişti.
Türkiye Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfının iş birliğiyle 1992'de Zihinsel Özürlüler Vakfı Okulunu açan Abbas ve arkadaşları, okuma yazma öğrettikleri öğrencilerin yemek masraflarını da karşıladı.
Maddi imkansızlıktan dolayı vakfın faaliyetlerini sürdüremeyen eğitim gönüllüleri, daha sonra çocukları özel bir rehabilitasyon merkezine kaydetti. Buradaki öğrencilerin de 'Mustafa dede'si olan Abbas, gittiği her yerde engellilerle kendi çocukları gibi ilgileniyor.
- 'Elimden geldiğince engellilerin yardımına koştum'
Mustafa Abbas, hayatı boyunca çocuklarını mutlu edebilmek için çalıştığını söyledi.
Engelli çocuğa bakmanın zorluklarını bildiği için elinden geldiğince bu miniklerin yardımına koştuğunu belirten Abbas, maddi durumunun çok iyi olmadığını, çalışmalarını hayırseverlerin desteğiyle sürdürdüğünü ifade etti.
'30 yıldır elimden geldiğince epey çalışma yaptım. Gönüllü arkadaşlarla yardım toplayıp okul yaptırdık. Kapı kapı dolaşıp hayırseverlerden topladığım yardımla okula spor salonu yaptırdım. Çocukların ihtiyaçlarını karşıladım.' diyen Abbas, şöyle devam etti:
'Maddi manevi, binin üzerinde çocuğu sevindirmişimdir. Onlarda yalan, hile, düzenbazlık yok. Sevdiği kişiyi canla başla severler. Onları gördüğüm yerde sarılıyorum, oturup yemek yiyorum çünkü ilgi bekliyorlar. Okula gittiğim zaman hepsi 'Mustafa dede' diye koşup etrafımı sarıyor. Bu bile bana yetiyor.'
- 'Çocuklarımın eve hapsolmasını istemiyorum'
Abbas, 23 yaşını geçen engellilerin okula kaydının yapılamadığını, bu nedenle kendi çocuklarının da artık okula gidemediğini anlattı.
Çocuklarının eve hapsolmasını istemediğini vurgulayan Abbas, şunları dile getirdi:
'Stres atmaları ve eğitimleri için okula gitmeleri gerekiyor. Gün boyu evde kalmaları onlar için de çok zor. Bu dünyadan çekip gittiğimizde gözümüz arkada kalmasın. En azından 'vakit geçirdikleri bir yerleri var' diyelim. Bu söylediklerim bizim gibi birçok ailenin endişesi. Konya'da 23 yaşını doldurmuş engelli çok genç var. Bunlara iş imkanı verilsin. Türkiye genelinde çok güzel çalışmalar yapılıyor. Engelliler kafelerde çalışabiliyor. Belediyemizden de böyle bir yer açmasını istiyoruz.'
Anne Hatice Abbas (61) da eşinin hayatını engelli çocuklara adadığını söyledi.
Eşinin hala yardımlara devam ettiğini aktaran Abbas, 'Sürekli okullara gider, çocuklarla ilgilenir. Onlar da eşimi çok sever. Ben evde çocuklara bakıyorum. Hepsiyle aynı anda ilgilenmek çok zor. Biri evden çıkıp gittiğinde gelene kadar 'başına bir şey mi geldi?' diye telaşlanıyoruz. Her günümüz böyle geçiyor. Çocuk gibi her gördüklerini almak istiyorlar. Ben de her seferinde alamıyorum. O zaman da hem onlar hem ben üzülüyorum. Yıllarca çocuklarımıza adeta bebek gibi baktık. Allah ömür verdiği sürece bakmaya devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Mustafa ve Hatice Abbas çiftinin Kırşehir'de yaşadıkları sırada, Aydın ve Adnan isminde iki oğlu engelli dünyaya geldi. Bir süre sonra Çankırı'ya taşınan Abbas çiftinin burada Ayhan isminde sağlıklı bir bebekleri oldu. Engelli oğullarının daha iyi tedavi görmesi için 1987'de Konya'ya taşınan çift, üç yıl sonra kızları Ayşe'nin de engelli doğmasıyla hayatlarını çocuklarına adadı.
Mustafa Abbas, sadece engelli çocuklarını değil, aynı durumdaki diğer küçükleri de mutlu edebilmek için mücadeleye girişti.
Türkiye Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfının iş birliğiyle 1992'de Zihinsel Özürlüler Vakfı Okulunu açan Abbas ve arkadaşları, okuma yazma öğrettikleri öğrencilerin yemek masraflarını da karşıladı.
Maddi imkansızlıktan dolayı vakfın faaliyetlerini sürdüremeyen eğitim gönüllüleri, daha sonra çocukları özel bir rehabilitasyon merkezine kaydetti. Buradaki öğrencilerin de 'Mustafa dede'si olan Abbas, gittiği her yerde engellilerle kendi çocukları gibi ilgileniyor.
- 'Elimden geldiğince engellilerin yardımına koştum'
Mustafa Abbas, hayatı boyunca çocuklarını mutlu edebilmek için çalıştığını söyledi.
Engelli çocuğa bakmanın zorluklarını bildiği için elinden geldiğince bu miniklerin yardımına koştuğunu belirten Abbas, maddi durumunun çok iyi olmadığını, çalışmalarını hayırseverlerin desteğiyle sürdürdüğünü ifade etti.
'30 yıldır elimden geldiğince epey çalışma yaptım. Gönüllü arkadaşlarla yardım toplayıp okul yaptırdık. Kapı kapı dolaşıp hayırseverlerden topladığım yardımla okula spor salonu yaptırdım. Çocukların ihtiyaçlarını karşıladım.' diyen Abbas, şöyle devam etti:
'Maddi manevi, binin üzerinde çocuğu sevindirmişimdir. Onlarda yalan, hile, düzenbazlık yok. Sevdiği kişiyi canla başla severler. Onları gördüğüm yerde sarılıyorum, oturup yemek yiyorum çünkü ilgi bekliyorlar. Okula gittiğim zaman hepsi 'Mustafa dede' diye koşup etrafımı sarıyor. Bu bile bana yetiyor.'
- 'Çocuklarımın eve hapsolmasını istemiyorum'
Abbas, 23 yaşını geçen engellilerin okula kaydının yapılamadığını, bu nedenle kendi çocuklarının da artık okula gidemediğini anlattı.
Çocuklarının eve hapsolmasını istemediğini vurgulayan Abbas, şunları dile getirdi:
'Stres atmaları ve eğitimleri için okula gitmeleri gerekiyor. Gün boyu evde kalmaları onlar için de çok zor. Bu dünyadan çekip gittiğimizde gözümüz arkada kalmasın. En azından 'vakit geçirdikleri bir yerleri var' diyelim. Bu söylediklerim bizim gibi birçok ailenin endişesi. Konya'da 23 yaşını doldurmuş engelli çok genç var. Bunlara iş imkanı verilsin. Türkiye genelinde çok güzel çalışmalar yapılıyor. Engelliler kafelerde çalışabiliyor. Belediyemizden de böyle bir yer açmasını istiyoruz.'
Anne Hatice Abbas (61) da eşinin hayatını engelli çocuklara adadığını söyledi.
Eşinin hala yardımlara devam ettiğini aktaran Abbas, 'Sürekli okullara gider, çocuklarla ilgilenir. Onlar da eşimi çok sever. Ben evde çocuklara bakıyorum. Hepsiyle aynı anda ilgilenmek çok zor. Biri evden çıkıp gittiğinde gelene kadar 'başına bir şey mi geldi?' diye telaşlanıyoruz. Her günümüz böyle geçiyor. Çocuk gibi her gördüklerini almak istiyorlar. Ben de her seferinde alamıyorum. O zaman da hem onlar hem ben üzülüyorum. Yıllarca çocuklarımıza adeta bebek gibi baktık. Allah ömür verdiği sürece bakmaya devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.