Keleş Açıklaması 'Fıtık Ameliyatları Artık Eskisi Kadar Korkutucu Değil'
Beyin Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Naki Keleş, fıtık ameliyatlarının artık eskisi kadar korkutucu olmadığını söyledi.
Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri tarafından vatandaşları bilgilendirme amacıyla geleneksel olarak düzenlenen ’Sağlık Konferansları’nın bir yenisi daha Amasya’nın Merzifon ilçesinde yapıldı. Merzifon Belediyesi katkılarıyla Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri tarafından organize edilen Nöroşirurji Beyin Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Naki Keleş’in konuşmacı olarak katıldığı konferansta, katılımcılara bel fıtığı, nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri gibi birçok konuda bilgiler verildi.
CHP Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, Merzifon Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Atak ve ilçe halkının yoğun bir katılım gösterdiği konferansın açılış konuşmasını yapan Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Kurumsal İlişkiler ve İş Geliştirme Müdürü Fatih Esen, "Hastane olarak hem Samsun ve çevre il ve ilçelerinde gerçekleştirdiğimiz sağlık konferanslarımızın bir yenisinde daha sizlerle bir aradayız. Bilgilendirmeye yönelik gerçekleştirdiğimiz programımızda alanında uzman doktorumuzu sizlerin ayağına getirerek öğrenmek istediğiniz konular üzerine bilgi sahibi yaparak aklınıza takılan sorulara da yanıt verme fırsatı oluyor” dedi.
Bel fıtığı tedavisinde büyük bir başarı sağlayarak hastanın kısa bir zaman içinde günlük yaşamına döndüğü ’tam endoskopik (kapalı) bel fıtığı ameliyatı’ hakkında da önemli açıklamalar yapan Opr. Dr. Naki Keleş, Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Tam Endoskopik Bel fıtığı Merkezi’nde gerçekleştirdikleri operasyonlar ve hastaların ameliyat öncesi ve sonrasında yaşadıkları gözlemleri paylaştı.
Opr. Dr. Naki Keleş bel fıtığı hakkında şu bilgileri verdi: "Bel fıtığı, omurgalar arasındaki kıkırdağın aşırı zorlama nedeniyle yerinden kayarak omurilik kanalı içine doğru girmesi, bacaklara gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapması sonucu oluşan bir hastalıktır. Hangi omurga kemikleri arasında oluşmuşsa bel fıtığı o bölgenin adıyla anılır. Yetişkinlerin yüzde 80’i hayatlarının bir döneminde en az bir kez bel bölgesindeki ağrıdan yakınmaktadır. Bel fıtığının özellikle görüldüğü bir gruptan ziyade, bel fıtığına yol açabilecek risk faktörlerinden söz edilmelidir. Çoğu kişide bel fıtığı omurganın doğal yaşlanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Çocuklarda ve gençlerde disklerdeki su oranı oldukça yüksektir. Yaşlandıkça diskler kurumaya ve zayıflamaya başlar. Diskler küçülür ve omurlar arasındaki boşluk daralır. Bu normal yaşlanma sürecine ‘disk dejenerasyonu’ denir. Bel ağrısı, Bacak ve ayak ağrısı, bu ağrıların gece artması, bacak veya ayakta uyuşukluk, karıncalanma hissi, bacak veya ayakta güçsüzlük, tek veya her iki bacakta refleks kaybı, gülerken, öksürürken ve hapşırırken ağrının kötüleşmesi, yürüme ve oturmada zorlanma, fıtık ilerlemişse idrarı veya büyük tuvaleti tutmakta (nadiren) zorlanma, fıtık ilerlemişse dengesizlik, yürüyememe, hemen yorulma gibi belirtiler gösterir. Halk arasındaki yaygın inanışın aksine çok az bel fıtığı hastasına, cerrahi dışı tedavilerin ağrı ve diğer belirtileri gidermediği durumlarda ameliyat önerilir. İdrarını tutamama, ayakta duramama gibi ilerlemiş belirtilerin sonucunda ameliyata karar verilebilir. Cerrahi metotlar da son zamanlarda oldukça gelişmiştir. Fıtık ameliyatları artık eskisi kadar korkutucu değildir. İyileşme süreci uzun süren ve şikayetleri yeterince dindirmediğinden yakınılan geleneksel fıtık ameliyatlarının yerini uygulamaya koyduğumuz ’tam endoskopik (kapalı) bel fıtığı ameliyatı ’ ile büyük başarı sağlanmakta, hasta aynı gün taburcu edilerek günlük hayatına dönebilmektedir.”
Konferansın sonunda Opr. Dr. Naki Keleş katılımcıların sorularına cevap verdi.
Kaynak: İHA
CHP Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, Merzifon Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Atak ve ilçe halkının yoğun bir katılım gösterdiği konferansın açılış konuşmasını yapan Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Kurumsal İlişkiler ve İş Geliştirme Müdürü Fatih Esen, "Hastane olarak hem Samsun ve çevre il ve ilçelerinde gerçekleştirdiğimiz sağlık konferanslarımızın bir yenisinde daha sizlerle bir aradayız. Bilgilendirmeye yönelik gerçekleştirdiğimiz programımızda alanında uzman doktorumuzu sizlerin ayağına getirerek öğrenmek istediğiniz konular üzerine bilgi sahibi yaparak aklınıza takılan sorulara da yanıt verme fırsatı oluyor” dedi.
Bel fıtığı tedavisinde büyük bir başarı sağlayarak hastanın kısa bir zaman içinde günlük yaşamına döndüğü ’tam endoskopik (kapalı) bel fıtığı ameliyatı’ hakkında da önemli açıklamalar yapan Opr. Dr. Naki Keleş, Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Tam Endoskopik Bel fıtığı Merkezi’nde gerçekleştirdikleri operasyonlar ve hastaların ameliyat öncesi ve sonrasında yaşadıkları gözlemleri paylaştı.
Opr. Dr. Naki Keleş bel fıtığı hakkında şu bilgileri verdi: "Bel fıtığı, omurgalar arasındaki kıkırdağın aşırı zorlama nedeniyle yerinden kayarak omurilik kanalı içine doğru girmesi, bacaklara gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapması sonucu oluşan bir hastalıktır. Hangi omurga kemikleri arasında oluşmuşsa bel fıtığı o bölgenin adıyla anılır. Yetişkinlerin yüzde 80’i hayatlarının bir döneminde en az bir kez bel bölgesindeki ağrıdan yakınmaktadır. Bel fıtığının özellikle görüldüğü bir gruptan ziyade, bel fıtığına yol açabilecek risk faktörlerinden söz edilmelidir. Çoğu kişide bel fıtığı omurganın doğal yaşlanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Çocuklarda ve gençlerde disklerdeki su oranı oldukça yüksektir. Yaşlandıkça diskler kurumaya ve zayıflamaya başlar. Diskler küçülür ve omurlar arasındaki boşluk daralır. Bu normal yaşlanma sürecine ‘disk dejenerasyonu’ denir. Bel ağrısı, Bacak ve ayak ağrısı, bu ağrıların gece artması, bacak veya ayakta uyuşukluk, karıncalanma hissi, bacak veya ayakta güçsüzlük, tek veya her iki bacakta refleks kaybı, gülerken, öksürürken ve hapşırırken ağrının kötüleşmesi, yürüme ve oturmada zorlanma, fıtık ilerlemişse idrarı veya büyük tuvaleti tutmakta (nadiren) zorlanma, fıtık ilerlemişse dengesizlik, yürüyememe, hemen yorulma gibi belirtiler gösterir. Halk arasındaki yaygın inanışın aksine çok az bel fıtığı hastasına, cerrahi dışı tedavilerin ağrı ve diğer belirtileri gidermediği durumlarda ameliyat önerilir. İdrarını tutamama, ayakta duramama gibi ilerlemiş belirtilerin sonucunda ameliyata karar verilebilir. Cerrahi metotlar da son zamanlarda oldukça gelişmiştir. Fıtık ameliyatları artık eskisi kadar korkutucu değildir. İyileşme süreci uzun süren ve şikayetleri yeterince dindirmediğinden yakınılan geleneksel fıtık ameliyatlarının yerini uygulamaya koyduğumuz ’tam endoskopik (kapalı) bel fıtığı ameliyatı ’ ile büyük başarı sağlanmakta, hasta aynı gün taburcu edilerek günlük hayatına dönebilmektedir.”
Konferansın sonunda Opr. Dr. Naki Keleş katılımcıların sorularına cevap verdi.